⁴☆°

4 1 1
                                    

Naber ulaaann neyse kdbd bu bölüm Uzay'ın doğum günüü vayyy.Bu arada 3 bölümün sonunu detayli anlatim yaparsak Uzay ve Turgay eve geldi falan filan Turgay gene rahat yatağinda uyudu Uzayda koltukda ve s ve s.Neyseeee
_____________________________________________

Uzayyyyy;

Sabah gene koltukda uyanıp dün yaptiğim şeylerin bi kaçini tekrar ettim.Onlarda ztn her kesin yaptığı şeyle yüz yıkama,tuvalet ihtiyaci,bakım ve b. şeyler işte.

Yine Turgay'dan önce uyanmıştım.Sanırım bu şeyler her gün tekrar olucak..

Mutfağa su içmek için gittiğimde gözüm öylesine tarihe kaydı.Bi dakika bu gün 3 kasım.Bu gün benim doğum günümm.Acaba Turgay biliyomudur??.Bilmiyosa bile hatirlatirim belki bana hediye almayı falan düşünür ha.Ayy çokk heyecanlıyımm.

Bn mutfakda heyecandan kendimi havalara atarken Turgayin uyandiğini fark etmemiştim.

"Deli misin sen amına koyayım."

Amıma niye koyuyon lan hoşt.

"Ee fark etmemişim seni üzgünüm."

Ay o diilde fena utandım.Ne düşündü acaba off.Şizofren gibi görükdüm belkide off.

Neyse ben en iyisi gibip biraz salonda oturiyim.

...

Bem telefonda elleşirwkn yanıma Turgay oturmuştu.

"Yemek pişsin yeriz."

"Hmm peki"

Bence tarihi söylemek için tam zamanı.

"Bu gün ayın kaçı ya?"

"Bana niye soruyosun siktiğim telefon zaten elinde baksana telefondan."

"Tamam peki kızmana gerek yoktu.."

Umursamamiştı bile beni.Yineden bi ihtimal ya unutmuşsa.

"Aa bu gün beni doğum günümm"

"Ee napmam gerek yani bütün paramı sana mı yatırayım."

"Hayır..Yani öyle demek istememiştim"

"Ne demek istemiştin peki hah?"

Sadece sessizlik...

"Bende öyle düşünmüştüm"

Kendi sorusuna kendi cevap vererek konuyu bitirmişti..Sanırım bu benim en kötü doğum günüm olucak...

...

Bi kaç dakika sonra Turgay odasina gidip hazirlanmaya başlamıştı.Sanırım bir yere gidiyor..Acaba benide görürürmü?..

"Nereye gidiyorsun?"

"Sanane.İlla söylemem mi gerek."

"Yani öylesine sormuştum ben..Neyse boş ver"

Bu gün diğer günlerden daha kötü davranıyodu bana sebebi ne ki??Naptım ona ben.

Biz neydik gerçekten?.

Evlenen iki mutlu genç mi?

Yoksa..

Zorla evlendirilmiş birbirini bile tanımayan iki genç mi?

Cidden bilmiyorum.Sanki hayatın gerçekliğine karşi geliyorum gibi...

Saat 08:00 3 kasım da dünyaya Uzay isimli bi çocuk geldi.Ama sanki bu dünyanın bir varliği değildi bu çocuk...

Sevilen biri olarak görülürüm.Çünkü bana karşı yapılmış zorbalıkları belli etmiyordum..

Beni sevenlerin bile aslında beni kullandıklarını çok iyi biliyordum..Sadece... çok safım...

Şuanda bile hala Turgayı iyi biri olarak görmeye çalışıyorum.

...

Düşücelerimi kesen Turgayın kapıyı açmasıydı.

"Arkadaşlarımla buluşmaya gidiyorum geç gelirim.Acıkırsan yemek yaptım ye.Yada sipariş ver."

"Anladım peki.."

Yinede beni düşünüyor bence.Yani..dimi öyledir...

Turgayın evden çıkışıyla o sessiz ortam daha fazla sessiz kalmıştı...

.....(Vallaa üşeniyom yoksa yazardım"

Turgay;

Acaba çok mü üzdüm onu.Galiba umursamamayı fazla abarttım..Her neyse alacağım hediyyeyle beni affetmemesi mümkün değil.

Şuanda ise seoulun en büyük alışveriş merkezlerinden birindeydim.Vee evet Uzay'ın bu elektro gitari beğenmemesi mümkün değil.Ben affetmemeside.Bi dakika ya ben niye beni affetmesi için bu kadar şey yapiyorum ki?

Her neyse boş ver.

Gitari aldikdan sonra alisveris merkezinden cikip park ettigim arabama dogru ilerledim.Arabama binip evime ve paytak ayaklariyla beni bekleyen Uzay'ın yanına yolladım.

Ahh neden öyle paytak paytak yürüyor amına koyayım ya gözümün önüne gelince tatlılık krizine giriyorum..

20-30 dakika sonra eve varmiştim.Yolun yarisinda bi marketten pasta ve mum'da almıştım.O gerçekten mitlu olucak..

Kapının önüne geldiğimde gitari ve pastayi arkama gizleyip kapiyi oyle actim.Neyseki uyumuştu minik paytak ördekcik.

Hakkaten böyle bakinca ördek gibi haa..

Mutfağa gidip pastayi acmistim üstüne mumlari koyup yakmaya baslamistim.

Salondan hafif sesler gelmeye baslamisdi minik ördek uyandi galiba.

Gitari arkama gizleyip yavasca salona doğru ilerledim.Ama tabi hemen yaklasmadim.

"Turgay gelmedimi ya off.Neden soruyorum ki zaten geç gelicem dedi ve beni umursamaz.."

Umursarım...

"Umursarım..."

Dur bunu SOYLEMICEK HASS..

"Lan OEDAKI KIM.ha Turgay sen miydin.Geldin mi sen ya.Bu arada ne dedin sen?.."

Pastayi arkama gizlemistim

"He hic sadece şey gözlerini kapa.."

"Neden?"

"Ah hay aksi hiç istediğim gibi olmadi.Otur bakalim paytakcik buraya."

"Hmm tamamm"

Arkamdan pastayi cikardim.

"Doğum gunun kutlu olsun ördekk"

"Turgay...Biliyomuydun yani?.."

"Hıhı pekii sabahki davranışlarım için beni affedebilecekmisin..?"

"Yanii..Biraz kalbim kırılmıştı açikcasi.."

Bas parmagimi dudaklarina goturup konusmamasini sagladim..Pastayi masaya yerlestirip arkamdaki elektro gitari çikardim..

"Bu elektro gitarin muziği kalbini birleştir ebilirmi peki?"

"Sanmıyorum.. bu gitar sadece beni iyileştire bilir.Ama kalbimi sadece sen birleştire bilirsin.."

Bu dediği şeyle sanki gözlerine bağli kaldim gibi hissetdim haraket etmeye gücüm yetmiyodu.Uzay'ın gözlerine baktıkça sanki gerçekten uzayın yani galaksinin derinliklerine bakıyordum...Gözlerimi ondan çekemiyodum bile..

"Uzay..Lütfen benden özür dile.Gözlerin yüzünden sana aşık olacağim."

"Ben değil sen özür dilemelisin Turgay..Aşık olmaya çalışan sensin.Çünkü eğer aşık olmak istemeseydin gözlerini gözlerimden çekerdin..."

_____________________________________________
Ahagagaga cok iyi oldu offf olm bayildim bu bolumeee

Dünya'dan uzakta..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin