Merhaba dostum! Kitabıma hoş geldin. Seni bambaşka bir dünyaya götüreceyim. Buna hazırmısın? İnanırım bu dünyayı seversin. İnanırım kitabımı seversin. Ayrıca fikirlerini benimle paylaşırsan sevinirim. Haydi gel yorumlarda buluşalım. Bu dünyadan sıkıldığının farkındayım. Gerçekten bu dünya pespembe değil değilmi? Başka bir dünyaya şınlanmaya varmısın?
Kitabı hangi tarihte okudun? Haydi Yorumlara yaz!
Bir küçük yıldız bırakırsan sevinirim sevgili okur :)
Bölüm 1 - Mavi Büyü
(Music: Ruelle - Game of Survival) - 1 hour
Kapı çaldı. Ve annem göründü. Anneannemden aldığı kızıl saçları nemli görünüyordu, duş almış olmalıydı. Bir kaç saniye bana baktıktan sonra dolgun pembe dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı. "Kızım ben çıkıyorum. Sende yeter telefonla oynadığın kalk biraz ders çalış." elimdeki telefonu yatağın üzerine bırakarak ayağa kalktım. "Ahh anne ben açım makarna varmı?" ben konuştuğum sırada annem saçlarına bir şal bağlıyordu. Yeşil ve büyüleyici bir şal. Bir yandan saçlarıyla uğraşırken diğer yandanda bana cevap vermeye çalışıyordu. "Nora evde yemek yok. Yemek yapmadım çünki duş alıyordum sen kendine makarna yaparsın birde biraz fazla yap akşamda yersin." Kollarımı göğsümde birleştirdim ve annemi süzdüm. "Peki ya siz?" diye sordum. Koluna yeşil şalıyla uyumlu elmas taşlarla döşenmiş bir çanta aldı ve ayakkabılarını giymeye başladı. "Biz babanla Washington'a gidiyoruz. Anlıyacağın Nora iki üç gün yalnızsın." tam kapıdan çıkarken bir daha bana döndü. "Ha eyer yalnız kalmaktan korkarsan Casey teyzelere gidebilirsin. Zaten kadın bunadı evde yalnız." gözlerimi devirdim. "O kadından nefret ediyorum anne ayrıca on altı yaşındayım ve evde yalnız kalabilirim." Bana "Eminmisin?" bakışları attıktan sonra kafamı aşağı yukarı salladım ve oda hemen ardından çıktı.
Koşarak az önce annemin çıktığı ağır demir kapının tüm kilitlerini kitledim. Korkmuşmuydum? Belkide ama korkum beni Casey teyzelere götürecek derecede değildi. Kadın bir büyücüydü. Tabii öyle şeylere inanmıyordum ama bu kadın gerçek hayatta yaşayan bir büyücüydü, bir kaç kere evimizin bahçesine küçük küçük içinde garip şeyler olan şişeler attığını görmüştüm. Ve o şişeler çok iyrenc kokuyordu. Neden attığı hakkında hiç bir fikrim yok.
Adımlarımı mutfak tarafa yönelttim. Siyah reng olan mutfak masasına geçtim. "Ahh anne hiç uğraşamıycam şimdi makarnayla falan." diyerek buzdolabını açtım ve bir mısır konservesi alarak buzdolabının kapağını kapatım. Elimede bir kaşık alarak odama doğru yürüdüm. Filimmi izlesem kitapmı okusam diye karar verirken annemin gizli kütüphanesine gitmeye karar verdim.
Annem o odaya girmemi çok ciddi yasaklamıştı. Şimdi annem yok ve bu özgürlük üç gün sürecek. Mutlu mutlu odaya giderken kapı çaldı. Durdum ve açmamaya karar verdim. "Korkakmısın sen Nora on altı yaşındasın yani bir yetişkin hadi huh aç kapıyı." omuz silktim. Kapıya yaklaşarak, "Buyrun kimsiniz?" dedim. Kapıyı açtığımda Casey teyze göründü. Elinde kahve rengi bir çanta vardı. Hemen onu fransızca selamladım. "Bonjour tante Casey" -Merhaba Casey teyze- Gülümsedi. Gökyüzü mavisi gözleri parladı. Beyaz saçlarının bir tutamı yaşlılıktan kırışmış alnına düşmüştü. Buruşmuş dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı. "Bonjour Nora! Je t'ai apporte ce livre, commence a le lire a minuit, d'accord?" -Sana bu kitabı getirdim gece yarısı olduğunda oku tamammı?- Elindeki kahve rengi çantayı bana uzattı. Şaşkınlıkla ona baktım. "D'ou?" -neden?- "Ne demande rien Nora, ecoute juste." -Hiç bir şey sorma Nora sadece dinle.- Kahve rengi çantayı elinden aldım. "J'ai attendu seize ans pour vous offirir ce livre." -On altı yıldır sana bu kitabı vermek için bekledim.- Söyledi ve ne diyeceğimi dinlemeden gitdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Büyü (Blue Forest 1)
FantasíaOn altı yaşındaki Nora'nın kendi sehir güçlerini keşf etmesi ve kendinin nasıl bir büyücü olduğunu saklanılmasını okumaya varmısınız?