Take A Shoot | Jeongbin

𝒕𝒉𝒆 𝒋𝒐𝒃 𝒊𝒔 𝒅𝒐𝒏𝒆

"Patron."
Kafasını kapıdan odasına giren Korumasına çevirdi.
"Söyle."
Cama yaklaştı Koruma, dışarıyı izlemeye başladı.
"Ailemin katili, Changbin değildi."
Elindeki viski bardağını tekledi, ardından bardağı elinde döndürdü.
"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Ailemin katili sendin, Changbin'in katilide sensin."
Kafasını Korumasına çevirdi, baktı bir süre.
"Sana zarar vermek istemedim."
Koruma da Ona baktı.
"Fazlasıyla verdin."
Sesinden ölüm meleğinin geldiği anlaşılıyor gibiydi.

"Sen Changbin'i, Jisung ise kızımı öldürdü."
Gözlerini kaçırarak önüne döndü Patron, her türlü yalan attığı belli oluyordu.
"Amacını anlamıyorum şuan."
Hızlı adımlarla Patronuna yaklaştı, biraz eğilip iğrenerek baktı yüzüne.
"Anlamıyorum anlamıyorum, neyi anlıyorsun sen? Christopher'ın sırları için, ailemi yıktın ve beni onlardan ayırabildin."

Direkt karşısındaki televizyona baktı Patron, korkusuzdu.
"Han Jisung öldü, yetmez mi sana bu?"

"Gebersin, kızıma yaşattığı ölüm şeklinde."

"I.N."
Tehdit dolu bakışlarını Korumasının gözlerine dikti, bir süre yüzüne korku salacak şekilde bakacaktı fakat yakasına yapıştı Jeongin.
"Hayır, Yang Jeongin. Ben artık senden değilim, sikimin Patronu."
Alay ile baktı, gülmeye başladı Lee Know.
"Vay be? Changbin'den boşandıktan iki gün sonra tam tamına 1 hafta boyunca altımda yatarken de öyle miydi bu kural?"

"Bilmem öyleydi bence, bana üstünlük taslama, tek aldatan ben değildim sonuçta. Han Jisung sadece bir haftalığına yoktu o zamanlar?"
Lafların altında kalmıyordu Jeongin, yakasını bıraktı boğazına yapıştı bu sefer. Alay ile gülen yüzü soldu bir anda, Patron ise kendini savunma amaçlı O da Korumanın boğazına yapıştı.
"Han Jisung bilmiyordu dimi? Öğrenseydi ne yapardı sence, çocuklara yaptığını banada mı yapardı?"

"Bilse de birşey değişmezdi, Seni zevk için kullandım, fakat Jisung'u ciddili seviyordum. Yaptığın hâlde gelmişsin birde bana hesap mı soruyorsun?"

Cihazı pasif hâle getirdi Jeongin, bir köşeye fırlattı. Ardından Lee Know'un elindeki bardağı aldı bir hamle ile, kafasına indireceği sırada Patron da bardağa yapıştı ve Jeongin'i koltuğa düşürdü. Dengesi bozulan Koruma etkisiz hâle gelmişti, bir eliyle Jeongin'in boğazına yapıştı.
"Doğru oyun, yanlış kişi I.N, başka oyunlar oynayabiliriz seninle?"
Boğazının yırtıldığını hissetti üzerindeki damarlı el ile, nefesi git gide yok oluyordu. Ama boş durmamaya çalışıyordu, hâlâ Patronun boğazındaydı.
"Zevk mi? Acı mı hangisi I.N?
Ben acıdan yanayım."
Bardağı kafasına indirmek için havaya kaldırdı, fakat birisi gelip boynuna yapışıp geriye çekmişti ve yere düşürmüştü. Düştüğü anda karnına yerde kırılan, cam bardağın parçaları girmişti.
"AH!" Büyük bir inleme bıraktı canının acısıyla.

Nefessiz kalmasından dolayı öksürmeye başladı Jeongin, boğazını ovalamaya başladı.
"Sürtüklüğüne son ver Lee Know, her önüne gelen Sen ile sikişmeyecek."
Demişti Lee Hareket edemeyecek hâle getirip, sırtına otururken.

Koltuktan kalktı Jeongin, masadaki bıçağı aldı. Lee Know'a eğileceği sırada önüne atladı, yerdeki kişi.
"Öldüreceğim seni...
HYUNJİN ÇIK ÖNÜMDEN, AİLEMİ MAHVEDEN KİŞİYİ ŞUAN GEBERTMEK İSTİYORUM!" Sinir ile bağırırken, sinirinden ağlamaya başladı. Sıkıca kollarını sarıp, Lee Know'dan uzaklaştırdı olabildiğince.
"Şuan olmaz dur..."

"BIKTIM BEN BUNDAN BIKTIM, 5 AY BOYUNCA BANGCHAN HYUNG SAYESİNDE DAYANMAYA ÇALIŞIYORUM AMA OLMUYOR YETER!..." Bir yanda nefreti varken, bir yandan da acısı ve üzüntüsü vardı.
Hyunjin'in üzerinden kalkması ile, ayağa kalktı. Hyunjin'e hareket edeceği sırada yeniden sırtına yediği güçlü yumruk ile düştü.
"Dur artık sikik." Christopher'dı bu sefer, adamlarına işaret etti götürmeleri için.