7.

9 5 2
                                    

Love me/minsung ♡ (diğer ficim)

_____

Han Jisung,

Şuan kedime lanet ediyor,ağlamamak için zor duruyordum. Bugün yaşadıklarım ve öğrendiklerim yetmezmiş gibi Peter'e yaklaşık iki saattir ulaşamıyordum. Çok kısa bir zamanda tüm sevgimi en güzel şekilde hakeden bir ejderhaydı. Geçmiş zaman kullandığıma bakmayın hala öyle. Alışkanlık işte.

İçimde hissettiğim ufak açıklar daha çok tedirgin olmamı sağlıyordu. Lanet olsun ki canı kanıyor, ve bilmediğim bir durumdan karşı gelemiyordu. Lee Minho'yu yanıma sürüklesemde sesin çıkarmadan istediğimi yapıyordu. Tabi arada neler olduğunu sorması doğal olarak normaldi.

İçimde hissettiğim ani güç ile tekrardan ejderhamın ısısını hissetmiştim. Neler olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu fakat en kısa zamanda yanında olmam gerektiğini çok iyi biliyordum.

Başımı,Lee Minho'ya çevirmem ile zaten bakıyor olmasından göz göze geldik. Düşünmeden direk konuya girdim çünkü Peter herkesten,her şeyden daha değerliydi.

"İstediğimiz yere götürmek için bir araç bulabilir misin?"

Başımı olumlu anlamda salladı. Ardından maskelerimizi tekrardan burun hizasına getirdik. Evet doğru duydunuz maske! Çünkü gizlice kaçmak zorunda kalmıştık. İzin vermedikleri için jeongin ile konuşup yardım istedik. Şuan bazı şeyleri bilmesi nedeniyle sadece ona güveniyordum. Lee Minho ise yakın arkadaşı olan Hyunjin'den yardım isteyip güçlerini kullanmasını istedi. Yaklaşık 15 dakika başka bir surat ile gezmek zorunda kaldık.

Hyunjin'in güçlerini söylemiştim zaten  şekil değiştirme ve 8 üyeden biri olduğu için böyle ufak değişik güçlere sahipte oluyordu. İlk tanıdığımda iki veletten biriydi, minho olmasa bana yardım etmeyeceğini adım kadar emindim.

Her neyse şuan tek düşündüğüm, yarımım olan ikizimi kurtarmaktı. Evet ona ikizim diyorum çünkü her ne düşünürsem düşüneyim hissediyor. Zaten benzer olduğumuz hakkında fazlasıyla konuştuk.İkiz değilizdir neyiz?!

"Varmaya az kaldı jisung!bari şimdi ne olduğunu anlat."

Sesi oldukça sinirli ve endişeli geliyordu. Neler olduğunu bilsem bende anlatacağımda işte...fakat hissediyorum işte bir boklar dönüyor ama sanki nasıl söylenir bilmiyorum. Hmm...

Tehlike?

Cevap vermek yola bakmaya devam ettim. Zaten pek de ısrar etmemişti. Yaklaşık 10 dakika sonra ısının artması ile doğru yere geldiğimiz emindik. Lanet ettim kendime keşke Felix'i de alsaydık diye. Çok basit bir şekilde girer çıkabilirdik.

Bilirsiniz...felix'in ejderha gücü.

Aklıma geldide ne güzel grup oturmuşuz ha! Bu iş bitince aklıma gelen fikiri kesinlikle yapacaktım.

Başımı daha çok kapatıp,yüksek ve korunaklı koca büyük saraya baktım.  Burası ejderhaların hasta olduğu zaman geldikleri şifa yeriydi. Normalde fazla gelen olmazdı. Şifa ejderhaları zaten oldukça fazla olduğu için gerek duymazdı insanlar. Gerçi sarayın içerisinde çok güçlü şifa ejderhaları bulunduğu için garantiye alan çok kişide vardı.

Başımı, Lee Minho'ya çevirdim. Dişlerini çıkıyor, tek kaşını kaldırıyordu. Kesinlikle bir sorun vardı . titreyen bedenini görmem ile affalandım. Evet,Evet yanlış görmedim. Titiyor...

Ne yapacağım bilmiyordum fakat ne düşündüğüm şuan iyi olmasıydı. Elimi uzatıp soğuk tene değildim. İrkilip, bana bakıyordu. Bazen böyle masum olması beni şaşırtmıyor değil. Gülümsedim ardından Fısıltı kopardım ince dudakalarımdan.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Demolition/minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin