Küçük Hakikatler

814 105 96
                                    

Aslında o gün sıradan bir sabahtı.

Kendilerine kurdukları küçük ailede Neslihan, Güven ve Yaman Ali oturmuş sakince sohbetlerini ediyorlardı. Derken kapının zilini duyduklarında bu saatte kimin geleceği konusunda birbirlerine bakınmışlardı. Bekledikleri kimse yoktu. Kapıdakini de fazla bekletmeden kalkıp karşılamaya gitmişlerdi merakla.

Açılan kapıyla misafirlerini gülümseyerek karşılayan yüzler, üçüncü kişinin varlığıyla neye uğradıklarını şaşırmışlardı o ân.

"Oğlum?" diye sorgular halde Alaz'ın kucağındaki çocuğa bakakalmıştı Neslihan.

"Biz geldik." diyebilmişti Alaz. Başka ne söyleyeceğini bilemiyordu. Asi ise ağzını yol boyu açmamıştı, şimdiyse her şeyi suskunluğuna bırakmış gibi herhangi bir söz çıkmamıştı dudaklarından.

"Hoş geldiniz? Bu... Kim?"

Bir müddetlik bakışmanın ardından Güven doktor, sırtlarından kavradığı çocuklarla kapı önündeki sorgulamayı içeriye davet etmişti.

"Gelin, geçin içeri bakalım."

Büyük kavuşmanın ikinci perdesi resmen açılmıştı.

Alaz ve Asi dünyanın en rahatsız sandalyelerinde oturmuş; kendilerini şaşkın ifadelerle dinlemiş olan insanlara bakıyorlardı. Ya da anlatılanları dinlerken sinir krizi geçirmenin eşiğine gelip durmuş insanlara mı demeliydiler...

Alaz'ın huysuzlandıkça dizinde zıplattığı kızları ise yepyeni bir ortama girmiş olmanın huzursuzluğunu yaşıyordu yüzünde. Dün geceden beri tanıştığı kaçıncı yabancıydı bunlar? Sürekli etrafına bakıyordu sonra da her şeyden kaçmak istercesine yüzünü Alaz'ın kucağına gömüyordu. Oysa bu adam da yabancıydı, eve gitmek istiyordu. Evin ne olduğunu bilmiyordu daha, sadece buraya ait olmadığını fark ediyordu.

"Bir dakika bir dakika- Ne- Ben doğru mu anladım?" diyerek sessizliği bozan Yaman hepsini iyice germişti. "2 yıl önce... İKİ KOCA YIL-"

Alaz kucağında irkilen küçük kızı hemen sarıp rahatlatmaya çalışırken Asi de kendi ellerini sıkarak ikisine bakmıştı. Bakışlarındaki yabancılık kalbine batıyordu artık. Kızını güvende hissettirmek isterdi şimdi fakat yapamıyordu.

"Ali, yavaş oğlum..." diye uyaran Neslihan küçük kıza da gülümsemeyi ihmal etmemişti. Ortamdaki gerginliği soğukkanlılıkla tolere etmeye çabalıyordu.

"-2 yıl önce, sen hamileydin? O yüzden gittin...Alaz yüzünden yani, o bebeği istemedi diye gittin! BİZ BURADA NE GÜNE DURUYORUZ KIZIM HA? İSKELE BABASI MIYIZ BİZ!"

"YAMAN-

"Yaman-

Aynı anda Yaman'ın lafını bölmüştü Asi ve Alaz. Asi, kendini açıklamak isterken Alaz da Asi'yi savunmak istemişti, pek hakkı olmasa da.

"Gitmem gerekiyordu, gittim." Soğuk ve düz bir sesle kendini açıklayan Asi, duvarda bir noktaya odaklamıştı gözlerini. Dayanacak gücü kalmamıştı. Neye olduğunu bilmiyordu. Kusmak istiyordu sadece.

"Ne kadar basit anlatıyorsunuz ya! SİZ DALGA MI GEÇİYORSUNUZ BENİMLE?"

Yaman ayaklanıp Alaz'a doğru gidecek olduğunda kucağındaki kızın görüntüsü bunu engellemişti yine. "ULAN SEN- SEN!" Parmağını sinirle sallamayı seçmişti onun yerine. "-Ulan, ben sana güvendim. Asi'yi üzmezsin dedim, onun yanında olursun dedim. Sen bu kızı karnında çocuğunla nasıl bıraktın! Benim kardeşim neler çekmiş lan senin yüzünden! Bize bile söyleyememiş! AKLIM ALMIYOR YA BENİM AKLIM HİÇBİR ŞEYİ ALMIYOR ARTIK! BİZ NE YAŞIYORUZ BÖYLE ANNE!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Tanışmanın AnatomisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin