ben geldimmm
arkadaşlar bu fic çok güzel olacak sevdim baya konusunu falan, umarım hızlı hızlı yazabilirim siz de seversiniz. bana sabır dileyin de yazayım bari⛩️
Yağmur çiselemeye başlamıştı artık, yumuşak saç telleri birer birer ıslaklığa kavuşuyordu Beomgyu'nun. Kirpiklerine binen yağmur damlalarını gözlerini kırpıştırarak döküyordu, dudaklarına kadar ulaşan ıslaklığı arada bir dilini çıkararak yalıyordu. Tuzlu ıslaklık diline değince garipsiyordu.
Midesinin son yaşadığı olaydan sonra bulunması hâlâ geçmemiş olmasına rağmen ayakta sapasağlam durabiliyordu. Çok güçlü olduğunu bir bakışta anlayabilirdiniz, ne kadar acı çekse de fiziksel olarak bunu yansıtmazdı. Gerçi ruhsal olarak acısını yansıtacak bir yakını da yoktu.
Duygulu bakışları yerde uzanan bedene ilişti, sarhoş genç yerde baygın şekilde uzanıyordu. Beomgyu onun bayılmadan önce ettiği iltifat yüzünden hâlâ biraz utanıyordu. Kendini fazla kaptırmak istemiyordu bu gibi duruma ama hoşuna gitmişti bir kere. Hem yakışıklıydı yerde yatan beden.
"Hey bayım?" diyerek eğildi ve onu omuzlarından ittirdi birkaç defa. Yeonjun'dan hiç hareket ve yaşam belirtisi alamayınca paniklemeden edemedi. Gözleri onun bedenini taradı, Yeonjun'un sol eli karnının alt kısmında duruyordu ve parmakları kan içindeydı. Beomgyu bunu daha önce fark etmediğinden kendini suçlamaya hazırdı.
Onu burada yaralı şekilde bir başına bırakmaya merhameti razı gelmemişti. Evdeki büyük annesi çoktan uykunun esiri olduğunu düşündü ve Yeonjun'u tüm kuvvetiyle kaldırmaya çalıştı. Yeonjun her ne kadar baygın olsa da arada mırıldanıp gözlerini açıyor sonra yine sessiz oluyordu. Beomgyu onun kolunun altından başını geçirerek bedenini kendi bedenine yasladı. Yeonjun şimdi bütün ağırlığını kısa olana vermişti.
Cebinden anahtarını çıkararak açtı kapıyı, eski tarzda oldan sürgülü kapı zorlukla açıldı ayağıyla iterek ikisinin de geçmesi için alan yarattı. Yeonjun'un kafası çoktan Beomgyu'nun boynuna düşmüştü. İşte şimdi onun cidden bayıldığını fark edip kızdı Beomgyu. Zaten ağırdı şimdi tüm ağırlığı çekmek zorunda kalacaktı.
Elinden geldiğince ses yapmamaya dikkat ederek kendi odasına sürükledi büyük bedeni. Odasında pek bir eşya yoktu, eskimiş olan yatağa yatırdı Yeonjun'u. Onun kanı okul formasına bulaşmıştı ama Beomgyu bunu önemsemiyordu. Koşarak evin kapısını kapattı ve odasına geldi. Şimdi ne yapacağını hiç bilmiyordu.
Yatakta hareketsiz yatan gence yürüdü, ona yaklaştıkça kendini garip hissediyordu. Sanki o tanıdığı herkesten farklıymış gibi bir his, sanırım Yeonjun'un kanun hakkında söylediklerinden kaynaklıydı bu hisleri. Onun kanunsuz olduğunu düşündü fakat bu dünyada daha önce hiç kanunsuza rastlanılmamıştı, belki de sarhoşluktan böyle konuşmuştu kim bilir?
Yarasına bakmak için Yeonjun'un kazağını tuttu ve yukarıya karnının üzerine doğru sıyırdı kazağı. Bunu izin almadan yaptığı için biraz endişeliydi ama onun uyanmasını bekleyemezdi. Gözlerine ilişen kanla kaplı kesiği gördü, derin bir şeye benzemiyordu ama fazlasıyla kan kaybetmiş görünüyordu. Hatta kan üzerine kalıplaşmış siyaha dönmüştü.
Yutkunarak elini onun karnına yerleştirdi, karnı fazla sıcaktı elini çekmek zorunda kaldı en sonunda. Ateşi olabileceğini düşündü, şu an sağlık alanında hiç bir bilgisi olmadığından öylece bekledi birkaç dakika. Ne yapabileceğini düşünüp durdu. Sonunda ona ağrı kesiciler vermek dışında bir şey yapamayacağını anladı ayaklanıp odadan çıktı.
İlk yardım çantasını alıp geri döndü odaya, burada işine yarayacak bir şeyler olacağını düşünüyordu. Beklemeden çantayı halının üzerine koydu ve yere oturarak onu karıştırmaya çalıştı. Uzun saçları sürekli gözünün önüne geliyordu, nefes nefese kalmıştı ama buna rağmen hızını kesmeden devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vigilante ٭ Yeongyu
FanfictionKanunu reddetmek o kadar kolay olmadı, bileklerindeki izler silinmedi Yeonjun'un. Lakin tüm bu acılara bedel olacak birisiyle tanıştı. Kendisinin aksine kanuna boyun eğen sessiz çocuk Beomgyu ile. Başlangıç Tarihi: 22.10.2024