"Nil!"
"Efendim teyze?" Teyzemin seslenmesiyle yüksek raflara ulaşmak için kullandığımız merdivenlerden inip masada oturan teyzemin yanına gittim.
"Dün en son kitap verdiğin kişinin numarası nerede?"
"Kime vermişim en son?"
"Bakayım..." Gözlükleri olmasına rağmen defteri kendine yaklaştırdı. "Emirhan Topçu...Kız!" Bir anda sesi sevinçle yükseldi.
"Ay ne oldu teyze?" dedim irkilerek.
"Kız bu Beşiktaş'ın futbolcusu ya!" Eniştem hasta Beşiktaşlıydı. Eh teyzemin de ondan geri kalır yani yoktu.
Konudan alakasız numarayı da almayı unutmuşum dün...
"Ay ben nereden bileyim?" diyerek yanına oturdum. "Galatasaraylıyım ben."
"Ah bir de futbol izliyorum diye geçiniyorsun ya...Gelen futbolcudan haberin yok." Emirhan'ın isminin yanına renkli kalemle nokta koydu. "Unutma bir daha! Ayrıca bu futbolcular sahafa gelir miydi ya? Bırak sahafı, kitap okurlar mı?" demesiyle kahkaha attım.
"Niye okumasınlar?"
"Top peşinde koşmaktan vakitleri mi kalır?"
"Kendisine almadı zaten. Arkadaşına aldı. Daha doğrusu arkadaşı alması için onu göndermiş."
"Yaa..." dedi imayla. Gözlerimi kısıp ona baktım. Ona baktığımı hissedince bana döndü. "Ne var canım?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Sevgilisi falandır o arkadaş belki. Erkekler ne anlar böyle işler?"
Teyzem ve erkek nefreti...Eniştem ve 2 oğlu hariç tabii.
Ayrıca sevgilisi derken?
"Bizi ilgilendirmez sonuç olarak."
"Hıhım aynen." Kafasıyla camı işaret etti. "Geliyor bizim topçu." Cama baktığımda Emirhan'ın geldiğini görmüştüm.
Elinde bu sefer hiçbir şey yoktu.
İçeri girdi ve yanımıza geldi. "Merhaba."
"Merhaba yavrum." dedi teyzem benden önce konuşarak. "Nasılsın?"
"İyiyim,siz?"
"Ben de iyiyim."
Emirhan bakışlarını bana çevirince açıklama yapma ihtiyacı hissettim. "Kendisi teyzem. Bu sahaf ona ait."
"Gerçekten mi?" Teyzeme döndü. "Memnun oldum."
Kollarımı birbirine bağlamış bir şekilde masanın yanında durup bir teyzemi bir Emirhan'ı izliyordum.
"Ben de memnun oldum yavrum." Teyzem yerinden kalktı. "Neye bakmıştın?"
"Bilmiyorum..." dedi gözlerini etrafta gezdirerek. En son gözleri benim gözlerimi buldu. "Sanırım sevdim burayı. Bir anda kendimi burada buldum." Bakışları bir süre bende kaldı. Sonra kendine geldi ve bakışlarını teyzeme çevirdi. "Sadece gezsem olur mu?"
"Olur tabii ama bir şartla."
"Nedir?" dedi kaşlarını çatarak.
"Formamı imzalamak ve fotoğraf çekinmek şartıyla." dedi teyzem gülerek.
Emirhan rahatladı ve güldü. "Olur, neden olmasın?"
"Sen takıl, ben geliyorum." Teyzem arka tarafa formasını almaya gitti.
"Teyzenin yeri olacağını düşünmemiştim hiç." diyerek yanıma yaklaştı. "Ayrıca futbol izleyip Beşiktaşlı olacağını da."
"Şaşırtmayı sever kendisi."
"Peki sahaf neden Beşiktaş'ta değil de Beyoğlu'nda?"
"Bilmiyorum hiç. Öyle denk gelmiş." Kollarımı çözüp ellerimi önümde birleştirdim. "Bakmak istediğin bir şey var mı?"
Gülümsedi. "Bakalım."
"Gel o zaman." Alıntı sözlerden oluşan bir köşemiz vardı. Onu oraya götürdüm.
"En sevdiğim köşe burası olabilir..." dedim hayranlıkla yazıların olduğu duvara bakarken.
"Buradaki yazıların hepsini siz mi yazdınız?" dedi şaşkınlıkla.
"Hayır. Yazılar farklı zaten fark ettiysen. Gelen okurlar sevdikleri alıntıları yazıp gidiyorlar."
Duvara daha dikkatli bakmaya başladı. "Ve hepsinin altında yazan kişinin ismi var..."
"Evet. Sen de yazmak ister misin?"
Gözlerinin parladığını gördüm. "Olur." Arkamdaki kitaplığın üstünde duran kalemi aldım ve ona uzattım. "Al bakalım."
Kalemi aldı ve yazmaya başladı. Yazdıktan sonra altına ismini,yazdığı tarihi ve diğerlerinden farklı olarak imzasını attı. "Geldiğimiz belli olsun."
dedi göz kırparak.
Dediği şeye güldüm. "Olsun bakalım. Yanına da Icardi'nin imzasını atarız." dememle bir tepki vermedi. "Galatasaraylıyım ya ondan,küçük bir espri yapayım dedim."
"Anladım..."
Yanına yaklaştım ve ne yazdığına baktım.
Halbuki kitaplar sevginin birleştirici bir şey olduğunu yazıyorlardı.-Ahmet Hamdi Tanpınar
Emirhan Topçu,25.11.2024
(not: alıntıyı internetten bakıp aldım yalan yok,umarım yanlış değildir.)
"Ay geldim sonunda!" Teyzemin gelmesiyle duvardan uzaklaştık. "Bulamadım bir türlü. Kusura bakma yavrum beklettiysem."
"Sorun değil." Teyzem imza kalemiyle beraber formasını Emirhan'a uzattı. Emirhan imzaladı. Ardından ise ikisinin fotoğrafını çektim.
"Bunu çerçeveletip sahafa asacağım." dedi teyzem.
"Sahaf şenlenir valla. Alıntı köşesine de imzamı bıraktım."
"Hadi canım! Aferin kız Nil!" demesiyle hepimiz güldük.
Emirhan saatine baktı ve arkadaşlarının onu beklediğini söyleyerek yanımızdan ayrıldı.
Ve tabii ki tekrar geleceğini de belirtmişti.
Umarım tekrar gelirdi.
***
bu hikayeyi yazarken kafamda dktt-dilerim ki caliyorr