Ten

79 8 1
                                    

Hello arkadaşlarrr, kısaca bir iki şey ve not, sonra bölüm (sadece bölümle ilgili notu okumak isteyenler için 3);
1- bu milli aralar beni çok fena etkiliyor çocukların hepsi çok iyiydi ama Hakan'ı izlerken fenalaştım resmen bu kitabı neden yazdığımı hatırladım tekrar fjdnfjdmdcs
bu arada Kenan'ı ilk milli maçından beri takip ediyorum, evet çok başarılı, çok yakışıklı ama benim gözüme çok yakışıklı geldi yani normalden daha fazla belki bu arada? Kendimi 13 yaşındaki Kenan fanları gibi hissettim ama yani gözlerimden kalpler fışkırarak bakıyorum çocuğa ne oldu bana ne yaptı bilmiyorum jvgjjdnfd
2- şimdi çok alakasız bir konu ama hayatınızda kötü şeyler olduğunda karma vb olduğunu düşünüyor musunuz, yani bir arkadaşım dini yaklaşıp farklı şeyler söyledi ama benim hayatım şu aralar bok yolunda gidiyor yani biri bela okudu o mu tuttu yoksa başka bir şey mi bilmiyorum??? Çok komik geliyor bir yandan oturduk arkadaşlarımla benim üstümdeki bu şanssızlığı ve ağırlığı (deli bir ağırlık var üstümde habire yorgunum esniyorum falan uyusam bile) arkadaşlarımdan biri nazar duası atıp duruyor wpden bana djfjfjdnfj
3- Kitabın kendi timelindeinda ilerlediğini söylemiştim. Hikayede Hakan şu anda olduğu gibi Inter'de oynarken Deniz'in abisi (hepimizin abisi jdjvjcnx) Merih hala Juventus'ta oynuyor. İkisinin de İtalya'da olması için böyle bir değişiklik yaptım.
Medyaya hikayeye uyması için fotoyu koydum umarım Sinem beni mahkemeye vermez bjfngjdjdjfu bu sadece fanfic

—————————

"Şimdi gülümse!" diyerek Hakan'ın arkasından bir fotoğraf çektim.

"Hayır! Sil onu!" dedi gülerek.

"Ne? Bunu çerçeveletip salona koyacağım." dedim kahkahalarla.

"Biliyorsun, eğer biri beni bu halde görürse futbol kariyerim biter." dedi ciddi bir ses tonuyla, suratım anında düştü.

"Bunu hiç düşünmemiştim." dedim gözlerim büyüyerek. "Hadi eve dönelim, sorun çıkarmak istemem." Eşyalarımı toplamaya başlamıştım bile, onu buraya getirirken hiç böyle düşünmemiştim.

"Önemli değil, senin için riske girerim." diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu. (Medyaya koydum)

"Yani burası VIP locası mı?" diye sordu, stadyuma aşağıdan bakarken.

"Evet, ağabeyim burayı özellikle benim, Heidi ve ailesi için ayırtıyor. Ama bugün kimse burada değil, o yüzden seni buraya getirebileceğimi biliyordum."

"Maçtan sonra buraya gelir mi hiç?"

"Bazen geliyor ama nadiren. Genelde sadece Ömer buradayken." dedim.

Bana bir yıl önce bir Inter oyuncusuyla VIP locasında oturacağımı söyleselerdi, kahkaha atardım. Asla böyle bir şey beklemezdim.
Şimdiyse Inter'in belki de hem en olaylı hem de en başarılı oyuncusu ile Juventus maçı izliyordum.

"Peki resmiyete dökünce kardeşine nasıl söyleyeceğiz?" diye sordu Hakan.

"En iyisi bir süre ortalarda fazla görünmemek. Zaten son zamanlarda onunla çok görüşmüyorum, bir anda hayatına böyle dalarsam hemen bir şeylerin ters olduğunu anlar. Yavaş yavaş, hepsi bu." dedim, masanın üstündeki telefonum titrerken.

Öz Bozkurtum: VIP locasında olduğunu duydum yavrucum, maçtan sonra yanına geleceğim.

"Of hayır." dedim.

"Ne oldu, bir sorun mu var?"

"Merih, maçtan sonra VIP locasına geliyor."

"Bir bahane uydur!" dedi Hakan.

"Nasıl bir bahane?"

"Bilmiyorum, yalan söyle!" dedi.

Ben: Kusura bakma, seni görmeyi çok isterdim ama öğle yemeğinden sonra hemen eve gitmem lazım. Başka bir zaman görüşürüz?

"Mükemmel." dedi Hakan, mesajımı okurken.

"Gelecek hafta onu yemeğe davet etmeli miyim?" diye sordum.

"Ne oldu yavaş yavaş ilerlemeye?" dedi Hakan.

"Haklısın, ne zaman Milano'ya geri dönmen gerekiyor?" diye sordum.

"Yarın dönmem gerekiyor ama bir bahane bulurum, Simone anlayışlıdır. Merak etme." dedi gülerek.

"İki ya da üç hafta içinde geri gelebilir misin?"

"Neden olmasın." dedi, tam o sırada kalabalık tezahürat yapmaya başladı.

"Ronaldo!" dedim, sevinçle zıplayarak.

"Sevgilim benim takımım yerine Ronaldo'nun olduğu takımı destekliyor... Endişelenmeli miyim ya?"

"Ronaldo gol attı! Dünyanın en iyi oyuncusu!" diye mutlulukla bağırdım, Hakan gözlerini devirdi.

"Üzgünüm hayatım, Cristiano Ronaldo olsaydın sana da bu kadar ilgi gösterirdim." Gözlerimi Ronaldo'dan ayırıp Hakan'a döndüm. "Bu sadece Ronaldo'nun oynadığı takım değil, abim de oynuyor. Yani Ronaldo'nun oynadığı takımı desteklerken abimi de desteklemiş oluyorum. A win is a win."

"Abimi desteklerken Ronaldo'yu da destekleyebiliyorum demen gerekir Deniz." dedi gülerek. "Ama tabi sen yine kendi kafanda devam et. Bu arada yani şimdi Ronaldo ile mi yarışmam gerekiyor?"

"Her zaman ve hep öyle olacak. Sorry not sorry babe" dedim başımı sallayarak.

"Ronaldo'ya crushın mı var yoksa?" dedi Hakan gülerek.

"Tabii ki yok! Neyim ben 16 mı? Ben mi" dedim kendimi savunarak.

"Ne zamandan beri ona aşıksın?"

"Aşık falan değilim!"

"Yalan söyleme Deniz."

"Peki, 16 yaşımdan beri." dedim iç çekerek.

"Demek biraz rakibim var ha!"

"Aslında pek sayılmaz, çünkü Ronaldo Georgina ile birlikte ve birçok çocuğu var. Ronaldo'yu elde edemediğime göre senle idare edeceğim." dedim Hakan'ı baştan aşağı süzerek. Şaka yaptığımı bilse de kızgınmış gibi bana bakmaya devam etti.

Ciddiliğimi korumaya çalışarak ondan biraz uzaklaştım. "İkinci sıradasın ama iyi bir ikincisin."

"Deniz!" Bana bağırmasını duymamla gülerek koltukların arasında kaçmaya başladım. Arkamdan koşarken onun da güldüğünü de duyabiliyordum.
Mutluydum.

———
Geçiş bölümü ve 9. bölümün devamı oldu, biraz kısa olduğu için sorry diğer bölüm daha uzun olur diye düşünüyorum.
Bu arada konuşmak istediğiniz bir konu varsa burda konuşalım. Hayat nasıl? Neler yapıyorsunuz?
Bi de bana Kenan kitabı önerin burdan ya da özelden plsss

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 18 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

illicit affairs // hakan çalhanoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin