3: Tavşan Deliği

120 21 33
                                    

Adam Specter- Stories of the Street

"Tüm hayatımın tek bir kelimeyle anlatılabilmesini istemiyorum. Bir hikayeden ibaret olmasını... Bilinmeyen bir şey bulmak istiyorum, haritada olmayan bir yer gibi. Gerçek bir macera istiyorum."

Codrin zindandaki taşları iyi bilirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Codrin zindandaki taşları iyi bilirdi. Sayılarını, renklerini, çatlaklarını... Herkes gibi, o da çok cezalandırılırdı. Bu zindanın karanlığından, geçmişten kalan seslerinden daha çok, soğukluğundan nefret ediyordu.

Codrin soğuktan pek haz etmediği gibi alışamamıştı da yıllardır. Oysa bu ne ilkti, ne son olacaktı. Soğuk onun en yakın arkadaşlarından biriydi.

Ellerinin içine üfledi, sırtını dayadığı taş duvarda kafasını da dinlendirirken. Efendisinin misafirlerinin önünde yaşanan rezillikten sonra, bu hafif bir ceza sayılırdı.

Codrin çok emin değildi ama günlerdir burada olmalıydı. Efendisi onu en son ne zaman bu kadar uzun süre burada bırakmıştı hatırlayamıyordu.

Ya da çocuk kalbiyle hatırladığı zamanlar, ona hızlı geçmiş gibi geliyor olabilirdi. Çünkü insan yetişkinken, saatlerin geçiş hızı yavaşlasa da, zamanın nasıl geçtiğini anlamak pek mümkün olmuyordu geriye bakınca.

Codrin'in tam soğuktan içi geçecekken, mahzende yanan ateşi fark etti. Onun parmaklıklarının dibindeydi. Olduğu yerde emekleyerek, ateşe yaklaştığında, epey sıcaklık yaydığını fark etmişti. Efendi Miahita'nın işi olmalıydı muhakkak. Kıyamamıştı belli ki.

Ateşle böyle şeyler yapabilecek tek kişi oydu bu dünyada. Codrin için böyle şeyler yapabilecek tek kişi de oydu. Kumral saçları kirden birbirine yapışmış olsa da, yüzündeki masum gülümseme görenleri hayran bırakacak cinstendi.

Önemsenmeyi de, reddedilmeyi de, görmezden gelinmeyi de Efendi Miahita'dan öğrenmişti Codrin. Soğuk bedeninin arkasında, bir şeyler sakladığı dipsiz gözlerinin ardında küçük kıvılcımlar vardı. Codrin bundan emindi. Sadece... Sadece bazen kıvılcımlar, kıvılcım olarak kalmalıydı belki de. Büyüyüp bir orman yangınına dönmesi, kimseyi ısıtmazdı.

Yıkıcılığın boyutları, bizim elimizdeki güçleri ne olarak kullandığımızla doğrudan ilişkiliydi. Ateş ısıtabilirdi de, yakabilirdi de. İnsan, eliyle birçok şey inşa edebilirdi de, yıkabilirdi de...

Hayat çoğu zaman tercihlerimizle ilintiliydi.

"Vick."

Codrin gözlerini ateşten uzaklaştırdığında, paçasına yapışan fareyi gördü. Hayvan rahatlıkla demir parmaklıklardan içeri sızdığında, Codrin tepkisizce izliyordu olanları. Belli ki normal bir fare değildi. En başından anlamalıydım, diye düşünse de, her zaman herkes hakkında ilk görüşte doğru çıkarımları yapamazdık. Her daim yanılma payı mevcuttu.

IscariotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin