2. aşk, hukuk, kaos part I.

174 16 0
                                    

Bağımsız bir bölümdür, genel olarak da böyle olacak.

****

Cesur, elindeki dosyayı Asi'nin masasının üzerine attığında Asi'nin oje şişesi yana doğru devrildi. Asi homurdanarak Cesur'un mavilerine getirdi gözlerini. Ağzını açıp bir şeyler demek istese de patronları etrafta sırtlan misali geziyordu. Tek bir hatasında gözünün yaşına bakmadan onu kapı dışarı ederdi. Asi bu hukuk bürosuna girmek için çok uğraşmıştı. Bu uğurda Cesur'a akşam yemeği bile yapmıştı. Kendi elleriyle mantı açmak zorunda kalmıştı. Bir de yağlama yapmıştı. Tatlıları saymıyordu. Aşçı babanın kızı olmak bazen çok zor olabiliyordu. Belinin sızını hala hissedebiliyordu.

"Az dikkatli olur musun canım iş arkadaşım?" diye sorarken sesinde saf bir alay vardı ama gülümsediğinden tatlı bir tonda söylüyormuş gibi görünüyordu.

"Olamam," deyip kendini sandalyeye bırakan arkadaşına baktı. Ondan birkaç yaş büyüktü, ara ara abilik yapıyordu ama sinirini bozmuyor değildi.  Asi derin bir nefes alıp ıslak mendille masayı silmeye başladı.

"O onunla çıkıyor mu ya?" Cesur arkasına yaslanıp ona meraklı gözlerle baktığında Asi omuzlarını silkti. Ağzına kadar gelen hakaretleri bastırmak için siliyordu masayı.

"Ne istiyorsun benden?" Bıkkınlıkla sorduğu soruya karşılık Cesur dosyayı tekrar eline aldı.  "Bir dava var, beraber çalışmaya ne dersin?"

Asi gözlerini ona getirdi. Kaşlarını kaldırdı.

"Soysalan'ları duydun değil mi?"

Asi dudaklarını birbirine bastırdı. Üniversite yılları aklına gelirken derin bir nefes aldı. Soysalan Üniversite'sinde okumuştu, elbette biliyordu. Cesur'a gerçekten mi bakışı attığında genç adam omuzlarını silkti. Birkaç ay önce nişanlısı tarafından terk edildiğinden beri kafası karışıktı zaten. Düğüne bir ay kala terk edilmek Cesur'u derinden sarsmıştı. En kötüsü de aldatılmaktı galiba. Fiziksel değildi ama ruhsal olarak defalarca kez aldatılmıştı.

"Her neyse Asi," dedi Cesur, düşünmek yerine konuya geri dönmek istiyordu. İşkolik olmak daha iyiydi. "Soysalan'ların meşhur ikizleri yine sorun çıkarmış."

Bunu söylerken sesinde yargılayan bir ton vardı. Yetim olduğundan ve zor şartlarda hem kendini hem de kız kardeşini yetiştirdiğinden yoğun bir sınıf kini vardı. Bazı zamanlarda Asi'yle de hatları geriliyordu.

"Hapisten çıkarılmaları gerekiyormuş. Ve piyango ikimize çıktı."

Soysalan ailesi daima bir avukat ordusu bulundururdu elinde. Büro neredeyse onlar için çalışıyordu. Alaz Soysalan'ın bitmek bilmeyen sorunlarını çözmek için gece bile kalkmak zorunda kalan birçok avukat vardı. Muhtemelen Asi ve Cesur da onlardan olacaktı.

"Ne yapmışlar?"

Cesur, dosyanın kapağını açtı. El alışkanlığıydı aslında bu. Dosyada sicil kayıtlarından başka hiçbir şey yoktu. Gözlerini Soysalan kızının fotoğrafından ayırdı.

"Alkollü araç kullanma, hız sınırı aşma, sonra arabadan inip adam dövmüş, madde bulundurma var. Mekanda da sorun çıkarmış, birinin kafasında şişe kırmış."

Asi, belalı tiplerden pek haz etmiyordu. Hayatı boyunca böyle tiplerden uzak durmaya çabalamıştı. Kötü çocuk tarzındaki kitaplardan filmlerden bile hoşlanmıyordu. Çok keskin biriydi.

"İçeride kalması toplum sağlığı için daha iyi olmaz mı?" diye sordu Asi. Cesur tek kaşını kaldırdı.

"Hani ön yargılı olmamalıydık Asi, ben yapınca kapa çeneni Cesur diyorsun ama kendin de yapıyorsun."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

içimizdeki canavarlar/ aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin