2: Sakar Soytarı

129 27 63
                                        

Howl's Moving Castle- Merry-Go-Round of Life (Grissini Project)

"Basit canlılar iyi ve kötüyü kolaylıkla ayırt edebilirler. Rahatlatan, tatmin eden ve acıdan uzak tutan her şey iyidir. Dolayısıyla iyi olan şeyler sevilir. Huzursuzluk, kötülük ve acı veren her şey kötüdür. Bu yüzden nefret edilir."

Codrin, efendisinin bıraktığı kahveyi içtikten sonra keyifle odasına dönmüştü. Aslında efendisi dolunayı sorduğu an içi titremişti endişeden fakat sonrasında kahvesini ona bırakmasıyla o kadar kızmadığını anlamıştı.

Yakılan şömineyle sıcacık olmuştu küçük odası. Alevler duvarlarında dans ettikçe, Codrin'in kalbi ısınıyordu. Dünyadaki pek çok şeye hayranlık duyardı. Çirkindeki güzelliği görmede usta sayılırdı Codrin. Tehlikeli olan şeylerde bile ilgi çekici bir yan bulurdu, belki de en çok onlarda bulurdu...

Kemiklerinin yeterince ısındığını düşündüğünde, şöminenin önündeki yumuşak halıdan kalkıp, odasının diğer duvarına yaslı bulunan ahşap gardırobuna ilerledi. İçinden bulduğu pijamasını üstüne giydiğinde, yeni yıkanmışlığın kokusuyla yatağına uçarcasına atladı.

"Ah Anamaria, seni sırf bu güzel çamaşır kokusunun hatırına bile sevebilirim!"

Yüzünde huzurlu bir gülümsemeyle rahat bir uykuya daldı.

Uzun zaman sonra ilk kez misafir gelecekti Gece Kuşu Sarayı'na, bu da kalbinin heyecanla çarpmasına sebep oluyordu. Codrin, değişimin farkına varamayacak kadar saftı.

Codrin mutfakta çok da ne yaptığının farkında olmadan, Anamaria'nın sürünen eteklerinin ardından koşturuyordu. Yardım ettiği gibi bir düşüncesi vardı fakat Anamaria sadece ayağına dolanan bir fare görüyordu.

"Codrin, yeter! Git ve efendiye yardım et. İhtiyacı olan bir şey var mı diye sor."

Codrin kadının bağırmasıyla yerinde hoplasa da, aldırmadan konuştu, "Ama Anamaria, Efendi Miahita beni çağırmadı. Gitmem uygun olmaz."

Anamaria ağzının içinde cıkcıkladı çocuğa. "İyi bir hizmetkar, efendisinin onu çağırmasını beklemeden kapısında hazır olur Codrin. Efendiyi kızdırma ve yanına git."

Anamaria çocuğu yalnızca başından savmak istiyordu. Codrin yardım ettiğini düşünse de, sürekli peşinde dolanan bir köpek yavrusu gibiydi. Kuyruğuna basmaktan korkuyordu. Bu sebeple onu efendinin yanına göndermek en mantıklısıydı. En azından efendiden çekiniyor, diye düşünüyordu.

"Beni çağırdığında da ben gelmeyeceğim Anamaria!"

Codrin'in alınmış sesine güldü kadın. Yine de cevap vermemişti bunu uzatmamak için. Bir yandan da efendinin gerçekten yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.

Codrin söylene söylene kendini sarayın soğuk koridoruna attı. Kurabiyelerin kokusundan ve sıcağından uzaklaşmak onu titretmişti. Anamaria'nın yanında olmayı severdi... Anne ne demek hiç bilmese de, korunmuşluk hissini her canlı gibi Codrin de biliyordu. Anamaria ne kadar ona kızsa da, onun yanında korunmuş hissederdi.

Sarayın duvarlarında asılı olan tabloları inceleyerek ve sekerek efendinin sarayın en üst kattaki odasına ulaştı. Sarayın duvarları efendinin ailesinin yağlı boya tabloları ile kaplıydı. Codrin bunları her ne kadar ezbere bilse de, her seferinde daha da yakından incelerdi. Bazen bir tabloda, hiç beklenmedik gizemler bulunabilirdi... Tamamen sanatçının o zamanki keyfinin eseriydi.

Efendi Miahita'nın odasının büyük kapısı abanoz ağacından yapılma bir ahşaptı. Codrin zaman zaman bu kapının bile efendisinden daha çok ona sevgiyle baktığını düşünürdü.

IscariotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin