Skyler
Dünya'ya doğru ilerledi ve güvenliklerin görüş alanına girdi. Galaksi polisleri tam onu yakaladıklarını düşündüğü sırada Skyler, sahip olduğu hıza eklediği hız sayesinde teknoloji harikası olan ağları delip geçti ve bu sefer Dünya'nın atmosferine girmiş ve ona çakılmak üzereydi.
Bu hızla gezegene çakılırsa hem gezegenin hem de kendisinin ağır hasar alacağı kaçınılmazdı.
_______________________
"Bir bu eksikti!"
Dünya'nın atmosferine girdiğinden beri kavurucu bir sıcaklıkla karşı karşıyaydı. Normalde gezegene bu yolla yalnızca bir araçla girilirdi fakat o, bırakın bir araç kullanmayı tamamen çıplaktı. Ne var ne yok ortaya döken Skyler'ın, gezegen yetkililerini alarma geçirmesinin sebebi çıplak olması değildi. Bu hızda bir cisim gezegene çarpacak olursa bunun büyük bir yıkıma mal olacağıydı. Bu yüzden saniyeler içerisinde tüm yetkililer harekete geçmiş ve bu çarpışmayı engellemenin yollarını arıyorlardı.
Radarlara giren bu cismin herhangi bir frenleyicisi veya paraşütü olmadığı fark edildiğinde panik artmıştı. Bildiğiniz, neredeyse meteor çarpmasına eşdeğer bir olay gerçekleşmek üzereydi. Eğer söz konusu cismin boyu on metreyi geçmeseydi bu Dünya için bir tehlike yaratmayabilirdi fakat cisim, yani Skyler, radarlarda saptandığı üzere on iki metre olup uzamaktaydı. Eni, omuz ölçüsü, üç buçuk metreyi geçen bu kişi; kayıtlara geçmiş bir ırktan değildi. Bu yüzden nasıl bir önlem alınması gerektiği hala tartışma aşamasındaydı ve Skyler git gide yaklaşmaktaydı.
Normalde gezegenin teknolojisi olan yani ışınlanma yoluyla atmosfere giren kişilerin hızını, yeryüzüne on metre kala yavaşlatıp süzülerek yere inmesini sağlayan etki bu cisme yaramıyordu. Bunun sebebi de bu ağırlıkta ve boyutlarda bir ırk için geliştirilmemiş olmasıydı. Teknolojinin etkisi yetersiz kalıyor ve Skyler'ı on metre kala değil, atmosfere girdiğinden beri denese de yavaşlatamıyordu. Ayrıca normalde, kişileri sürtünme etkisiyle oluşan ısıdan da koruyan bu teknoloji; Skyler'a bu konuda da etki edemiyordu. Yani normal bir canlı türü olsa çoktan yanarak yok olmuştu.
"Lanet olsun, bunu hiç düşünmemiştim!"
Kendisi yalnızca galaksinin koruyucularından kaçmayı planlamış, inişini hesaba katmamıştı. Anlaşılan beyni yalnızca "o an" hayatta kalmaya odaklanmıştı. Sözü geçen o anı atlattıktan sonra ise afallamıştı. Şimdi sadece kurtarılmayı beklerken ısının, sınırlarını zorlamamasını diliyordu. Her ne kadar türünün tek örneği olsa da onun da bir sınırı vardı ve sonuç olarak ölümlü bir canlıydı.
Çarpışmaya on saniye kala yetkililer, ilk ve son olarak buldukları tek çözümü uygulamaya koydular. Hedefleri, atmosferin her yerine homojen dağılmış; teknoloji harikası bu yavaşlatma enerjisini sadece Skyler'ın olduğu yere toplayarak onu daha güçlü ve işe yarar hale getirmekti. Tabii bunun yan etkisi olarak o an gezegene giriş yapan kişiler yavaşlatılamayacaktı. Kısaca, gezegende büyük bir yıkım ya da o an gezegene giren kişilerin hayatı söz konusuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Celestial Paradox
Fantasy"Ve karşınızda, Celestial Paradox!" Alkış ve tezahürat sesleri yankılanan alan şimdi ona çok tanıdık geliyordu. Sanki sahneye ilk çıkışı değildi, yıllardır aynı şeyi yaşıyormuş gibiydi. Aynı günü, aynı anı, aynı sahneyi... Bin bir defa yaşamış gibiy...