BİR YIL ÖNCE

151 12 9
                                    


Arkadaşlar kısa bir not geçmek istiyorum ilk bölümü okuyarak asıl oğlanın Egemen olduğunu düşünebilirsiniz ama asıl oğlan Edis Ulusoy ve bu bölümde yazanın 1 yıl öncesi olduğunu unutmayın .
Dolunay Erçetin: Barbara Palvin
Edis Ulusoy: Vini Uehara
Egemen Günsür : Francisko
Çetin Burak: Florian Neuville
Doğa Akın: Ana Beatriz
Melis Akpınar : Nasty Yazykova

Sabah kalkıp telefon ekranına baktığımda Egemen'den 5 cevapsız arama vardı ve meraklandım neden beni sabahın köründe bu kadar çok aramıştı ki diye düşünürken gözüm saate kaydı ve küçük bi çığlık atarken kendime lanet okuyordum sınava geç kalmıştım ve bu üstü açık ferrari fizik hocasının dersindendi. Hemen kalkıp altıma bir tayt ve üstüme bol kalçamın altına gelen bi kazak giyip evden çıkmıştım. Koştura koştura şöförümün yanına giderken çabuk çabuk geç kaldım diye çağırdım Oğuz abiyi. Yola çıktığımızda Oğuz Abi'den radyoyu açmasını istedim ve hayatımın sıkıcılığını düşünmekten müziğe konsantre olamamıştım. Okulun önüne geldiğimizde hızlı bir şekilde çanta mı alarak sınıfa doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştım. Sınıfa girdiğimde sınav çoktan bitmişti ve teneffüstelerdi. Zaten sınava yetişsemde çalışmadığım içinde iyi bi not alamıyacağımdan pekte üzülmemiştim ama yine de hangi notu alırsam alayım koskocaman bir sıfırdan iyidir diye söylenerek üstü açık ferrarinin yanına gittim ve sabaha alarmı kurmayı unuttuğumu ve gece geç saatlere kadar ders çalıştığım için de alarmsız kalkamadığımı söylediğimde bana inanmayan gözlerle bakıyordu, inanmasını beklemiyordum çünkü 60 ı geçince sevinen birisiydim.
Hoca ona kedi yavrusu gibi baktığımdan dolayı dayanamadı ve diğer derse yani yarına sınav olacağını söylemişti. Buna sevine sevine giderken Egemen i gördüm ve yanına sırıtacak gittim ve beni sabah neden o kadar aradığını sordum ve bana sadece hiç öylesine okulda göremeyince aradım. Egemene inanarak arkadaşların yanına gittiğimde Cansu her zamanki gibi iğrenç ama ona komik gelen esprilerini yapıyordu ve onun espirilerine bir tek ona aşık olan Hakan gülüyordu. Doğa her zaman ki gibi numaralarını kesmekle meşguldü ( hoşlandığı çocukları ) ve Melis Türkiyeli olmayan ama küçük yaşta buraya gelen Benjamin ile sevgiliydi. Gerçekten birbirlerine çok yakışıyorlardı. Hepsi gerçekten birbirlerinden iyiydi ve onları hiç bir zaman kayabetmek istemiyorum. Ha bide Çetin vardı onunla aram biraz soğuktu aslında onunlada önceden çok samimiydik ama bana benden hoşlandığını söylediğinde ve bende ona benim onu sadece arkadaşım olarak gördüğümü ve öyle kalmasını istediğimde bunu yapamıyacağını ve onunla samimi olmamı söyledi bu onun için daha iyi olurmuş. Okul çıkışında çok yorgundum tüm derslerde uyumama rağmen ama çalışmam gerektiğini hatırlattım çünkü eğer 60 ı geçemezsem fizikçinin beni sözlü notlarımla beni mahvedeceğine inanıyordum. Eve gittiğimde evimizdeki hizmetli Ayşe teyzeden büyük bir kupada kahve istediğimi söyledim böylece yorgunluğum biraz da olsa geçerdi. Kendi rekorumu kırarak 4 saat çalışmıştım ve her şeyi çok iyi öğrenmiştim diye tahmin ediyordum. Ve kendimi uykunun kollarına bırakmıştım kafamın altında birşeyin titremesiyle uyandığımda Egemen in aradığını gördüm ve uykulu ses tonumla "Egemen?" Dedim "Yatıyormuydun ?" Diye sordu "Evet ama o kadar çok uyudum ki sabaha kadar yatamam." Diye yalan söylemiştim :/ Bana dolaşmak istermisin diye sormuştu ve ben de kabul ettim çünkü Egemen le takılmayı seviyodum ve gerçekten yakışıklı ve eğlenceli biriydi. Tabi ki tek sebep bu değildi dışarı çıkıp kafa dağıtmak istiyodum. Kalkıp hemen hazırlanmaya başladım mini bir şort ile üzerime siyah kapşonlu ceketimi giyindim çünkü özel bir gece değildi dışarı çıktığımda Egemen beni arabasıyla bekliyordu arabaya bindiğimde nereye gideceğimizi sordum gülerek ve biraz kafa dağıtıcaz dedi bu aslında hem hoşuma gitmişti hem de biraz endişelendim biraz kendi düşüncelerimden kurtulmak iyi olurdu ama Egemen pek güvenilir birine benzemiyordu ama bugüne kadar bana herhangi birşey yapmamıştı. İçimden sal gitsin Dolunay dedim ve akışına bırakmayı tercih ettim. Bir barın önüne geldiğimizde ilk defa bir bara gideceğimden heyecanlıydım ve ürkmüştüm Egemen rahattı belli ki bu ortamlarda sık sık bulunuyordu Egemenle aramızda 3 yaş olmasına rağmen daha fazla görünüyordu ama ikimizde lise son sınıfa gidiyorduk 3 defa sınıfta kalmıştı ve torpille geçmişti tahminimce. İçeri girdiğimizde dumandan sesden ve kokudan rahatsız olmuştum ama zaman geçtikçe ciğerim bu işkenceye alışmıştı ben içerdekilerden sade ve çekincen olduğum için bana bakan ikinci defa dönüp bakıyorlardı ama sonra tekrar deli gibi içki içip dans etmeye başlıyorlardı. Egemen burada oldukça tanınan biriydi gelen geçen ona selam veriyordu ve o sadece dudağının ucunu yukarı doğru kıvırıp gülümsüyordu Belkide onu havalı yapan bu soğukkanlılığıydı. Masaya oturduğumuzda egemen cebinden bir hap cıkardı ve bunu damağının altına koyup emmeye başladı "Ne alıyorsan?" Dediğimde denemek istermisin diye sordu ve çok rahatlayacağımı tüm sıkıntılarımı unutacağını söylediğinde ilginç gelmişti " bağımlılık yapıyor mu?" Diye sorduğumda "delirdin mi kızım sana kıyıp kötü birşey verirmiyim ben?" Dediğinde içime garip bi his oturdu Acaba benden hoşlanıyormuydu. Bunu duyanlar beni özgüven patlaması yaşayan biri gibi olduğumu sanacaklar ama bana karşı hareketleri çok farklıydı. Bi delilik yapıp denedim ve kafam o kadar hafiftiki kıyamet kopsa umurumda olmazdı, şuan bedenim herşeyi yapabilir durumdaydı birinin altına yatabilecek kadar ileri gidebilir çünkü bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. Egemenle neye kahkaha attığımı bilmeden birbirimize bakarak gülüyoduk bar kapısına ilerlerken tam o sırada bir oğlan bana sürtünmeye çalıştı ve sanki bana bişey yapmaya gücüm yetecekmişim gibi bağırdım ve tokat attım, oğlan benim kollarımdan tuttup hafif itmesiyle yere kapaklandım ve kafamı kaldırdığımda Egemeni çocuğu döverken gördüm. Başım çok döndüğü için Egemene beni eve götürmesi için yalvardım beni yavaşça yerden kaldırıp eve götürdü. Sabah kalktığımda başım çatlayacak gibiydi ama girmem gereken bir sınav vardı. Üstüme ne giyindiğimi bakmadan çıktım evden ve derse girer girmez sınava başladım sınav kağıdının hepsinı yapabilmiştim ama son iki soruyu yapamadım başım döndüğünden. Canım dünkü hapdan istiyordu ya da ben öyle sanıyordum. Egemen bana ne yapmıştı böyle!!! Koştura koştura Egemen e gittim ve bağırdım ve bana ne yaptığını sordum ve neden canımın o şeyi istediğini be Egemenin dediği laf " ohoo kızım senden ne güçsüz çıktım hemen ilkinde bağımlılık mı yaptı?" Ağlamaya başladım bana ne verdiğini sordum ve bir çdşit madde olduğunu söyledi ve bundan kurtuluşun zor olduğunu söyledi. Gözyaşlarım hıçkırıklarımla birlikte artarken bana isteyip istemediğimi sordu istemiyorum diye bağırıp koşmaya başladım ve sahil kenarına geldiğimde durdum sahil kenarı okuluma yakında ve her kendimi çıkmazda hissettiğimde oraya giderdim ve bu sefer karanlık bir kuyuya düşmüş ve hiç bir çıkış yolu olmayan bir yerdeydi. Başım dönmeye başladı ve agresifleşmeye başladım o beyaz şeyi deli gibi istiyordum. Dayanamayacak noktaya gelince Egemeni aradım ve sahile getirmesini söyledim. 15 dakika sonra buradaydı ama o zaman dilimi bana vücümdaki açık yaralarıma tuz serpiyodu. Geldiğinde hemen istedim ama bana artık paralı olduğunu ve sadece bir kerelik bedavaya verdiğini söyledi. Dayanamayacak halde olduğu için parasını fazlasıyla verdim. Şanslıydım ki ailem zengin olduğu için para gibi bi sıkıntım yoktu. Ama şuan da ismimin tam anlamını taşıyordum ben karanlığın için de kalmış bir Dolunay ve zaman geçtikçe kayboluyorum o karanlığın içinde. Peki ben bu karanlıktan nasıl kurtulacağım... Artık en çok korktuğum deniz bile benim tek arkadaşım. İntihar etsem kurtulurmuydum bu berbat hayattan?!

DOLUNAY #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin