"Kız Cane! Uyan artık hadi bak geç kalacaksın sonra bana ağlıyorsun. Ay anca kıçını dön yat insan anasına yardım eder be kızım aa!..."
Evett bu duyduğunuz kişi benim canım anam, Betül Sultan. Ve her sabah rutinimizde olduğu gibi huzurlu sabahıma anamın sesi ile başlıyorum.
Kalktığım gibi hemen önünde duran aynaya baktım. Pijamamın bir paçası dizimdeydi ve gece topuz yaptığım saçlarım açılmıştı. Saate baktığımda okula 1 saat olduğunu fark ettim. Hızlıca makyajımı yaptım ve saçımı düzleştirmeye başladım.
İsmim Caneda, Caneda Yılmaz. İsmimi annem koymuş. Annem 18 inde beni doğurdu ve babamla 4 sene sonra boşandılar fakat ben 15 yaşıma kadar onla görüşmeye devam ettim fakat artık hiç bir iletişimimiz yok ki o adamın yokluğunu da aramıyorum. Yaşattıklarından sonra.
Simsiyah saçlarımı babamdan, masmavi gözlerimi annemden aldım. Kabul etmek gerekirse başarılı bir öğrenci değilim lise 3. Sınıfım ve Endüstri Meslek Lisesi'nde okuyorum. Tabii biz oraya kısaca EML deriz.
Küçük bir grubumuz var ve hepimiz aynı okuldayız annelerimiz yakın arkadaş yani hayatımız olabildiğince güzel. Tek sorunum Düdükler.
Kim mi o 'Düdükler'?
ALABAN KOLEJİ BEBELERİ!
Hani şu ergen dizilerindeki okulun sahibinin oğlu, onun sevgilisi, müdürün oğlu, onun sevgilisi ve iki tane de sap arkadaş olur ya hah. Tam da o ekip.
Öğle aralarında bazen karşılaşıyoruz ve o kadar üstünmüş gibi bakıyorlar ki insanlara Allah'ım deli olsunuz.
Moralimi bunları düşünerek daha da bozmak istemediğimden bitmiş saçlarıma saç parfümü sıkıp giyinmeye geçtim.
Şimdi soruyorum size ahali, niye bir okul formasını fosforlu mavi yaparsın ya!? Gerçekten okullar arası bir yerde buluşması falan gerektiğinde en çok biz dikkat çekiyorduk. Tabii ki ben zeki Caneda, içime crop umu giydim ve formamla eşofmanımı da giyip hazır oldum. Öğle arası çıkarsam kimse virşey diyemezdi sonuçta.
Kapının çalmasıyla en yakın arkadaşım Aleda'nın geldiğini anladım. Kendisi bir üst katımızda oturuyordu ve grupta en çok takıldığım kişilerden biriydi. Ve o kadar guzel ki gay bir erkeği bile kendine aşık eder. Açık kumral saçları ve antep fıstıği rengi gözleri var. Tam. Bir. Afet!
İşimin bittiğine emin olunca üstüme oversize bir cekette alıp odamdan çıktım kapıya gelince annem ve Aleda'nın konuşmasını dinledim.
"Bana vak Aleda. O anan olacak kadına söyle gün için benden aldığı tabak çanak setini artık getirsin ben onları çeyizimden çıkarıp verdim."
"Yahu tamam Beto ya abartma getiririm ben okul çıkışı size annem üşenir ya."
"Off anne darlamasana Ale'yi. Biz çıkıyoruz Beto sultanım ." Dedim. Fakat gitmedimde annemle bir bakışma yaşamaya başladık.
HER ÖĞRENCİ BİLİR BU BAKIŞMANIN ANLAMINI!
"Yahu ümüğümü kuruttun zilli şey al al 200 lira yetermi iki günlük?"
"Eh yetiririz gari napak. Hafi babay gülümm." Annemi sulu sulu öptüm ve Aleda'yı kolundan tutup merdivenlerden indim. Annemin arkamdan söylenmelerini geride bıraktım.
"Ya kanka biz gene pişti olmuşuz bari içine siyah crop giymediğini söyle." Dedi Aledam.
"Ale'm çok üzgünüm fakat...." Diyip ona küçük emrah bakışı attım. Napalım yahu kafalarımız uyuşuyor!
Okul bizim mahalleye 15 dakika falan sürerdi en fazla. Yakındı ve çoğu EML ve AK(alaban koleji) öğrencisi buradan geçerdi. Fakat inanır mısınız, o düdükleri hiç bu mahalleden geçerken görmemiştim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZLUK MU TUTTU LEN?// YARI TEXTİNG
Roman pour Adolescents:Heee sen o manyak kızsın. Ne demişti arkadaşın... Heh, Cane, dimi? Caneda: Ay yalniz tatlım bana sadece YAKINLARIM cane der. sen Caneda diyeceksin. : Pekâlâ, memnun oldum Cane, ben Karan, Karan Erbaş.