Atlantis'i bulduktan sonra her hafta onun yayınlarının gelmesini beklemeye başlamıştım. Perşembe geceleri yayın yapıyordu. Dinleyicileri ile Twitter üzerinden etkileşim halindeydi.
"İyi geceler Ocean Blue dinleyicileri ben Atlantis. Bildiğiniz üzere yayınların konusunu her hafta siz belirliyorsunuz ancak bu gecenin konusunu ben belirledim. Bana yaralarınızdan bahsetmenizi istiyorum bu gece dertlerinize ortak olmak istiyorum. Twitter üzerinden #oceanblue etiketiyle bana yazabilirsiniz. Yayında okumadığım tweetlere daha sonra hesabımdan geri dönüş sağlayacağım. Siz yazarken bende ilk şarkımızı oynatayım."
"Radiohead- No Surprises"
"Hiçbir zaman yalnız değildim ama her zaman öyle hissettim. Belki de Tanrı bu yüzden bana hayatım boyunca beni yalnız bırakmayacak bu hastalığı gönderdi. Dört yıldır tedavi görüyorum ancak dört yılda hiçbir ilerleme kaydedemedik. Son günlerimi yaşadığımı hissediyorum ailemin, arkadaşlarımın gözlerinde bunu görüyorum..." demiş iamalwaysblue.
"Öncelikle geçmiş olsun keşke elimden bir sihirli değnek olsa ve seni iyileştirebilsem. Hiçbir zaman yalnız değilsin ben her zaman yanındayım seninleyim. Hastalığının umudunun önüne geçmesine izin verme. Program bittikten sonra seninle özel olarak iletişime geçelim."
Atlantis'in hüznü ve endişesi sesine yansıyordu. Hiç tanımadığı bir insan için bile üzülüp endişeleniyordu. Fakat Atlantis bu kadar merhametli olsa da bir o kadarda acımasızdı. Ona kızamazdım buna hakkım yoktu ama bir neden istiyordum. Neden gitmişti? Neden benden kaçmıştı? Ben bunları düşünürken radyoda çoktan yeni bir şarkı oynamaya başlamıştı. Bu şarkı çok tanıdıktı ama hatırlayamıyordum.
"İlk intihar girişimimde 14-15 yaşlarındaydım. Ailemle aram bok gibiydi. Salak saçma arkadaşlıklar kurmuştum bir de üstüne onlar yüzünden sigara başlamıştım. O dönem her şey bana o kadar ağır ve yorucu geliyordu ki. Ölürsem her şey yoluna girer herkes mutlu olur sanıyordum. Tabii ki öyle olmadı... Annem beni yatağımda baygın halde bulunca anında ambulansı arayıp hastaneye götürmüştü. Daha sonrasında psikolojik tedavi almaya başladım şu an iyiyim ancak hala annemin gözlerindeki endişeyi unutamıyorum."
"Seni çok iyi anladığımdan emin olmanı istiyorum. İçini rahatlatacaksa eğer bende benzer süreçlerden geçmiştim. Liseyi ailemden uzakta okudum zaten içine kapanık bir çocuktum ama lisede sunbaelerden gördüğüm zorbalık yüzünden daha da sessizleşmiştim. Onlar bana her dokunduğunda kusmak isterdim. O iğrenç ellerin dokunduğu her yeri odama dönünce derim soyulana kadar yıkardım. Bir gün aralarından biri gay olduğumu öğrenip bana zorla dokunmaya çalıştı... O gün kendimi gördüğüm ilk karakola attım ama hiç kimse beni umursamadı. Tek bir kişi hariç... Ocean. Bir gece parkta ağlarken beni görüp yanıma gelmiş ve elindeki peçeteyi verip gitmişti. Tabii sonra okulda her yer dolu bahanesi ile benimle birlikte yemek yemeye, sohbet etmeye başladı. Yavaş yavaş iyileşiyordum, umut doluyordum."
Atlantis'in benden yıllarca gizlediği yaralarını öğrenmek ağlamak istememe sebep oluyordu. Keşke onu daha erken tanısaydım ve o insanlardan koruyabilseydim. Onu ve hislerini anlayabilseydim.
"Bazen lise yıllarını özlemiyor değilim kötü anıların yanında bende iyi anılarda bırakan bir yerdi. İlk yayınımı okulun radyosunda yapmıştım. O gün heyecandan ölecek gibiydim Ocean beni zor sakinleştirmişti. Hatta yayını başarıyla bitirirsem bana dondurma ısmarlayacağını söylemişti. Tabii ben ilk yayınımı batırmıştım ama o yine de beni dondurma yemeye götürmüştü. Fakat sonraki hafta ikimizde okula gidememişti kışın ortasında dondurma yediğimiz için... Ah o yayında ne olduğunu mu soruyorsunuz? Şarkıyı açtıktan sonra kendi mikrofonumu kapatmayı unutmuştum tüm okul şarkıyı değil benim sesimi dinlemişti. Çok utanmıştım. "
O günü hatırlamak beni güldürmüştü. Kara'ın şarkılarından birine eşlik ediyordu. Sesi çok tatlıydı. Mikrofonunu kapatmadığını fark ettiğinde utançtan kıpkırmızı olmuştu. O gün yanaklarını ısırmak istemiştim.
"Yayının sonlarına doğru yaklaşıyoruz size yeni keşfettiğim bir şarkıyı çalarak veda etmek istiyorum. Ve unutmayın insanlar ne kadar acımasız olursa olsun sizden daha önemli bir şey yok. Kendinizi sevin. Son şarkımız "SURAN- Erotic Joke". İyi geceler Atlantis sizlerleydi. Haftaya görüşmek üzere."
Soobin'in anlatımıyla
"Son bir haftadır yayın çok iyi dinlenme sayılarına ulaştı. Tebrikler Soobin hyung. Hak ettiğin değeri görüyorsun sonunda." dedi sevinçle ellerini çırpan Kai.
"Teşekkürler bebeğim. Bence artık senin de kendini gösterme vaktin geldi. İstersen sonraki hafta konuğum olabilirsin." dediğim anda Kainin üstüme atlaması bir oldu. Radyo yayıncısı olmak onun en büyük hayallerinden biriydi. Bizim radyomuz o kadar ünlü değildi ancak başka radyo kanalları ünlüleri konuk alıyordu. Kaide o radyolardan birine girmek için görüşmelere hazırlanıyordu.
"Hyung bunu gerçekten yapar mısın? Ciddisin değil mi?" dedi kollarımın arasından çıkarken.
"Sana ne zaman yalan söylediğimi gördün? Haftaya birlikte sunarız programı. Hem uzun zamandır konuk almıyordum dinleyiciler özlemiştir konuklu yayınları." dedim.
"Tekrar teşekkürler Soobin hyung. Seni çok seviyorum."
"Yılışma lan gevşek. Yürü yemek yiyelim acıktım."