Bölüm Müziği
Gnossienne:No.1
~Erik Satie, Alexandre Tharaud
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Annem dediki taşınıyoruz. Sanırım artık beraber oyunlar oynayamayacağız... Ben gitmek istemiyorum. Seninle oyunlar oynamak istiyorum.
-Gitmek zorundasın. Bende seninle oynamak isterdim ama sanırım artık görüşemeyeceğiz. Ama merak etme büyüyünce tekrardan karşılaşacağız işte o zaman istediğimiz kadar oyunlar oynayabiliriz.
Gerçekten mi? Cidden mii
-Evet sana söz veriyorum tekrar karşılaşacağız ve o zaman istediğimiz herşeyi yapacağız. Yapman gereken tek şey beklemek ve beni unutmamak
Seni asla unutmam merak etme. Ama uzun sürmesin söz mü?
-Söz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Alarmın eşliğinde kan ter içinde uyandım. Hala rüyanın şokunu yaşıyor ve ne gördüğümü gatırlamaya çalışıyordum. Çekmecemin üstündeki bir bardak suyu deyimi yerindeyse susuzluktan ölmüşcesine içtim. Alarmı kapatarak yatağımdan kalktım ve dolabına yöneldim. İşe yetişmem için hızı olmalıydım. Elime geçen siyah saten pantolon ile tek omzu açık uzun kol olan siyah bluzumu alıp banyoya ilerledim. Kıyafetlerimi hızlıca giyinip rutinlik işlerimi halledilten sonra artık hazırdım. Mutfağa ilerleyip kendime bir kahve yaptım ve sedefi sevip (kendisi kedim olur) mini çantamı elime alarak evden çıktım. Arabam ile iş yerine varıp ofisime geçtim. Dosyaları gözden geçirirken bir yandan kahvemi yudumluyordum ki aniden kapı çaldı gelen yaren olmalıydı. Yaren elinde günlük plan ve dosylara ile yanıma gelip bugünki toplantılarım hakkında bilgi verdi.
İlk toplantım Sancar'lar ileydi. Elimde dosyalarım ve kahvelerim ile yerime geçip müvekkilimi dinlemeye başladım. Bir silahlı çatışma vakası ile karşı karşıyaydık. Bir grup tarafından evine baskın yemiş ve kardeşi zarar görmüştü. İki taraf çatışma içindeyken karşı taraf müvekkilimi hedef alırken birisi çarpmış ve kız kalbinin altından vurulmuş. Kardeşi hastanede yoğun bakımdaymış. Bu durumda yapabileceklerimi konuştuktan sonra Alp bey işten gelen bir arama ile gitmişti. Ben bu konu hakkındaki dosyalara bakarken saat 6ya gelmişti bile. O kadar çok dosya vardı ki hepsini incelemek ve birkaç toplantıya daha katılmak baya bi yormuştu beni. Ofisten çıkıp evime doğru yol aldım. Sedef ile ilgilenip yemeğimi yedikten sonra sabah gördüğüm rüyayı düşünmeyr başlamıştım. Çok tanıdık bir andı. Sanki yaşamışım gibi. O çocuğun kim olduğunu hatırlayamıyordum. Bunları düşünürken uykuya dalmış ve Sedef ile birbirimize sokulup uyumuştuk.