Onur'un Ağzından
Başım dönüyordu. Lanet olsun. Bu gördüğüm kan mı? Beni çok fena benzetmişler. Kim yaptı lan bunu?! Aklımda onlarca soru vardı. Hangisine odaklanacağımı bilemedim. Bende ayağı kalkmayı denedim. Siktir. Kelepçe ile boruya bağlamışlar. Bir köpek gibi. Bunu yapanı bulursam yaşatmıcam. Birden ayak sesleri duydum. Git gide yükseldi. Ve kapının kilidi açıldı. Bu piç kim? Tanımıyorum.
"Sen kimsin? " diye bağırdım.
"Bunun önemi var mı?"
"Olmasa sorar mıydım seni korkak tavuk. Beni buraya bağladın çünkü seni çok fena benzeteceğimi biliyorsun." dedim. Birazcık güldü. Yerde olduğum için göğsüme sert bir tekme yedim.
"Yada vazgeçtim. Burdan kurtulduğum da seni öldürmiycem. Sana işkence çektiricem. Keşke ölseydim diyeceksin." dedim. Hiç korkmuş gibi görünmüyordu. Korkutacam ben onu merak etmesin.
"Bak. Mine benim sevgilim. Eğer birdaha 5 metre yakınına yaklaşırsan seni şuan ki halinin 1000 katı yaparım seni." Mine nin sevgilisi mi vardı? Yazık oldu. Çok güzel kızı bu hıyar mı almış. Benim gibi bi centilmeni hakediyor. Odadan çıktı. Yarım saat kadar sonra bi parça kuru ekmek ve domates peynir yolladılar. Off bana şu an ziyafet demekti. Yemeğimi yedim ve hemen uyuyup bu vaktin hızlı geçmesini istedim.Mine'nin Ağzından
Onur bayılmıştı. Onu uyandırmaya çalıştım. Ama nafile. Uyanmadı. Eski sevgilim. Ona muşta ile o kadar sert vurdu ki çocuğu bayılttı. Onu adamları ile nereye götürdü acaba? Arkadaşları engel olmaya çalıştı ama silahları vardı. Bişey yapamadılar. Ama nerde olduğunu bulacaklarını söylediler. Bide yenge dediler. Ne yengesi be?! Sadece konuştum onunla. "Bi Daha bana yenge demeyin sakın!" dedim. "Tamam yenge sakin" dedi içlerinden birisi. Uğraşcak vaktim yoktu. Hemen Onur'u aramaya başladık.Onur'un Ağzından
Acaba beni arıyorlar mıydı? diye sorular geliyordu aklıma. Birden cebimden gelen titreme ile irkildim ve uyandım. Ne?! Telefonumu almamışlar mı? Gerizekalılar. Dedim ve çok yüksek olmayan bir kahkaha atttım. Ellerim bağlıydı. Nasıl açacaktım? Sağ elimi sağ cebime götürmeye çalıştım. Telefonumu iyi bildiğim için açma tuşuna bakmadan basabildim. Yüksek sesler geldi telefondan. Galiba annemdi. Annem her zaman sezerdi başıma bişey geldiği zaman. Canım annem. Konuşamadım tabii ki de. Hemen kapattım. Belki de arkadaşlarımdan birisi arar. Ne bileyim polise felan haber verirler. Telefonumdan yerimi belirlerler. Lan bu kız bekar gibi duruyodu. Nası sevgilisi olabilir ki? Neden olmasın ki ya. Saçmaladım yine. Derken dışardan silah sesleri geldi. Ürktüm. Acaba arkadaşlarım mı geldi? Umarım onlardır. Kapı açıldı. Ne?! Yunus Emre gelmişti. "Sen.. Nası.?" demeye çalıştım. "Tamam sakin" dedi ve güldü. "Herşeyi anlatacağım." Ama seni partiye götürmemiz lazım. "Sen nerden biliyosun?" "Herşeyi anlattılar. Merak etme." dedi ve göz kırptı. Beni arabaya götürdüler. Bir takım vardı. Çok güzeldi. Siyah gömlek. Siyah kravat. Beyaz ceket ve siyah pantalon. Evime gittim. Salonun ortasında değiştim üstümü. Saçımı düzelttim. Naneli şeker aldım ve hazırdım. Partiye yaklaştığımızda "Çok içme kanka. Sonra neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Uğraştırma bizi" dedi Mert ve hep beraber güldük. Arabadan indim. Partinin yapıldığı evin bahçesine girdim. Havuz Başı partisiydi. Biraz ilerledikten sonra dünyalar güzeli Mine'yi gördüm. Üzerinde çok güzel deniz mavisi bir straplez vardı. Resmen parıldıyordu. Partinin hatta Dünya'nın en güzel kızıydı. Yanına yaklaştım. "Canın neden sıkkın prenses?" dedim ve gülümsedim. "Sonunda gelebildin. Herşeyi anlatacağım sana." dedi ama ben susturdum. "Bugün değil. Bugünün keyfini çıkarmamız lazım." "Peki" dedi. "İçki ister misin?" diye sordu. "Yok ben partilerde içmem." dedim. Sıyırdım galiba. "Ben normalde partilere bile gelmem." dedi. Şoka uğraım. Parti sevmeyen bir kız ve hayatı parti olan bir çocuk olmazdı ki. Yinede bozuntuya vermeden cevap verdim. "Ben severim partileri. Ama zevkler ve renkler tartışılmaz değil mi?" dedim ve güldü. Romantik bir müzik çalmaya başladı. "Benimle dans eder misin?" dedim. Biraz utandı galiba. Kızardı. Kafa salladı. Ve dans etmeye başladık.
Mine'nin Ağzından
Bu çocuk bi harika dostum. Çok yakışıklı. Yakından kokusu hindistan cevizi ve naneyi andırıyor. Galiba aşık oldum.
Arkadaşlar bu bölümü uzun tutmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Biraz saçmaladım ama idare edin :D. Birde vote ve yorum benim için önemli. Vote ve yorumlarınızı esirgemeyin. Bidaha ki bölümde olmasını istediğiniz veya beğenmediğiniz bişey olursa mesaj olarak veya yorum olarak belirtebilirsiniz. Birdahaki bölümde görüşmek üzere. Görüşürüz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parti Kaçakları
Teen FictionHayatı parti olan bir çocuk partilerden hoşlanmayan bir kıza aşık oluyor. Sonuç kavga mı yoksa aşk mı olacak?