* Sanada mı *

152 6 3
                                    

Kapının vurulmasıyla uyandım. Kim bilir ne kadar saatten beri uyuyordum. Ağlarken uyumuş olmalıyım. Yattığım yerden kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açınca babam bana hemen sarıldı. " Kızım iyi misin Molly ağladığını söyledi. Anahtarını evde unutmuş. O yüzden içeri girememiş.
Direk beni aradı. Bende olabildiğince hızlı olmaya çalıştım. Tatlım iyi misin sen" Babam bunları söylerken tekrar ağlamaya başladım. Babam kapıyı kapatıp bana sarılarak içeri girdi. Koltuğa oturttu.
"Anlat bakalım noldu" babamın bu merak eden sorusuna bir şey diyemedim. Sadece mail i gösterdim. Babam mail i okuyunca yüzünü astı. Bana sıkıca sarıldı. "Baba nolur bişeyler yap " sesim artık çıkmıyordu. Hem ağlıyor hemde hıçkırıyordum. " Ben ne yapabilirim ki" dedi. Bu sefer " Baba nolur. Yalvarırım" dedim. Babam çaresiz bir şekilde bana baktı çalışma odasına gitti. Bende odama gittim. Yastığıma gömülüp ağlamaya başladım. O kadar çok ağlıyordum ki gelen mesaj sesini zor duydum.
Telefonumu elime alıp ne olduğuna baktım. Yine Marktan ' dı.

Mark
Kapıyı açarmısın

Zile bastımı ki. Hiç zil sesi duymadım ama. Aşağıya inip kapıyı açtım. Markta bana gözü yaş bir şekilde baktı. " Ne olduğunu anlamadan bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Hüzünlü olduğum için hemen ağlıyıverdim. Mark' ı koltuğa oturturup su verdim." Noldu Mark neden ağlıyorsun? " diye sordum. Elime telefonunu tutuşturdu. Ekranda yazılanları okuduğumda şok oldum çünkü Mark daha on sekize yeni girdi. Yani o benim gibi savaşa sokulamaz.
" Aynı mail banada geldi." dedim. Mark bana şaşkınlıkla baktı. " Sanada mı?" dedi.
"Nasıl olurki sen bir kızsın kızların savaşa sokulması yasak." hala şaşkın ve gözleri dolu bana bakıyordu. "Komutanın mesajında öyle demiyor. " dedim ve tekrar ağlamaya başladım.
Gong sesiyle telefonuma yöneldim. Komutandan gelmiş. Mesajı okuduğumda intahar edecek kadar sinirlendim. "Savaşa sokacakları yokmuş gibi eğitim noluyo ya"dedim sinirli bir sesle. Bir kere daha gong sesi duydum ama o ses benim telefonumdan gelmemişti. Mark telefonunu eline aldı. Okuduğunda oda benim gibi yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu.
"Aynı mesaj bana da geldi." dedi. Hiç şaşırmadım çünkü o da benim gibi savaşa girecekti. "Hiç şaşırmadım zaten" dedim. Oda bana kesin öyledir diye bir bakış attı. Zil sesiyle konuşmamız bozuldu. Kapıyı açtığımda Molly karşımda şaşırmış ve üzgün bir şekilde bakıyordu.

" Emma iyi misin canım? "Ya kardeşim hatırlatmayın şunu. Her neyse en azında bir şeyler öğrenipte gideceğim. Molly' nin bana sarıldığını hissedince düşüncelerimden ayrıldım. "İyiyim Molly merak ettiğin için teşekkür ederim" dedim. Mutlu olmak zorundayım. Pozitif düşünmeliyim. Nasıl yapacağımı bilmiyorum ama yapıcaz bir şeyler.
Molly içeri girip mutfağa yöneldi. Ben Mark'ın yanına gidip onu da teselli etmek istedim. Beni dinlermi bilmiyorum ama dinlemeyeceği kesin çünkü biraz korkak biri kaslara bakmayın hepsini spor salonunda yapıyor. Her neyse. "Mark bence ümidimizi kesmemeliyiz biz bu savaştan sağ çıkabiliriz demeliyiz.Yoksa inanmadan bu iş olmaz.Tamma mı canım." dedim. Bana hayır der gibi bakıyordu. Hayret beni dinledi ama işte dediğimi yapacak gibi değil. Ben onu ikna etmeyi bilirim.
"Eğer dediğimi yapmazsak savaşta ilk ben seni vuracağım isabetim iyi biliyorsun"Tabiki böyle bir şey yapmayacağağımı biliyor."Off zaten buraya gelipte seninle bir şey paylaşmak isteyende kabahat. Ben gidiyorum hadi bayy" ahh dediğimi yapmaya başladı işte ne kadar güzel ikna ediyorum. " Bay bay canım" Mark' ı kapıdan uğurlayıp odama çıktım. Hazırlıklara başlasam iyi olacak. Hemen en büyük bavulumu indirip fermuarını açtım. İçine giyebileceğim eşyalarımı koydum.
Kalan eşyaları yarın çarşıya çıkarım diye düşünüp mutfağa ilerledim. Molly yemeği hazırlamış gibi mis gibi yemek kokuyor. Molly benden baya büyük olmasına rağmen ben ona adıyla hitam ediyorum. Onu ablam yerine koyuyorum. Molly sofrayı hazırlayıp masaya yerleştirirken bende ona yardım ettim. Bu arada annemle babamda sofraya oturmuş yemeğime başladı. Anneme dönüp" Anne iki gün sonra antreman için bizi askerlerin eğitim yaptıkları yere gitmemizi söyledi. Bazı eksiklerim var onun için yarın alışverişe gideceğim.

****************
İki gün sonra

"Kızım Emma hadi kalk artık Mark seni bekliyo" sabah sabah mı ? Off Mark off sabahın köründe ne işin var ya. Ne bi dakika antremana gitcez. " Eyvahh " hemen yataktan fırlayıp anneme bile bakmadan hemen üsteme eşofmanımı giyip spor atletimi geçirdim.Anneme baktığımda o zaten çoktan çıkmıştı. Hemen bavulumu alıp aşağıya indim. Markın gözleri yine suluydu. Ağlamış olmalı. Eğer savaştan sağ çıkamazsa ailesini bir daha göremeyecek.Annem yanıma gelip " Bol şans tatlım" diyip ağlamaya başladı. Annemin göz yaşını görünce dayanamayıp bende ağlamaya başladım. Anneme sarılıp o güzel kokusunu içime çektim. Annem Mark'a dönüp başarılar diledi.Sarıldıktan sonra babam yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Bende ona sarıldım. Bavulumu alıp kapının önüne geldik. Tekrar anneme babama sarılıp "Elveda anne Elveda baba" dedim. "Elveda kızım elveda"

Yorum ve vote alabilir miyim?

AJANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin