Perşembe günü
Barış'tan"Sayın Semih kılıçsoy,Barış Alper Yılmaz ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
"Evet"
"Sayın Barış Alper Yılmaz,siz Semih kılıçsoy ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
"Evet"
"Bende bana verilen yetkiyle sizi evli ilan ediyorum"
Semih'e dönünce onun zaten bana baktığını görünce gülümsedim
Semih'ten
Barışa bakarken o birden bana dönünce kızardığımı hissettim bana yaklaşıp "utanmana gerek yok pişman olmayacaksın" diye fısıldayıp gülümsedi
Bende ona sahte bi gülümsemeyle "Tabi ya kesin pişman olmam,Seninle aynı evde yaşayacak olmam düşüncesi bile beni öldürüyor" dedim
Dediğim şey üzerine gülümsemesi solunca biraz üzülmedim desem yalan olurdu"Onu zaman göstericek bakalım pişman olucak mısın?"
"Görelim bakalım, herneyse fısıldaşmayı bırakalım sonra konuşuruz bunları"
"Peki"~~~~~~~~
Şuan arabada Yüksel amcanın bizim için tuttuğu eve gidiyorduk
Yolun yarım saat süreceğini öğrenince
Barışa dönüp "şarkı açabilir miyim?" dedim"Tabi araba senin istediğini yap"
"Tamam o zaman şu playlisti açıyorum"
Vazgeçilir gibi değil bu medcezirler
Fırtınam,Felaketim,Hasretim
Yetmiyor sevişmeler yetmiyor
Şiddetin ne hoş ne güzel şefkatinŞarkıya eşlik ederken Barışta bana katılıp şarkıyı söylemeye başladı
Sevdikçe sevesim geliyor
Bu sözden sonra Barışla göz göze geldik
Noluyor bana ya bu adam benim düşmanım bu kadar kolay affedemem hayır bu kadar gurursuz olamam off kendime gelmeliyimBen farkına vardıktan sonra şarkıyı söylemeyi bıraktım barış bunu fark edince şarkıyı değiştirip başka bir şarkı söylemeye başladı
Hatalar yalan duygularla başlıyor
Sende benim hatalarımdan birisin
Sen en büyük günahların bedelisinİstemsizce şarkıya eşlik ediyordum ama şuan bu umrumda değildi şarkıyı söylemeye devam ettim
Senin için harcanan zamana yazık
Sen en güzel duyguların katilisin
Sende benim hatalarımdan birisin
Sen en büyük günahların bedelisin
Senin için harcanan zamana yazık
Sen en güzel duyguların katilisin~~~~
Zaman ne zaman geçti bilmiyorum ama araba durunca anladım geldiğimizi
Evin önüne geldiğimizde barış bana anahtarı uzatıp "Al bakalım Semih bey evinizin anahtarı"
"Bide kucağına alda öyle girelim istersen Barış"
"Hay hay" diyip bana yöneldiğinde
"Lan şaka şaka yaklaşma bana"
"Tamam hadi kapıyı açda bari içeri girelim götüm dondu"
Kapıyı açtığımda ikimizde yorgunluktan kendimiz koltuğa atmıştık
"Bugün yemekte ne yapayım" diye sordum barışa
"Bugün zaten yoruldun dışardan söyleyelim bence"
"Valla çok iyi olur"
"Hamburger yer misin?"
"Olur bayılırım"
"Tamam sana turşusuz hamburger söylüyorum"
"Unutmamışsın"
"Neyi"
"Turşu sevmediğimi"
"Daha öncede söylemiştim sana ait olan özellikleri asla unutmam ben"
Utandığımı hissediyordum durumdan kurtulmak için
"Ben biraz uyuyacağım yemekler gelince beni uyandır olur mu?""Tabi uyandırırım sen git yat"
~~~~~~~~
Odama vardığımda kendimi direk yatağa attım çok garip hissediyordum her ne kadar Barışı affedemesemde onu acayip seviyordum ve kendimi durduramıyordum
Keşke diyorum bazen.Keşke Barışla çocukluğumuzda olduğumuz gibi kalsaydık araya 3.kişiler girmeseydi keşke
Bunları düşünürken gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı en sonunda teslim olup kendimi uykuya bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski düşman yeni eş
General FictionBarış çocukluk aşkı ve düşmanıyla evlenmek zorunda kalır...