Haksız

3 1 0
                                    

Uyuşmuş parmaklarını kaldırıp çıtlattı. Düşen göz kapaklarını tutmaya çalıştı. Bugün normalden daha fazla çalışmıştı ve buna rağmen hala işini bitirmemişti. Bu onu çıldırtıyordu. Kafasını masanın üzerine koydu ve derince bir iç çekti. Az sonra bir bildirim sesi geldi telefonundan. Oflayarak telefona baktı. Mesaj kardeşinden gelmişti. Hep olduğu gibi az sonra arayacağını bildiği için mesaja görüldü atıp telefonu sinirle masaya bıraktı. Ondan para isteyeceğini biliyordu. Tek sorun bu değildi, kardeşi aldığı paraları kumar için kullanıyordu. Ailesinin yokluğunda her ne kadar kardeşine sahip çıkmaya çalışsa da pek becerememişti. Defalarca kumardan vazgeçmesini söylediği halde engel olamamıştı. Tahmini onu yanıltmadı. Çok geçmeden telefonu çalmaya başladı.

"Ne var Yankı? Sakın para isteyeyim deme. Bende para felan yok."

"Hadi ama! Daha hiçbir şey söylemedim bile, neden kızıyorsun?"

"Hayır, bu sefer o parayı sana vermeyeceğim."

"Sen vermezsen parayı nerden bulacağım? Lütfen son bir şans daha ver, bu sefer kazanacağım."

"İğrençsin, Yankı. Ben bu paraları ne zorluklarla kazanıyorum haberin var mı? Bu sefer sana acıyıp para vermeyeceğim. Sakın bir daha beni para için arama!"

Öfkeyle kapatıp, telefonu masaya çarptı. Burnundan soluyordu. Yankı, ebeveynlerini kaybettiklerinden beri epey değişmişti. Özellikle de Türkiye'den ayrıldıktan sonra kumar oyunları iyice artmıştı. Geceleri eve gelmiyor, geri alamayacağı pis işler yapıyordu. Manipüle ediyor, ediliyordu.

Kapının çalınması ile düşüncelerinden sıyrıldı. En yakın avukat arkadaşı, namı değer Richard içeri girdi. 35 yaşlarında uzun boylu klasik bir amerikan beyefendisiydi.

"Buyurun, Bay Richard?"
Richard onun bu ciddi tavrına sırıttı, fakat çok geçmeden ciddileşti.

"Yeni bir dava varmış, seni zorlayacak gibime geliyor."

Buna tabikide inanmamıştı, şuana kadar zorlandığı bir dava yoktu, işinde en iyisiydi.

"Zorlandığım bir dava olmadığını sende biliyorsun, Richard."

Richard sırıttı. "Her zaman haklıyı savunduğun için zorlanmadın, Mavi ama bu sefer cepheler değişiyor."

Mavi'nin gözleri hafifçe açıldı. Savunacağı taraf haksız mıydı?

Midesine oturan acıyla gözlerini kapadı. Nefesi boğazında kalmıştı. Bunu yapmazdı, yapamazdı. O gün kendine söz vermişti. Bu sözü görmezden gelemezdi. Kararı apaçıktı. Küçükken kendine verdiği o sözü hiçbir güç çiğnettiremezdi.

"Sakın, Richard! Sakın bir daha bana haksız tarafı savunmamı teklif etme."

Richard şaşkınlıkla gözlerini açtı. "Sakin ol, Mavi'ş. Yalnızca bir teklifti."

Mavi kendini sakinleştirmeye çalışarak yavaş yavaş nefes alıp vermeye başladı.

"Üzgünüm, bu konudaki hassasiyetimi en iyi sen biliyorsun."

Richard anlayışla başını salladı. "Biliyorum" duraksadı. Tek kaşını kaldırdı ve devam etti.

"Fakat anlayamıyorum, neden, Mavi? Neden haksız kimseyi savunmak istemiyorsun?"

Mavi derince bir nefes aldı. Geçmişteki olay Mavi'nin canını yakıyordu. 9 yaşında bir kız çocuğu için o gün yaşananlar travma derecesinin üstüydü. Geçmişi hatırlamak kalbini sıkıştırmıştı. Elini kalbine bastırıp, gözlerini kapadı. Soruya cevap verip vermeme arasında gidip geliyordu. Gözleri hala sımsıkı kapalıyken cevapladı.

"Haklı tarafa acıyorum." Diyebildi. Bu basit yalanına kendisi bile kahkaha atarak gülmek istedi. Haksız tarafı savunma düşüncesi bile onu korkutuyordu. Onu boğuyordu.

Richard alayla güldü. "Kendine fazla güveniyorsun. Karşındaki avukat senden daha iyi olursa, kendi tarafına acımalısın.

Anlaşılan Richard 'acıma' kelimesinin amacını Mavi'nin egosunu tatmin etmek için olduğunu düşünmüştü. Gülümsemekle yetindi.

"Haklısın." Silkelenip ayağa kalktı. "Herneyse. Haksız birini savunmayacağım. Şimdi odamdan çıkarsan, çalışmaya devam etmeyi planlıyorum."

"Tamam, şampiyon, sakin ol."
Dedi Richard sırıtarak.

Richard gittikten sonra derince bir iç çekip oturdu ve bilgisayarına döndü. Ansızın tekrar çalan kapıyla sinirle inledi.

"Gir." Dedi bıkkın bir sesle fakat içeri giren kişiyle nutkunun tutulması bir oldu.

Siyah takım elbiseli, koyu kahve saçları dağınık, kahverengi gözlü bir adam vardı karşısında. Giydiği gömlekten fırlayacak olan kasları dikkat çekiciydi. Sert görünüşü tüyler ürpertirken, Mavi teninin yandığını hissetti.

"Meşhur avukat sen misin?" dedi, sert ve soğuk...

Beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın

LAWYER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin