Sokakta yürürken, biri "şşt Emir" diye seslendi, baktığımda, ibo olduğunu gördüm ve yanına adımlayıp, "varmı sende?" diye sordu. ne sorduğunu anlamam, bir saniyemi bile almadı ve "yok" dedim düz bir sesle.
Alayla gülüp "atma lan puşt" dedi "sana hesap verecek değilim" dedim ve tam arkamı dönmüştümki "alkol" diye sordu "oda yok" dedim "Emir belanı ederim, siktirme kendini ver şunu!" Diyip , arkamdan boynumu sarıp bastırdı. Histerik bir şekilde güldüm ve ani bir hareketle elinden kurtulup yere düşürüp, yanına çömelip "toysun, daha, buları yapabilmek için kırk fırın ekmek yemen lazım." dedim" ve ekledim "demem o ki ibo bulaşma bana, sikilirsin" dedim ve ayağa kalkıp yürümeye devam ettim. Ben yürürken
Yanımda volvo bir araç durunca, bende durdum, tuna "paketler tamam mı?" diye sordu kafa salladım ve cebimdeki parayı çıkarıp, ona verdim.
Kağıda bakıp, memnuyetle gülümseyip "aferin" dedi "şimdi napacağım?" diye sordum "şimdilik bir şey yok, ilerleyen zamanlarda göndereceğim adam sana" dedi kafa salladım ve "para?" dedim bir miktar uzattı 1500 lira vermişti bu para kirayı ödemeyi bile yetmezdi.
Ama itiraz edemezdim, sonum olurdu bir kere.
"parayı beğenmedin sanırım? Ama yapacak bir şey yok, daha fazla çalış, fazlasını al koç" dedi boş konuşmasını duymazdan gelerek "hadi eyvallah" diyip yanından ayrıldım ve benim eve geldim.
Kaldığım yer, ne kadar ev denirse ev, salonla mutfak bir arada olan bide ekstra lavabo olan odası falan yoktu. Ev rutubetliydi, pisti, kirliydi.
Ama yine de, şükür ediyordum, eskiden evim bile yoktu benim sokakta yaşıyordum merdiven altlarında kömürlğklerde, çöplerin yanında.
Ben sokaklarda büyümüştüm, daha henüz beş, altı yaşlarındayken sokakta tek başımaydım çöplerden yemek arardım yeri geldiğinde marketlerden bir şeyler çalardım tabii çetelerin bizi dilendşrdiğinş de unutmamak lazım. eğer istediğimiz parayı getirmesek, bizi ölesiye döverlerdi veya gözlerini kırpmadan öldürdüjlerini hatırlıyorum.
Ben bunları düşünürken, kapı alacaklı gibi çalmaya başlamsıyla, düşüncelerden sıyrıldım ve "patlama lan!" diye bağırıp kapıyı açtım.
Açmamla ismetle yani oturduğum çöplüün sahipi ni gördüm "kirayı ver!" dedi "iki gün sonra" dedim "kirayı ver, ya da kaybol evimden!" dedi sinirle.
Yavaş, yavaş ben de sinirlenmiştim artık, kendimi tutamayıp adama kafa attım ve elimle 2'yi gösterip "iki dakika" dedim ve koltuğun miderinş kaldırıp oradaki fotoğrafı alıp çıktım ve üstünde ki bütün paraları ona fırlatıp "götüne sok" diyip evden çıktım.
Aldığım fotoğraf... Bilmiyordum ama galiba annem ve kardeşimdi diğeri de.. babam çünkü sanırım erkek olan çocuk bendim adamın kucağındaydım kafamı göğsüne yaalamıştım o kız çocuğu da annesinin kucağında gülüyordı.
Adamı kendime benzetmiştim, belki kuruntuydu bilmiyorum ama benim gibi oda koyu kumraldı.
Belki de değillerdi tek bildiğim, kendimi bildim bileli bu fotoğrafın benimle olmadıydı ama bırakamıyordum sebepsizce.Ailem kimdi aslında bilmiyorum ama, tek bildiğim onlara çok öfkeli ve kinli olmamdı çünkü beni bırakmışlarfı bırakmasaydılat burada olmazdım her şeyi geçtim bana bir yetişirme yurdunu bile laik görmemişlerdi.
Belki de değildim, bilemiyorum ama küçüken her zaman çöpün oraya oturup umutla onların gelmesini kafamı okşamasını beklerdim.
Eğer bir gün karşılaşırsak, onları asla affetmeyeceğim.
Ben yürürken, birden iki taraftanda önüm kesildi ve üstüme yürümeye başladılar. Baktığımda Seyfi ve çetesi olduğunu gördüm.
Şaşkınca "Seyfi? " dedim salağa yatarak. cevap vermeden yanıma geldi ve yüzüme yumruk attı. zaten sonra da kargaşa çıktı ben hepsini indiren birini fark etmemiş ve omuzuma bıçak yemiştim.
Umursamadım ve yüzüne tekme attım. Sonra diğer bana geleni de yere fırlattım tabii soldan birinin gelip karnıma bıçak sağlayacağını sonrasına yüzüme yumruk atacağını hesaplayamamıştım. Sonrada kaçtılar puştlar.
Yerden kalkmaya çalışıyordum ama olmuyordu. İçimden hadi Asaf sen daha kötülerini yaşadın yaparsın dedim ama olmadı.
En sonunda kendimi bıraktım yola. boylu boyunca uzanıyordum belki de ölecektim o sırada araba fren yaptı önümde ve biri telaşla indi arabadan.
Gözlerim bulanıklaşmaya başlamıştı. Telaşla yanıma çöküp "hii! İyi misin? Bende ki de soru, bana bak sakın bilincini kaybetme!" dedi ve telefonunu çıkartıp birini aradı.
"alo mert! Bıçaklanmış birisini buldum, napacağım bilmiyorum, ne zaman gelir ambulans, t-tamam" dedi ve kapattı.
Üstünde ki hırkayı çıkartıp, yarama bastırdı. Acıyla inledim. "haylazlık yapmasanız olmuyor sanki! Kşm bilir neye bulaştın! Değdi mi bari!?" dedi sitemle "b - boşver s-sen h-hanım abla sizin anlayacağın şeylerden değil" dedim. yarama bastırınca tekrar inledim. Sinirle "zevzek" dedi yavaş yavaş etraf bulanıklaşıyordu. "sakın! Sakın, bilincini kapatma, konuş benimle uyuma bak ambulans geliyor?" dedi dikkatle baktığımda ellerinin titredediğini fark ettim.
Yavaşca kadının ellerine uzanıp "korkma, bana bir şey olmaz" dedim fısıltılı çıkan sesimle.
Gözünden yaş aktı kadınınSonra zaten daha fazla dayanamamış ve bilincimi kaybetmiştim.
Son duyduğum şeyse, kadının hayır diye haykırışı ve ambulans sesiydi.
Selammmm canlarımmm benimmm
Oy ve yorum yapar mısınız?
Nasılsınız?
İlk bölümümüz hayırlı uğurlu olsun.
Eklememi istediğiniz bir sahne var mı?
İlk bölüm nasıl sizce?
Aslında hafta sonu gelecekti ama bölümü tamamlayınca dayanamayıp attım.
Emir Asaf nasıl bir izlenim bıraktı sizde,? Sevdiniz mi?
Seviliyorsunız 💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kayıp (erkek versiyon)
General FictionEmir Asaf henüz daha beş yaşındayken, ailenin düşmanları tarafından kaçırılımıştı ve acımasızca sokağa atılmıştı düşmanlar tarafından. Emir Asaf bir şekilde hayata tutunup sokaklarda 18 yaşına gelmişti. Karaoğlu ailesi, Emir Asaf kayıp olduktan, yan...