tulips'

24 6 1
                                    

Bugün annenler geldi Barış. Kadıncağız o kadar kötü görünüyordu ki.. Baban yine güçlüydü. Güçlü duruyordu en azından. Annen için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Beni özlemiş. Sana iyi geliyormuşum öyle söyledi. Annene beraber geçirdiğimiz anıların hepsini her detayıyla, tek tek anlattım. Ben anlattıkça kendine geldi kadın. Kendimi geçtim artık umrumda bile değil ama insanlara bunları yaşatmaya hakkın yok.

~3 sene önce ~ 13.50

Evde baktığım 2 kedim vardı, ikisi de canımdan bir parçaydı. Biri Barışla beraber sahiplendiğimiz kedimizdi.

Barış hala biraz korkuyordu o yüzden o alışana kadar ben bakacaktım. Sürekli görmeye geliyordu. Hatta bir ara kendi evinden çok bana gelmeye başlamıştı ve ben bu durumdan hiç şikayetçi değildim. Yıllardır arkadaşımdı ama 2 senedir aramız hiç olmadığı kadar yakındı. Bana garip davranıyordu ve o da bunun farkındaydı.

O gün yine hayatımın en sıradan günlerinden biriydi. Ben öyle sanıyordum en azından.

Kedilerin mırıltısına uyanmıştım her zamanki gibi kahvemi içip iş yerine gitmiştim. Tembel biri değildim ama iş yeri çok bunaltıyordu beni. 3-5 tane arkadaşım vardı. Aslında severdim hepsini ama o dört duvar arasında o kadar sıkılıyordum ki sadece öğle yemeğinde konuşma enerjim oluyordu.

Yine gerizekali patronumun verdiği saçma sapan hiçbir sikine yaramayan dosyaları düzenlerken aniden çalan telefonumla elimdeki düzene soktuğum bütün dosyaları yere düşürdüm

"Ne var orospu çocuğu ne var amınakoyayım ya"

Kendi kendime savurduğum küfürlerden sonra açtım telefonu.
Sekreter arıyordu

"Buyrun hanımefendi"

"İsmail Bey danışmada sizi bekleyen bir şey var"

"Ne nasıl yani ne var"

"Benim söyleme yetkim yok"

"Tamam iniyorum"

Asansörlerden oldum olası hoşlanmazdım. İkişer ikişer indim merdivenlerden
Koşarak danışmaya geldim.

Sekreterin gözüyle işaret ettiği masada bir çiçek üzerinde bir not ve yanında da kargo paketi vardı.
Anlam veremeyip sekretere tekrar baktım

"Bunlar ne"

"Biri getirdi sizin için. Odanıza çıkarmamı istemedi, kendi gelsin alsın dedi özellikle"

Barış.. gıcık herif

Hemen alıp utanarak odama çıkarttım Arkadaşlarım imalı imalı bakıyordu. Sanırım merdivenlerden çıkarken sırıtıyordum.. Rezil etmişti beni aptal

Masama koyduğum çiçeği kokladım önce.. Barış gibi kokuyordu. İstemsizce öpmüştüm bi kere.
Beyaz laleydi bu.
Sonra notu açıp okumaya başladım

" Hatırlıyor musun bilmiyorum bir keresinde bana laleler neden kokmuyor demiştin. Ben de sana "herkese kokmazlar, onları gerçekten seven kişiler hisseder kokuyu" demiştim. O gün 100 kere koklamana rağmen alamamıştın o kokuyu. Çok salaktın İsmail. Oturup gülerek izlemiştim seni. Şimdi umarım burnun falan tıkalı değilse kokuyu alabilmişsindir.. Anlamışsındır aldığın koku lalenin kokusu değil benim kokum. Kendi parfümümden sıktım biraz üzerine. Onları gerçekten seversen hissedersin kokuyu. Sen beni ne kadar seviyorsan ben de o kadar seviyorum seni. O aptal şirkette bunalıyorsun biliyorum öyle içimden geldi. Bir nebze de olsa yüzün gülsün istedim. Akşam görüşürüz. Paketi açmayı unutma lütfen! "

Gözümden bir damla yaş akmıştı bile. Hem gülüyor hem ağlıyordum.
Bir kere daha içime çektim o kokuyu.
Bir kere daha öptüm o laleleri.

Yavaşça zarar vermemeye çalışarak paketi açtım. Defter vardı içinde
Kapağında ikimizin fotoğrafı ve üzerinde kalpler

Ilk sayfasında benim seni öptüğüm bir fotoğraf
Bu fotoğrafı silmişsindir diye düşünüyordum hep.

Her sayfada beraber geçirdiğimiz anılardan ayrı ayrı kareler

Sana.. sadece sana okuttuğum şiirimi de o sayfalardan birine yazmıştın. Nasıl aklında tutup da yazmıştın..

Son sayfalarda da sadece kedimizle olan fotoğraflarımız vardı.. Dolce'yi kıskanıyordum sanırım.

Gözyaşlarım artık tutamayacağım seviyedeydi.
Birbirine giren dosyaların üzerine çöküp ağlamaya başladım.

Bildiğim tek şey seni çok sevdiğimdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

13.50  {baism}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin