Çıktığı gibi yangın merdivenlerinin kapısı tekrardan açıldı. Bir umutlu tekrardan o tarafa baktım.
"Burada ne işin var ya senin? 1 saattir seni arıyorum."
Jennie ydi tabi ben niye ümitlendiysem.
"Biraz hava almak istedim ya. Noldu sen neden beni arıyordun?"
Neden bilmiyorum ama maskeliden ona bahsetmedim."Eski sevgilim burada"
Büyük bir heyecanla söylemişti ama benim şu an bundan daha heyecanlı olaylarım olmuştu ve henüz daha atlatamamıştım.Arkadaki demirliklerden birine kalçamı dayadım.
"Dur tahmin edeyim Kai mi? Acaba niye burada?"
Kendisi Kai ye davetiye göndermemi rica etmişti zaten ve buna da bu kadar sevinmişti.
Gözlerimi devirdim."Neyin var senin?, maskeni de çıkartmışsın,"
Dokunduğu yerlere kıyamayarak dokunmadığım, elimde tuttuğum maskeye bakarak gülümsedim."İyi misin?"
Ona bakarak ayağa kalktım,
"Hiç olmadığım kadar hem de"Bir daha ki karşılaşmamızı sabırsızlıkla bekleyecektim. Çünkü emin gibiydim tekrardan karşılaşacaktık.
Kıyafetimin dekolteli kısımlarını düzelterek, maskemi tekrardan suratıma geçirdim.
"E hadi aşağıya inmiyor muyuz?"
Bana gülümseyerek, hızlıca ayağıyla kalktı.
.Şu dakikadan sonra ise parti gerçekten de sıkıcı geçti. Yani benim için,
Şimdi ise yorgunluktan barın sandalyelerine çökmüş, başımı da tezgaha gömmüştüm.
Rose bir köşede durmuş eşyalarını topluyordu."Çok yoruldumm, ayaklarım kopuyor!"
Etrafta ki koltuklardan birine uzanmış Jennie de Rose yi onaylayarak bağırıyordu.
"Evveettt!"
Jennie baya bi içmişti bugün,
Jisoo ise hali kalmamış bir halde benim gibi tezgahta yatıyordu."Susar mısın canım benim lütfen! Başım şişti de çünkü."
Rose de bağırarak konuşuyordu halbuki niye uyarıyorsa.
Başımı tutarak oturduğum yerden kalktım.
Artık gitme vakti gelmişti. Salonda ki herkeste gitmişti zaten."Hadi, çıkalım artık."
Hepsi bir anda ayaklanıp kapıya doğru yürüdüler.
Araba da zaten kapının önünde bizi bekliyordu.Yorgunluktan nasıl bindiğimizi bilemedik.
Hepsini teker teker evlerine bıraktıktan sonra nihayet yanlız olabileceğim bir zamanım olmuştu.
Oturup düşünebileceğim,Sadece gülümsedim.
Çünkü tekrardan aklıma o geliyordu,
Güzel gözleri ve gülüşü olan o adam.Bende böyle duygular uyandıran birine sadece adam demem çok garibime gidiyordu. Ama o an nasıl bir aklımı çeldiyse hiçbir şey soramadan sadece onun yaptıklarını ve onun söylediklerini dinlemiştim.
Evet, biz aslında sadece benden bahsetmiştik.
Beni nasıl tanıdığından,
Bunu birine anlatmam gerekiyordu gerçekten de. Beni nasıl tanıyor olabilir di ya da ondan önemlisi sapık veya psikopat olabilir miydi?Ah, salak Lisa adam öyle olsa bile sen ne diye böyle tepkisiz kaldın?
Arabanın camından dışarıya doğru bakarak düşündüm.
Ama yara izime kadar bilen biri, gözlerim bileğimde ki yara izine kaydı.Bu dediklerimin hiç biri değilse kesinlikle beni çok önceden tanıyan biri olabilirdi bu adam.
Bu adam kimdi ya?
Meraktan dört köşe oluyordum. Bir an önce tekrar dan karşılaşmak istiyordum.Başımı geriye doğru atarak dudaklarımı ısırdım.
Tüm bu merakımın dışında bugün yaşadıklarımız hiç normal değildi.Bir çekim vardı bundan emindim.
Araba evin önüne geldiğinde durdu. Bende hızlı adımlarla arabadan çıkıp eve koşturdum.
Saat çok geç olduğundan herkes uyumuştur diye düşünmüştüm ama babamın çalışma odasının ışığının yandığını gördüğümde gülümseyerek o tarafa doğru gittim.
Kapıyı tıklatıp içeriye girdiğimde, babam masasında oturmuş bir şeyleri okuyordu.
"Babacım?"
Sesimi duyunca bana doğru bakarak gülümsedi."Gelmişsin, nasıl geçti partin?"
Kapıyı bırakarak ona doğru ilerledim.
"İyi geçti de sen niye bu saatte uyanıksın? Bir sorun mu var?"
Normalde babam bu saatlere kadar durmaz, geç olmadan yatardı ama bugün,"Önemli bir evrak gelmiş bir şeyden değil."
Eliyle beni yanına çağırarak bana sarıldı."İyi geceler, güzel kızım benim."
Bende ona sarıldım.Aslında benim gerçek babam değildi ama olsaydı ancak bu kadar olurdu diye düşünüyorum.
Kendisi hayatımda görüp göremeyeceğim en iyi babaydı. Kendisini çok seviyordum, emin o da beni seviyordur.
"İyi geceler baba"
Oda da onu yanlız bırakarak kapıdan çıktım.
Odam üst kattaydı, ondan dolayı merdivenlerden çıkmak durumundaydım.Normalde olsa toplularımı çıkartarak, merdivenleri çıkartırdım ama şu an hiç uğraşamazdım gerçekten.
Hızlı adımlarla merdivenlerden çıkmaya başladım."Oha! Lisaaa bu kıyafet nee!"
Canım abimin bir anda önüme çıkmasıyla, topuğum boşluğa geldi.
Keşke ayakkabımı çıkartsaydım dedim ama o an çok geçti. Merdivenlerden yere yapışmıştım.
Sonrasını bende hatırlamıyorum.
___________
Okuduğunuz için teşekkürlerr🎀🎀

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maske |Liskook
FanfictionO karmaşıklığın arasından biri dikkatimi çekti. Gözlerini dikmiş bana bakan biri, Tüm dans edenlerden başka, herkesi kendinden uzaklaştırmış gibi köşede sakince duran, Ona baktığımı fark eden ama hala daha bana, gözlerimin içine bakmaya devam eden...