7. Bölüm

78 8 5
                                    

       Yazarın ağzından...


Deniz annesinin sesini duyunca telaş yaptı. Annesi mutfağa girdiğinde hemen gözlerini kapattı. Kendisi annesini görmüyordu belki oda beni görmez diye düşündü. Küçüklükten beri bunu yapardı. Yaramazlık yapınca hemen gözlerini kapatırdı.

" Oğlum hala aynı şeyi yapıyorsun. Ben seni görüyorum" Alp alışkındı Deniz'in bu haline ve her seferinde gülerdi. 

" Anne ne olur sanki bir kere görmüyormuş gibi yapsan" dedi şebeklik gülümsemesini yerleştirdi yüzüne.

Alp kahkahaların arasından " Ne o öyle haberim yokmuş gibi çek der gibi" dedi.

Annesi onların bu sevimli haline dayanamazdı. Gülmemek için kendini zor tutuyordu

" Deniz deli ediceksin sen beni bir gün. Bu mutfak nasıl bu hale geldi gerçekten çok merak ediyorum."

Deniz hemen her zaman yaptığı gibi saçmalamaya başladı.

" Anne okuldan deney ödevi verdiler. Dediler ki: Makarnayı ocağın üstünde unutun bakalım makarnanın rengi neye dönüşecek dediler. Bilirsin Alp ile ödevlerimizi itinayla yaparız" dedi sırıtarak.

Alp' te hemen lafa atıldı.

" Evet Ayla teyze ödev yapıyorduk biz. Örnek bir öğrenciyiz. Evi yakma ihtimalimize karşı cesur davranarak korkmadan ödevimizi yerine getirdik. Şuan makarna ne durumda hiç bir fikrim yok. Deniz baktı. Tam bende bakacaktım ki şansıma sen geldin." 

Deniz Alp'in bu söylediğine kahkalarla gülüyordu ta ki annesinin çatık kaşlarını göresiye kadar. Deniz'in annesi de dayanamayıp kahkasını basacaktı ki kendini zor tuttu. Yüzü şekilden şekle girdi. Zor da olsa konuşmaya devam etti.

"Affedersiniz deneyinizi böldüm bir daha olmaz" dedi yapmacık bir şekilde"

"Aa olur mu hiç anne biz deneyimizi yeniden yaparız. Üzme sen kendini"

" DENİZZZZZZZZ sen beni çıldırtıcak mısın oğlum" diye cıyakladı.

Alp ve Deniz de kulakları şiddetli sesten hasar görmesin diye kulaklarını tıkadılar.

" Anne ismimi ezberliyorsun ya. Hem sen benim niye ismimi Deniz koydun kız ismi  o " dedi. Deniz her zamanki gibi işten sıyrılmak için konu değiştirirdi ve başarılı da olurdu.

"Gözlerin deniz gibi de o yüzden" dedi annesi.

"Hiç iyi bir bahane değil anne. Her mavi gözlü olanın adı Deniz olsaydı ohoo Deniz diye seslensen bütün mavi gözler bakardı. Hem sadece denizin rengi mi mavi? Havuz koysaydın matematik dersinde problemimi çözerlerdi"

"Senin matematik dersin kötü mü yoksa oğlum. Niye senin matematik problemlerini çözüyorlar. Vay başıma gelenler kopyaylamı geçiyorsun yoksa sen?". 

Annesi Deniz'in söylediğini yanlış anladı. Alp ile Deniz yerde yuvarlanarak gülmeye başladı. Birbirlerinin kafası çarpışınca o acıyla gülmeyi kestiler.

"Öyle anneyle dalga geçerseniz olacağı oydu. Deniz herkesin gözleri mavi mi oğlum? Mavi göz nadiren var. Hem senin gözlerinin rengi aynı deniz gibi"

" Allah'ım biliyordum özel olduğumu ya . Yaşasın be çok şükür Rabbim sana amin" deyip açtığı ellerini yüzüne sürdü.

" Ayla teyze valla bu olmamış. Biz en iyisi bunu geri dönüşüme verilim .Ha ne dersin?"

"Oğlum ben sizin ikinizi bir geri dönüşüme versem ikinizden düzgün bir adam çıkmaz."

"Şuan çok kötü kalbimi kırdın Ayla teyze bak giderim." Alp , Deniz ve annesi birbirleriyle şakalaşmaya bayılırlardı. Alp'i hep oğlu gibi gördü. Deniz onun sayesinde normal hayatına döndü. O yüzden Alp'i ve Deniz'i ne olursa olsun hiç bir zaman ayrı kalmalarına ve küsmelerine izin vermeyeceğine söz verdi. Alp' te Deniz'in annesini öz annesiymiş gibi severdi. Hatta kendi annesinden daha fazla .  Alp'in annesi ve babası işleri gereği yurt dışında yaşıyorlardı. Onlar için varsa yoksa işleriydi. Alp burda anneannesiyle kalıyordu. Anneannesi vefat edince tek başına yaşamaya karar verdi. Deniz'in annesi çok ısrar etti beraber kalmaları için ama Alp kabul etmedi. Yük olmaktan çekiniyordu. Belki kim bilir bir gün Denizler'de kalmayı kabul ederdi. Hiç tatmadığı sevgiyi Deniz'den ve Ayla Hanımdan tattı. Alp için gerçekten çok değerliydiler.

Deniz'in Öykü'süHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin