3

20 0 0
                                    

Tüm akşamımızı Cal ile beraber öbürsü gün için kıyafet arayarak geçirmiştik. Sahip olduğumuz en şık parçaları bulmaya çalışıyorduk. Harry Styles'dan ne kadar nefret ediyor olsam da onu etkilememiz gerekiyordu sonuçta.

Benim giyeceklerimi çoktan seçmiştik ama Calvin hâlâ karar verememişti. "Peki bu nasıl?" Gösterdiği bordo kazağı üzerinde hayal edince gülümsemeden edememiştim, çok şirin ve aynı zamanda da yakışıklı duruyordu. "Bence muhteşem! Üzerine şu yeni aldığın ceketi -evet o- ve altına da üzerine yapışan siyah pantolonunu giysen tüm erkeklerin gözü sende olacaktır." Son dediğime karşı ikimiz de gülmüştük.

"Tüm erkekleri bilmem ama Harry'nin gözü sende. Belli ki dikkatini fazla çektin. Siktir Beth, senden hiç gözlerini ayırmadı bile!" Gözlerimi devirmeden edememiştim. "Tabiki de dikkatini çektim Cal. Büyük ihtimalle son 5 yıldır falan karşısında ona küfür edecek kadar cesareti toplayabilen kimse, hatta özellikle de bir kadın olmamıştır." "Sinirliliği onu asıl seksi yapan şey. Siktir ya, dudaklarını gördün mü? O kadar pembe ve dolgunlar ki... Gözleri yemyeşil, burnu, sikeyim, burnu o kadar mükemmel ve-" "Calvin! Kendine gel! Bahsettiğin kişi porno yıldızı değil ve ayrıca eşcinsel olmadığına da eminim." Calvin ve Harry'yi bir arada ve yatakta hayal etmiştim istemsizce. Şey, boşverin.

"Tamam ya, kızma. Hem o zaman sen ilgilen bence hazır kimseyle birlikte değilken." Dediklerine karşı gözlerimi devirmeden edememiştim. "Ben ilgilensem ne yazar o benimle ilgilenmediği sürece? Hem zaten o kadar da yakışıklı değil." Bu sefer Cal gözlerini büyütmüş, bununla da yetinmeyip elindeki tişörtü üzerime fırlatmıştı. "Dalga mı geçiyorsun sen? 'O kadar da yakışıklı değil' mi? Tatlım, ikimiz de biliyoruz ki, o kadar yakışıklı." "Üf tamam! Yakışıklı işte! Artık aşağı inip yemek yiyebilir miyiz? Açlıktan ölebilirim her an da." "Ben şunları bir düzenleyeyim. Sen dün yaptığım makarnayı mikrodalgada ısıt, gelirim birazdan." Kafamı sallayıp yanağına minik bir öpücük kondurdum ve mutfağa gitmek üzere aşağı indim.

***

"Uyan bayan uykucu!" Calvin'in beni sarsmaları ve uyanmam için yalvarmaları sonucunda, zor da olsa gözlerimi açabilmiştim. "Saat kaç ya?" "7.45. Şimdi hazırlanmaya başlasan, anca 1 saate işin biter, ki bu da 8.45 demek. Yola çıksak 9 ya da 9.10 gibi Styles'ın şirketine varmış oluruz. Erken gitmemiz bize-" Heyecanı konuşmasına yansıyordu adeta. O kadar hızlı konuşmuştu ki, nefes alması adına onu durdurmam gerekti. "Sakin ol Cal! Anladım, kalkıyorum işte!" 

1-2 gereksiz şeyden de bahsettikten sonra zaman kaybetmemek adına kalkmaya ve duşa girmeye karar verdim. Cal'in yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra duşa gireceğimi belirttim, o da kahvaltıyı hazırlamak için aşağı indi. O ilk önce kahvaltıyı hazırlar, sonra giyinmeye başlardı. Bu arada, yemek yapma yeteneği denen şeyin bende olmadığını bu yüzden yemekleri yapma (ve evi temizleme) gibi işlerin canım arkadaşım Calvin'de olduğunu söylemiş miydim?

***

Evdeki işlerimiz bittikten sonra her zamanki gibi Calvin'in arabasıyla yola çıkmıştık. Styles'ın şirketine vardığımızda saat tam 09.10'u gösteriyordu. Dün dediklerinden sonra randevuya geç kalmaktan o kadar korkmuştum ki. 

15 dakika da zemin kattaki sandalyelerde vakit geçirdikten sonra randevuya son 5 dakika kala resepsiyona doğru ilerledik. Tanrıya şükürler olsun ki dünkü sarışın resepsiyonist, benim deyişimle 'Kaltak Eva', bugün resepsiyonda yoktu. Onun yerine yine bir sarışın kadın duruyordu.

Aynı dün Eva'nın yaptığı gibi samimiyet dışı bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdikten sonra, "Merhaba. Size nasıl yardımcı olabilirim?" dedi. "Şey, Harry Styles'la saat 09.30'da randevumuz vardı da." diye atıldı Calvin öne. Kadın, telefonda biriyle konuştuktan sonra eliyle asansörü işaret ederek en üst kata çıkmamız gerektiğini, 'Bay Styles'ın asistanının bize orda yardımcı olabileceğini söyledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OrtakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin