lost in the fire

615 69 68
                                    

Selamünaleyküm.

Yeni gelmedik, geri geldik 🤙🏻😎 bana kızmayın bomba bir bölümle geldim bence 😋

yarını da bekleyemedim atmak için, gececiler varsa okurlar artık.

keyifli okumalar diliyoruum!

-

Jungkook, arabayı nasıl sürdüğünü bilmiyordu. Tek hissettiği şey, korku ve belirsizlikti. Taehyung'un başına bir şey geleceğinden veya gelmiş olmasından öylesine endişeleniyordu ki, direksiyonu tutan parmak boğumları beyazlamıştı. Trafik kurallarını siktir etmiş, dörtlüleri yakarak yolu birbirine katmıştı. Arabalar ona geçmesi için yer açıyor, aynı zamanda kendi de onları solluyordu. Aşırı gergin ve stres doluydu. Dişlerini sıkmış, sadece o sikik bara bir an önce ulaşmayı düşünüyordu.

Jungkook geldiği gibi arabayı ani frenle durdurup tekerlekleri çığlık attırarak park etmişti. Kapıyı hızla açıp bara doğru koştu. Bar, olması gerektiğinden de kalabalıktı sanki. Tıklım tıklımdı ve jungkook, taehyung'u göremiyordu. Kaşları çatık ve bütün gergin hâliyle birlikte esmer adamı ararken iki tane genç erkeğin konuştuğunu duydu. Aslında umursamazdı ama kelimelerin arasında 'kim taehyung' işittiği için aniden durmuştu.

Erkeklerden biri mekana uygun cıvıl cıvıl giyinmişti, diğeri onun kadar değildi ama yine de beyaz gömleği ve deri pantolonuyla dikkat çekmeyi amaçladığı kesindi.

"Onunla bir kere birlikte olduk ve adam tam bir ilâh." Öylesine şehvetle konuşuyordu ki alt dudağını ısırdı ve o anlar aklına geliyormuş gibi gözlerini kapattı. "Yataktaki sertliği beni bitirdi. O kadar iyiydi ki, asla unutamayacağım." Yutkundu ve içkisini yudumladı. Şimdi de üzülüyormuş gibiydi. "Ama maalesef birlikte olduğu kişiyle yeniden ilişkiye girmiyor. Altında yeniden ezilmek için nelerimi vermezdim amına koyayım."

Arkadaşı olan diğer erkek, hayretle ona bakmış ve kafasını aşağı yukarı düşünür gibi sallamıştı. "Benim bir şansım olabilir mi acaba?"

Diğeri güldü. "Neden olmasın? Fazla sarhoş olduğu bir anda dibinde olman ve onu istemen, ilgisini çekebilir."

Dudakları kıvrıldı beyaz gömlekli olanın. "Kesinlikle yapacağım. Hatta belki sevgili bile oluruz, ha?"

Ve karşılığında aldığı alay dolu bir kahkaha oldu. "Aptal olma. O kimseyle ciddi ilgilenmiyor. Sevgilisiyim diye çoğu kişi yalan iddia atıyor sadece. Belki de hiç ilişkisi bile olmamıştır?"

Jungkook, neden sinirlendiğini bilmiyordu ama şu anda aşırı fazla sinirlenmişti. Bu iki adamı öldüresiye dövmek istiyordu ama neyseki işi vardı. İleri doğru ifadesiz bir yüz ifadesiyle yürüdü ve taehyung'la yatan adamın omzuna bilerek sertçe çarptı. Birden sendeleyerek yana doğru savrulan adam, acı dolu bir ses çıkardı ve jungkook'un arkasından öfke saçan şaşkın gözlerle baktı.

Jungkook en sonunda kalabalığın içinden, taehyung'u seçebilmişti. Ve onu sağlam bir şekilde görmek, içinin rahatlayarak derin bir nefes almasını sağlamıştı. Öylesine rahatlamıştı ki, ona bir şey olma düşüncesi aklını yitirmesini sağlayacaktı nerdeyse. Ama bu fazla uzun sürmedi. Çünkü taehyung birden suratına yumruk yedi. Jungkook'un gözleri irice açılırken yumruklarını sıkmıştı. Dans eden insanlara çarparak koştu ve birden taehyung'un yakasına yapışan adamı ensesinden kavrayarak çekti ve ona kafa attı.

Adam yüksek sesle inleyip geriye doğru sendelediğinde jungkook, taehyung'a bakmıştı. Taehyung'un çok sarhoş olduğu ve ayakta durmakta zorlandığı belli oluyordu. Gözleri kapanacak gibi ama açıktı. Aynı zamanda ayağının dibine bıçak düşmüştü. Jungkook böylece, taehyung'un bu hâliyle bile adamı idare ettiğini anladı.

drunk and nasty | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin