Sahi güç neydi ? Kimine göre fiziksel, kimine göre psikolojik,kimine göre ayakta kalmaktır. Bunların hiç biri değildi güç, ne fizikseldi, ne psikolojikti asıl güç gülmekti. Çok basit değil mi kimine göre dalga konusu ,kimine göre ise çocuksu olmuştur oysa anlayanlar için acıydı...
Çünkü biliyorlardı acının en son aşaması gülmekti. Neden peki ? Gülmek her zaman son aşaması olmuştu acının. Çünkü ağlamak vücudundan o kötü enerjiyi atmaktı, bağırmak ise haykırmaktı, ben buradayım demekti en önemlisi de isyandı,sessizlik ise kabullenmekti.Peki ya gülmek o ise çaresizlikti işte. Ne yaparsan yap , ne kadar acı çekersen çek,ne kadar çaresiz olursan ol güçlüyüm demekti hala gülüyorum demek."Düşmedim ben hala ayaktayım ve karşınızdayım" demekti.
"Dilzar! Nerdesin? Çabuk yanıma gel"annemin çağırması ile düşüncelere daldığımı farkettmiştim. Hayır anlamıyorum sabahın köründe benimle ne işin olabilir anne! Hızlıca mutfağa doğru ilerledim annem telaşlı bir şekilde koşturuyordu. Gidip öpüp, sarılmak istedim ancak yapamadım geçmiş buna izin vermiyordu...
"Kızım sana diyorum .Gelipte yardım etsene orada boş boş durucağına!" Kesinlikle yine bir misafir faciamız vardı. Yoksa başka şekil bu telaşın açıklaması olamazdı!
"Kimler gelecek bu telaş kimin için bu sefer." Diyip anneme döndüm ama döndüğümde farkketim.Annemin gözlerinde korkumu vardı ? Dila Hanım'ın gözlerinde korku oluşucak kadar ne olmuştu. Kesinlikle benden birşeyler saklıyordu. Annem de bunu anladı zaten bu yüzden görmezden geldi.
...Akşama kadar canım çıkmıştı ayol bir temizlikti ,bir yemekti annem akşama kadar canımı çıkarmıştı,e tabi ben tek değil .Konakta çalışan Havin ile Elif ablanın da canını çıkarmıştı. İkiside konağımız'ın emektarlarıydı. Havin küçükken anne ve babasını kaybetmişti. Havi'nin annesi ve Elif abla da kan kardeşiymiş.E ozamanlar da Elif ablanın bir evliliği varmış ancak çocuğu olmuyor diye eşi onu boşamıştı. Tabi bizim buralarda dul kadınlar malesef ki hor görüldüğü için toplumda yaranamıyordu . Annemde Elif ablanın durumunu duyunca ona üzülüp konağa almıştı.Bir kaç yıl sonra ise kan kardeşinin ölmesi ile kahrolmuştu kadıncağız . Kendine sorumluluk olarak görüp gidip Havini almıştı. Sonuçta kardeşinin emanetiydi ona , onunda zaten kimi kimsesi olmadığı için Havini çocuğu,ailesi bilip hayatını ona adamaya söz vermişti.
"Dilzar, gülüm sen gidip hazırlan hadi biz geri kalanı Havinimle hallederiz."demesiyle Elif ablaya baktım" Olurmu abla,bitireyim giderim şimdi kaçmıyor ya elbiseler " demiştim ancak Elif abla ile Havin daha fazla kızınca dayanamayıp yukarı çıktım. Kısa bir duş alıp hemen kurulanmaya başladım,akşam kimlerin geldiğini bilmiyordum ancak önemli oldukları belliydi. Bu yüzden kalem etek ve siyah saten bir gömlek giydim, belime kadar olan siyah saçlarımı da düzleştirip, perçemlerime şekil verdim hafif bir makyaj yapıp, son olarak takılarımı takıp aynada ki son halime baktım. Saçlarım ve elbisem uymuştu, yüzüme baktım çenemde ki deq... Üç nokta alt altaydı dudağım da ise ince bir çizgi vardı. Derin bir nefes aldım o gece yaptığım bu deq'i asla unutamazdım...
Sesler çok fazla olmaya başlayınca misafirlerin geldiğini anladam hemen son defa saçımı düzeltip aşağı indim.Ancak gördüklerim ile adımım havada kalmıştı.Ciwan abim ve Rojda avlunun ortasındaydı ve kafalarında bir silah vardı. Annemin çığlığı ile kendime geldim hemen etrafıma bakındım.Azat abim ve babam başlarını eğmişti, annem ise çığlık çığlığa bağırıyordu." yapmayın kıymayın oğluma. "diye ancak bir işe yaradığı yoktu. Silahı tutan adama baktım Mardin'in en güçlü ailelerinden olan .Welat Zemheroğluydu bu herkesin korktugu acımasız adamdı. Anlaşılan isminin hakkını veriyordu. Çünkü Welat ağa birazdan kızını öldürücekti. Dayanamayarak odama çıktım hızlıca, hemen çekmecemi açıp silahı elime aldım kimse Akay konağında buna cesaret edemezdi bu Welat ağa bile olsaydı.
Tam silahını abimin başına koyup sıkacakken. Bir el ateş ettim gökyüzüne doğru " Welat ağa sen nasıl cüret edersin de benim konağım da benim evim de helede benim ailemden birine silah çekersin.Welat ağa eğer o silahtan bir kurşun çıkarsa buradan sağ çıkamazsın!" Welat ağa öyle büyük bir hızla bakışlarını bana çevirmişti ki öfkesini daha iyi gördüm ,yinede korkum yoktu ben korkumu kaybedeli çok olmuştu başımı kaldırdım ve dinlemeye başladım "Sen abinin kabahatini bilirmisin ki beni tehdit edersin. Senin karşında Mardin'in en güçlü ağalarından biri vardır, kendine gelesin kadın!"demesiyle çenemi daha yukarı kaldırdım."Ben Dilzar Welat ağa Akay konağı'nın Hanımağası Dilzar Hanımağa ve sende Hanımağası olduğum konakta can almaya çalışırsın sence ben buna izin verir miyim !" Dememle küçük bir şok geçirmişti Welat ağa bunu beklemiyordu çünkü buralarda bu kadar genç yaşta hatta kadınların çoğuna Hanımağalık verilmezdi. Kaç insan bu Hanımağalık uğruna iftiralara uğramıştı ,kurban verilmişti,can vermişti, ailesini kaybetmişti ....oysa ben ise hiç istemeyerek annemin kurbanı olmuştum daha küçükken başlamıştı cehenemim...
"Abin Ciwan, kızım Rojdayı kaçırmıştır, ikiside namusuma şerefime laf getirmiştir ikisinin tek hakkı ölümdür!" Diye bağırmasıyla tüm konak inlemişti. Düşünmeliydim, birşeyler yapmam gerekiyordu abimin ölmesini kimse kaldıramazdı. Tam ne yapmam gerekiyor diye düşünürken sonunda babamın sesini duydum,umutla bakmaya başladım ancak nerden bilebilirdim ki babamın bana büyük bir hayal kırıklığı yaşatmasını. " Vardır bir çaresi daha Welat ağa ! O da berdeldir kızım Dilzar ile oğlun Ardîl'in berdel olmasını isterim" Gülümsedim yapmıştı yapacağını yine babam, yine kızından vazgeçmişti ilk ,sahi insan alıştım demesine rağmen nasıl olurda canı yine yanardı ? Benim canım yine yanmıştı. Hemde babam tarafından yine ...
YAZARDAN
Ardîl duydukları ile hışımla Zemheroğlu konağından çıkmıştı.Babası yine rahat durmazdı öldürürdü kız kardeşini, Ardîl de öfkeliydi kız kardeşinin yaptığı şeye yinede , merhameti razı değildi kız kardeşinin ölmesine...
Arabayı daha hızlı sürdü Ardil yetişmesi gerekiyordu tam o sırada telefonu çaldı.ikiz kardeşlerinden Bejnoydu hemen aramayı yanıtlayıp " Ne oldu bejno, çabuk anlat !" Bejno ikizi Cano ile konaktaydı, babaları kız kardeşini öldürmek için hem Ciwanı hem Rojdayı apar topar bulup akay konağını götürmüştü. İkizlerde bunu duyunca hemen babalarının arkasında gitmişti tam herşey bitti derken. Dilzarın silah sesiyle ikizler şaşkına dönmüştü bir kadından bunu asla beklemiyorlardı sonrası babalarına karşı çıktığını görünce kadının ,ister istemez hayranca bakmaya başladılar . Ama Cano ile Bejno'nun beklemediği birşey olmuştu Dilzar'ın babası kızını bir mal gibi ortaya atmasıydı ,ikizlerin çok zoruna gitmişti,sonuçta onun gibi güçlü bir kadın böyle birşeyi haketmiyordu. Bu yüzden Bejno hemen Ardîl abisini aramıştı sonuçta abim çözer diye düşünmüştü.
"Abi berdel istiyorlar" Ardîl duyduğu şey ile öfkelenmeye başladı ,nasıl olur da Ardîle sormadan berdel derler! hemde Ardîl'in iki yıldır yüreğinde yanan sevdası varken.Nasıl olurda bir başka kadına berdel olurdu tam öfkeyle konuşacakken bir ses duydu .
"Ben Dilzar Akayım! Akay konağı'nın Hanımağası. Berdele kurban gitmem ! Bu evliliğe rızam yoktur!Kimse bana fikrimi sormadan benim hayatım üstünden anlaşma yapamaz bu evlilik olmayacak!" Demesiyle Ardîl durgunlaştı bu ses çok tanıdıktı... Yinede kafasını iki yana salladı "kendine gel oğlum sevdan o değil" diyip kızdı.
Tam o sırada konağa yetişmişti ,heybetli bedeni ile hemen arabadan çıktı Mardin'e nam salmıştı yakışıklılığı ile genç .O sırada kapılar açıldı Ardîl tam öfkesi ile konuşmaya başlayacakken gördükleri ile şoka girmişti. Deq... Oydu sevdası karşısındaydı, o deqi asla unutmazdı heleki o güzel yeşil gözleri kaç gece rüyasında görmüştü tam bir adım daha atacakken ayağının altında mermi geçti
Dilzar öfkeyle bağırdı "Yaklaşma!" diye Ardîl kaybettiği öfkesini yine hissetti ve bir kez daha herkesi şok eden cümleyi bu sefer Ardîl kurdu " Berdel kabulümdür! Dilzar Akay Karım olup Zemheroğlu soyadını alıcaktır! diyip konaktan çıkmıştı hemen arkasında ise öfkeli bir Dilzar bırakmıştı..
Öncelikle merhaba bu benim ilk kurgum ve evet ilkez yazıyorum. Yazım yanlışlarımın olduğunun farkındayım.
O da zaten kitap bittikten sonra tekrar düzenleyeceğim. Bu yüzden lütfen yazım yanlışlarını şimdilik mazur görün.
Şimdilik hatalarla yazıyorum ancak içime sinerse kitabı tekrar bir düzenlemeye alacağım . Ozaman daha iyi olacağından eminim
Sizlerden ricam sadece yorum ve yıldıza basmanız olucak. Kendinize iyi bakın umarım bölümü beğenmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINI
Novela JuvenilSevdasına baktı "Yapma Dilzar ! Sensiz nasıl yaşarım ben, kurban olurum o uçurumdan uzaklaş!" diye bağırmıştı. Kadın özlediği siyah harelere baktı " Geciktin " dedi. Adam biliyordu çok geç kalmıştı, ancak elinde değildi mecbur kalmıştı. Yoksa hiç bı...