─ almina
adımlarım ağaçların içine kaçmaya başladıktan sonra şeytanın ne kadar sessiz bir yerde yaşadığını farkediyordum. bizim yaşadığımız yer bu kadar sessiz değildi, kıskanmıştım açıkçası.
evine geldiğimde hemen duraksadım. evinin önünde yere dikilmiş birkaç tane çit misali kazık vardı. çit dışında her şeyi düşünmemi sağlamıştı.
dikkatimi eve verdiğimde şeytanın kanatlarından dolayı onu hemen farketmiştim. kendi, tek katlı evlerinin hemen çatısına oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. adımımı içeriye atar atmaz gözleri hemen bana çevrildi.
kaşları bıkkınlıkla çatılırken ayaklandı ve aşağıya doğru süzüldü. saniyeler içinde tam karşımdaydı. birkaç adım atarak üstten bana baktı. "hala peşimi bırakmadın mı?"
"yo, hiç arkadaşımı yalnız bırakır mıyım?" diye sordum sarkastikçe. dişlerini birbirine bastırarak "arkadaş falan değiliz." dedi. "evine dön."
"alışırsın alışırsın." dedim alaycılığıma devam ederek. normalde böyle kişileri çok umursamazdım ama onunla konuşmak istiyor gibi hissediyordum. herkesin nefret ettiği bir şeytanın bana ve diğer meleklere gizlice yardım ediyor olması çok hoştu ama kimse bunu bilmiyordu.
"ne yapmam lazım rahat bırakman için?" diye sordu. tabi ki zor kullanmayacaktı, çünkü o bahsedildiği gibi vahşi değildi ama kendisi bile bunu kabullenmek istemiyordu.
"ismini söyle."
"..."
"sana ırkçı olmadığımı ispatlayabilirim. onlara vahşi olmadığını da kanıtlayabilirim, hem senin baban böyle yaşamana nasıl izin veriyor?" dedim. "sen iyi birisin."
bir süre yüzüme baktı. ciddi bakışlarıyla beni boğmak istese de bende ona boş boş baktım. derince bir iç çekti, ama baya büyük bir içti bu.
"şeytanlara çok kolay güveniyorsun."
"sende meleklere hiç güvenmiyorsun."
en sonunda duraksadı ve yere baktı:
"efşa." dedi. "ismim efşa."
"efşa.. memnun oldum." dedim. "herkesin fikrini değiştirmesini sağlayan kişi olabilir miyim?"
gözlerime tekrar baktı ama bu sefer siniri yatışmış gibiydi. "hiçbir şey değişmez farkında değil misin? sadece senden nefret ederler bu sefer."
"bunu sorun etmem. genelde sevilen biri değilim. fazla dürüst olduğum zaman herkes düşmanım oluyor." diye mırıldandım, duyduğuna emindim.
"yapma bunu, evine dön."
"gizli arkadaşın olursam?"
"gizli?"
"evet, yanına gizli gizli gelirim. kimse görmez. yürüyüşe çıktığımı söylerim."
"ya istediğin gibi biri çıkmazsam?"
"az önce beni dışlarlar korkusundan reddettiğini kabul etmiştin oysaki."
tam bir şey diyecekken sustu. sırıttım. "farketmeden iyilik yapanlar çok tatlı oluyor."
"bana tatlı demen garip."
"hiçte bile, kendini korurken herkes korkutucu olabilir. hem ben senin gerçek yüzünü de görürüm."
"deneyebilirsin."
"denerim tabi." dedi. "madem artık arkadaşımsın bana bahsetsene, geçen çocukları kurtardığın şeytanlar kimdi?"
"birkaç tane melek düşmanı."
"melek düşmanları mı?"
"karşıdaki kasaba şeytanlardan oluşuyor, hepsi meleklere düşman."
"anladım.. o zaman, onlar yerine ben teşekkür ederim. onların haberi bile yoktu bunlardan."
usulca başını salladı. "söyleme onlara bunu." dedi.
"söylemem, ama burdaki yaşlılar dışında senden nefret edecek kimse yok." dedim. "onlar dördüncü angemon savaşının kurbanları biliyorsun, çok fazla kötü şeytan gördüler."
"konu melekler olunca empati kurabiliyorsun yani.." diye homurdanarak. kaşlarım hafif havalandı.
"onu kastetmiyorum.." dedim. "ben öğrendim seninle ilgili.. olan .. o olayları. sadece nefretlerinin sebebini bildiğimi söylüyordum, ama sen onlar gibi değilsin. sen meleklerden nefret etmiyorsun."
"ed-"
"etmiyorsun. kandırma kendini."
"etmiyorsam etmiyorum, niye ilgini çektim bu kadar?"
"çekicisin."
içimden geçirdiğim şeyi sesli söylemiştim. kaşlarını çatarak bana baktığında gerildim.
"yani.. çekici derken öyle çekici değil hani kendine çeken birisin böyle ilgi çekici duruyorsun ben tipten falan hiç bahsetmedim.."
tekrar iç çekti. "babam gelmek üzere. evine git."
"çok kabasın, düzgün bir şeytan gibi evine gitmelisin sonra görüşürüz de diyebilirdin."
"ama demiyorum."
kaşlarım çatıldı. yüzünde dalgacı, küçük bir sırıtış belirdi. "anca sinir bozucu olduğunda gülümse zaten."
tekrar surat astı. "gerçekten de vahşiymişsin galiba."
"evine git, geç oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vahşi şeytan # gxg
Romanceailesinin boşanması üzerine şehirden uzak bir yere, dağa taşınan melek ırklı almina, herkes tarafından vahşi denilen şeytan ırklı efşa ile tanışır. ・düzyazı & texting