Bölüm 2

61 10 1
                                    

Park Jimin uzun sarı saçları zümrüt yeşili gözleri çok uzun olmasada düzgün fiziği dolgun dudakları,tek bir leke dahi olmayan bembeyaz teni ile tanrının bonkör davrandığı,sevdiği kullarından olmalıydı yoksa neden bir insana bu kadar özensin ki değil mi?

Jimin yeni güne gözlerini araladığında bir süre yatağından kalkmadan  hafif aralık camdan esen rüzgarın havalandırdığı perdeyi izledi esen rüzgar baharın gelmesiyle açan kır çiçeklerinin kokusunu odasına taşıyordu.

Jimin huzurla gözlerini yumdu hayatının kuşkusuz en mutlu günlerini geçiriyordu  sevdiği adamla nişanlanmış evlilik hazırlıkları yapıyordu çok,çok heyecanlıydı anne ve babasına da en az onun kadar heyecanlılardı neden olmasınlar ki damatları  ülkenin önde gelen ailelerinden birinin oğluydu  baba parası yiyen bir miras yedi değildi çalışkandı dürürsttü çevresinde sevilen sayılan bir alfaydı tam Jimin'e uygun bir eş adayıydı tüccardı iyi kazbıyor Jimin'e hak ettiği rahat hayatı yaşatmayı vaddediyordu ve bunuda yapıyordu tanıştıkları ilk günden bu yana her gün hiç aksatmadan Jimin'e hediyeler gönderiyor onun bir tebessümünü görmek için çırpınıyordu.

jimin'in en sevdiği mevsim kesinlikle ilk bahardı yataktan kalktı yatağın ayak ucunda duran ipek  sabahlığını alıp giydi pencereye yöneldi derin bir nefes aldı,aldığı çiçek kokusu ile gülümsedi bahçeye baktı bahçıvan yeni çiçekler dikiyordu jimin heyecanla camdan sarkarak  bahçıvana seslendi "bay Lee sümbül de dikiyorsunuz değilmi "

Orta yaşlardaki adam başını kaldırıp çok az kişinin görme şerefine ulaşabileceği güzel omegaya bakıp "tabiki efendim babanız  siz seviyorsunuz diye özellikle sizin camınızdan görünen bahçenin bu kısmına dikmemi istedi "

Bay Lee yıllardır jimin'in ailesi için çalışırdı çok yetenekli bir adamdı resmen doğanın dilinden anlardı jimin onun toprakla konuştuğunu bile düşünüyordu eşide evin aşçısıydı ikiside son derece yetenekli insanlardı Jimin evlendiğinde onlarıda yanında götürmek istiyordu acaba babasından rica etse onlarıda çeyizine ekleyebilirmiydi bunu kesinlikle babasına soracaktı

Odanın kapısı açıldı" oğlum hala hazır değilsin" diyerek annesi içeri girdi "nişanlın ve ailesi birazdan gelir,bu gün çok işimiz var acele et hadi, ayrıca bu halde cama çıkma babanı biliyorsun"

"Tamam anneciğim on dakikaya hazırım bir duş alayım sende bana kıyafet çıkarırımısın beyaz giymek istiyorum Eunwoo beyazın bana çok yakıştığını söyledi"

Annesi güldü oğlunun mutluluğu onuda mutlu ediyordu umarım mutlulukları ömür boyu sürer diye  tanrıya dua etti

Eunwoo ve ailesi gelmiş birlikte oturmuşlar sohbet ediyorlardı Eunwoo huzursuzca etrafa bakınıyordu gözleri omegasını arıyordu jimin'in annesi gülümseyerek Eunwoo'ya hitaben "birazdan gelir hazrılanıyor omegaları bilirsin hazırlanmaları uzun sürüyor" Eunwoo mahcupça başını önüne eğdi

Eunwoo'nun annesi " Jimin'in her hali mükemmel zaten hazırlanmasına gerek yok ki "dedi

Jimin'in babası gülerek "gençlerin heyecanı bizide etkiliyor değil mi? "Dedi

En sonunda jimin görünmüştü merdivenlerden ağır adımlarla inerken sarı saçları dalgalanıyor beyaz pantalonu ve bebe mavisi kazağıyla sanki yürümüyor havada  süzülüyordu Eunwoo hayran gözlerle omegasına baktı hemen ayağa kalkıp yanına ilerledi  "harika görünüyorsun hayatım, seninkisi güneşe haksızlık bu kadar parlammalısın "dedi

Jimin'in yanakları pembeleşmişti alfasından aldığı en küçük bir iltifat ile bile mutlu oluyor utanıyordu

Jimin'in annesi" hadi kahvaltıya geçelim" dedi

İki aile birlikte kahvaltılarını yaparken Eunwoo'nun babası "eğer uygun görürseniz bu hafta gençler evlerini seçsinler" diyerek söze girdi

Eunwoo "baba ben evimizi hazırladım zaten" dedi babası bozulmuştu "ama oğlum ben size düğün hediyesi olarak bir ev almak istemiştim aşk olsun" dedi

Eunwoo "jimin'in beğendiği bir ev vardı onu aldım  sürpriz yapmak istemiştim sizi kırmak niyetinde değildim affedin lütfen" dedi

Jimin'in gözleri parladı "yoksa alt sokaktaki bahçeli evden mi bahsediyorsun hani bahçesinde kocaman manolya ağacı olan"

Eunwoo "evet ondan bahsediyorum"

Jimin "ahhh çok teşekkür ederim inanamıyorum çocukluğumdan beridir o eve hayrandım şimdi o evdemi yaşayacağım yani"

"Evet tadilatı bitsin seni götürürüm"

Eunwoo'nun annesi "oğlum olurmu hiç bitmeden götür belki jimin'in de yatmak istediği değişiklikler vardır bir baksın ona göre tadilata devam etsinler" dedi

Jimin'in annesi "evet ne kadar iyi düşündünüz" dedi

Eunwoo "hayır olmaz Jimin'i kesinlikle o tozun toprağın içine sokmam iş bitsin temizlensin ondan sonra, jimin o zaman bakar ben tekrar tadilatı başlatırım" dedi

Jimin alfasının bu ince düşüncesi ile içi sıcacık olmuştu" ben teşekkür ederim ama sen çok zevklisin ben sana güveniyorum" dedi

Jimin'in babası" çocuklar yarın akşamki baloya geliyorsunuz değil mi?" Dedi artık konuyu biraz değiştirmek istiyordu zaten oğlunun yakında evlenecek olması yeterince onu üzlerken birde bu hevesli konuşmalar canını sıkıyordu aslında o burda birlikte yaşamayı teklif edecekti ama şu an görüyordu ki jimin evlenip gitmeye çok meraklıydı daha fazla bu evlilik sohbetine katlanamayacaktı

Jimin" aslında ben hiç gitmek istemiyorum" dedi

Eunwoo" ama bahara merhaba balosuna sen bayılırdın, ne oldu hastamısın yoksa" diye sordu evet jimin bu baloyu çok seviyordu her yıl hiç kaçırmazdı Eunwoo da Jimin'e geçen yılki baloda hislerini açmıştı bu yüzden bu balonun yeri onun için yeri çok özeldi

Jimin "bu yıl kralda gelecekmiş" dedi

Babası" ne var bunda bence kralda artık bir eş seçmeye karar vermiş olabilir biliyorsun alafalar ve omegalar bu baloda eş seçiyorlar "

"Ama ben o adamdan korkuyorum buz gibi bakıyor soğuk bir adam o bu yaşa kadar bekar kalmasına şaşmamak gerek"

"Oğlum çok ayıp onun sayesinde ülkemizde refah içinde ve güvendeyiz ona minnettar olmalıyız bir daha böyle konuşma" annesi oğlunu uyarmak istedi çünkü bu sözler bir yerlerde duyulursa olacakları düşünemiyordu bile

"Özür dilerim, ne yapayım benim içim dışım bir aklımdan geçenleri söyeleyiveriyorum tutamıyorum işte"

Eunwoo" bende en çok bu yönünü seviyorum" dedi Jimin'in babası göz devirdi önündeki çay fincanına uzanıp boş bulunarak büyük bir yudum aldı tabi sıcak çay yüzünden ağzının yanması kaçınılmaz olmuştu.




 FOR YOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin