2~JULİAN~

22 4 3
                                    

BU ARADA HİKAYE KESİK ÇIKIYO SANIRIM HİKAYEDEN KAYNAKLI.MOBİLDEN OKURSANIZ ÖYLE BİR SORUN OLMAZ

İYİ OKUMALAR!!!

Kaçarken kolumdan tutan kişiden dolayı korktum.Bağıramıyodum bile.Sonra konuşmaya başladı"Küçük dilini mi yuttun Madison?"dedi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
O korkuyla eve zor gelmiştim.Eve girip kapıyı pencereleri her yeri kilitledim.Titreyen ellerimle beraber gözümden bir yaş döküldü.Sinirlerim ve dengem bozulmuştu.Ağlarken telefondan Julian'ı buldum ve aradım.Telefonunu açmıyodu."Lanet Olsun!!"dedim ve bu seferde Mia'nın numarasını bulup aradım.Oda açmıyodu.Evden dışarı tırnaklarımı kemirerek gözlüyordum.Şimdilik bişey yoktu fakat çok korkuyodum.O ara pattie'nin dedikleri aklıma geldi.
İstediği malzemeleri poşete koyup kapıda bekleyen pattieye poşeti uzattım"madisoncım eğer bir sorun olursa*evini gostererek*yanıma gelebilirsin.'

Düşüncelerimden sıyrılıp bak8ş açımı kapıya çevirdim.Pencereden baktığımda pattienin evlerinin ışıkları yanıyodu.Buda evde olduğuna işaretti.Tek seçenek olarak o kalmıştı fakat o bal rengi gözleri aklıma gelince gözüm korkuyla baktı.O korkutucu bakışlar...Aklıma geldikçe ağlamam şiddetleniyodu.Pattieye gitmek isterdim fakat zifiri karanlıkta nasıl gideceğimi bilmiyodum.Aramızda en az 2km vardı.Koşarak gidebilirdim ama yanımda bir an belirişi beni kolayca yakalayabileceği aklıma geldi.Arkamdaki beyaz kadife koltuğa oturdum.Hala tırnaklarımı kemiriyo ağlıyodum.O arada kapıdan bir tıkırtı geldi.Başımı endişeyle kapıya çevirdim.Julian'ı en az 10kere Miayı ise 6kere aramıştım ama açmamışlardı.Pencereden dışarı baktığımda otomatik bahçe kapısı açıktı kapıdakine bakmaya çalıştım ama simsiyahtı.Tanrım!!lütfen beni koru o bal renkli gozlu olan kişide simsiyah giyinmişti o yüzden ışığı yansıtmadığından belliydi.Kapının az yakınında duran kare şeklindeki begaz masa üzerindeki 2000$ kadar değeri olan bibloyu aldım.Büyük büyük annemden bize miras kalan bir bibloydu.Biliyorum biliyorum aptallık vede eğer America'da oturan ailem bunu duyarsa kızar o yüzden odama çıktım ve odasının kapısını kitledim.Elime geçen en ağır şeyi alıp dizlerimi karnıma çekerek çenemi koydum ve duvarın kenarına sindim.Kapının açılma sesini duydum ve ağlamam arttı.Sonim gelmişti.Kimsem olmadan ölcektim.Nereye baksam onun bal rengi gözlerini görüp sesi yankılanıyodu.Kapıyı tıklatıp"Madison?aç kapıyı!!"diye sert bir adam sesi geldi.İçimden surekli bişey olmayacak diyodum ailem trafik kazasında öldüğünde daha 8yaşındaydım ve rehabilitasyon merkezinde yatmıştım.1yıll8k tedaviden sonra düzelmiştim fakat yine o çığlıklarla dolu bir yatak ve 4duvar arası bi idaya girip işkence görcektim ve bunu istemiyodum.Yanıma aldığım ağır eşyayı sertçe kapıya vuranı bayıltmak için yavaşça kapıya yöneldim kapı önüne koyduğum dolabı geri çektim ve kapıyı açıp kapının arkasına saklandım."Madison?çık dışarı!seni bulc-"demeden eşyayı kafasına indirdim ve bayıldı.Aman Tanrım!!o değilmişki!Bu...bu,Juliandı
10 dk sonra
Ne yapacağıma karar verdiğimde onu yatağa çıkardım ve yatırdım hala ağlıyodum.Kafasına aldığı darbeyle ölebilir yada hafıza kaybı yaşayabilirdi ve hepsi benim yüzümdendi.Ebeveyn banyosuna ilerleyip acil yardım çantasını aldım ve odaya gectim.Kafasından akan kan ensesini geçmiş tişörtünün arkasını kıpkırmızı yapmıştı.Kanama fazlaydı vede durdurmalıydı.Kafa bölgesine ama dikiş atmayı bilmiyodum.O yüzden kafasını bir sıvıyı pamuğa döküp kafasını temizledim ve sardım.Telefonum aşağıdaydı ve vaktim yolktu.Julianın pantolunun arkasındaki cebe erişip telefonunu çıkarıp 112'yi tuşladım.Umarım çabuk gelirler ve onada bişey olmaz yoksaki kendimi asla affetmezdim.
JULİAN'DAN
#HASTANE#
Gözlerimi narkoz kokusunun burnuma gelmesiyle uyandım.Gözlerim bulanık görüyodu.O arada birisi kulağımın dibinde yüksek sesle"Uyandı!uyandı!çabuk doktor gelsin!".Zaten bu sesle hastanede olduğumu anladım.Kapıyı açan doktorun arkasından acıklı ve yorgun bir şekilde ağlayarak 'Julian!'diye seslenen birisini duydum.Şakaklarımı ovuştururken bakışım netleşti ve sol tarafıma döndüğümde bana bakan doktoru gördüm.Kaba ve zafer dolu sesiyle bana seslendi"Bay Lackhowski nasılsınız?,başınızda dönme uada ağrı varmı?,yada mide bulantısı"vede daha birçok soruyu arka arkaya sormuştu.Tek baş ağrım vardı.Kafama matkapla delik açar gibi ağrı vardı.So rduğu sorulardan birinin cevabı iyiyim diğeriyse ağrım var oldu.Bana gerekli yerleri imzalatınca odadan çıkmak üzere olan doktora bir soru yönelttim."Burda kaç saattir böyleyim ve durumum iyimi?"başını  omzuyla aynı hizaya geleck bir sekilde çevirdi ve tebessüm etti"başınıza aldığınız darbeden dolayı kurtulamama şansınız vardı ama bir mucize oldu ve uyandınız.Tamı tamına 5saattir burdasınız ve durumunuz iyi merak etmeyin"diyerek dışarı çıktı.Siktir.Ben 5saattir bu rezil hastanedemiydim?.Kendimi geri attım ve başımın acısından elim sargıya gitti.Ağzımdansa bir küfür savruldu.Acaba Madison nasıldı?
MADİSON
Dışardan çıkan doktora hızlıca yürüdüm ve o anda dengemi kaybettim.Arkamdan gelip beni elleriyle tutarak Mia dengemi sağladı.Hortlak gibiydim.Gözlerimin beyazı kaybolmiş yerini kırmızı damarlara bırakırken gözlerimin altı çökmüş durumdaydı.Tam 5saattir durmaksızın ağladım ve hiçbişey yememiştim."Durumu nasıl?"dedim yorfun sesimle."Merak etmeyin bayan, bay Lackhowski iyi hiç umut yoktu fakat uyandı.Onu fazla sorularla yormadığınız sürece yanına gidebilirsiniz.Bide 24saat uyumayacak aldığı darbeden dolayı hissetmeden beyin iç kanaması yaşayabilir ve ya felç kalabilir yada ölebilir.Sizde yemek yiyin ve tansiyonunuzu ölçtürün acil odasınada gidip kolunuz ve elinizin içindeki yarıklara pansaman yaptırın.Geçmiş olsun"Odaya doğru ilerleyecekken mia beni tuttu ve"Madison açsın uykusuzsun ve yaraların var Julian yaralarını görürse ne kadar fazla üzülür biliyomusun?Hem hastane koridorunuda koyu kırmızı renfindeki kanın mavi yerleri boyamıştı.Bişeyler alalım dikiş attırıp pansumanını yaptırıp Julian'ın karşısına güçlü bir şekilde çık.Hem bende korkuyorum kötü bi hal almıssın."dedi.Onaylayarak başımı salladım.Oda kollarımdan tutarak benim dengemi sağladı.
KANTİN
Mianın söylediği poğaça,donut ve kahve gelince bardağı kaldırıp bir yudum aldım.Aldığım kahve yudumu boğazımı ısıtırken lavobodan çıkan Mia yerini aldı ve kahveyi bırakan sargılı elimi eline aldı.Hayali şekiller çizdi."Bak az önce anlattığın ve o bal renkli gözlü kişinin sana saldırması falan bence saçma.8yaşında ağır bir psikoljik hastalıkla karşı karşıya kalmış sosyofobik* damgası yiyen birisin.Sence 11yıl önce olan hastalığın tekrar etmiş olabilirmi?"Sargılı elimi elinden çekerek hızlıca yumruğumu masaya geçirdim.Elimdeki sızıda dikişlerin patlamasıda umrumda değildi.En yakın arkadaşım hatta *kardeşim*olarak düşündüğüm kişi benim halisülasyon gördüğümü psikoljik hastalığım yeniden devam edebilceği ihtimalini yüzüme çarpıyodu."Öyle bişey yok!gördüğüm herşey gerçekti.Soğuk nefesini ve dokunuşunu sana hissettim diyorum bana konuştu'Küçük dilinmi yuttun Masison?'dedi diyorum*saçlarımı çekiştirerek*sen benj deli yerine koyuyosun beni dengesiz zannediyosun ve bu hoşuma hiç git-" "Madison?" "Ne var!!" "Elindeki sargı,kan olmuş.Dikişinimi patlattın?" sargılı elime baktığımda sargı kanla dolmuştu.Aynı şey kolumdada geçerliydi.Kendimi kasınca,tırnaklarımıza elimin içine geçirdiğimde tırnaklarım iğneyi kesmişti ve buda kanamaya yol açmıştı.Baktığımda Mia'ya nefretle bakarak kantinden ayrıldım.Onu çok seviyodum ama beni deli yerine koymuştu herşeyi affederdim ama Julian'ın hayatına mâl olucak bir hareketin sebebi o bal gözlerini içimden oyup köpeklere yem etmek istiyodum.Elimin kanamasını dikkate almayarak acil idasını es geçtim ve asansöre binip 3.'üncü katı tuşladım ve 612'inci odayı tıklattım.'Gir'demişti.O arada kalbim acımıştı gerçektende hastalığım yeniden başlamış olabilirmiydi?.Yoo hayır bana dokundu ve hissettim.O gözlerini oycaktım bana dokunan parmaklarınıda kesip teker teker götüne sokacaktım.İçeri yavaş hareketlerle girdim.Julian sol tarafını dönmüş,perdelerden new york'un  manzarasını izliyodu.Benim geldiğimi görünce başını bana çevirdi.O ara ağzımı ellerimle bir hıçkırığında kaçmasını önledim.Bana baktığında üzülmüştü.Gözünden akan yaş beyaz hastane yastığında son bulmuştu ve bana tebessüm etmişti.Serumli eliyle 'gel işareti yaptı.Önüme dökülen dalgalı saçlarımı kulağımın arkasında attı ve çenemi kavrayarak ona bakmamı sağladı.Ona baktıkca daha fazla ağlıyodum ve 'keşke ölseydim'diye geçiriyodum."Üzülme.O güzel ve benim aşık olduğum gözlerine iyi bak.Senin gibi meleğe ağlamak yakışmıyo.Ben iyim sana o şakayı yapmamlıydım.Ama emin ol 10aramayı görünce çok korktum ve o korkudan dolayı sesim kalınlaştı.Çünkü kendime sinirliydim çünkü senin aramalarına cevap verememiştim.Başına bişey gelseydi ben daha köt-AH!!"ben ağlamsmı çoğalttım ve tırnaklarımı sargıdan yarama geçirmeye başladım.O kadar kendimden nefret ediyodumki vücudumda hiçbir sızıyı hissetmiyodum bile.Gözlerimden dökülüp çenemde buluşan yaşlar,eşortmanımdaki yerini bulurken yanağımdaki yaşları sildi ve kasıldığımı sanırım anlamış olacakki tırnaklarımı geçirdiğim yaradaki akan kanın beyaz sargı bezini boyadığını görünce üzüntü,korku ve karışıklık içerisinde yüzüme ve elime gözleri kaydı.Gözümden özgürlüğünü ilan etmiş bi yaş,yanağıma ulaşmadan sildim ve tebessüm ettim burnumu çekerek"Ih önemli değil az sonra pansiman yap-" "neresi önemli değil!!?sen benimle dalgamı geçiyosun Madison?!!Eline ve koluna atılan dikisleri patlatmışsın ve kan kaybın çok fazla.Lütfen git ve *gözlerini perdeye çevirerek*pansuman yaptırıp dikişini attır"dedi elini sıkarak.Benim ağlamam sıklaşırken odadan sesimi duymaması için hızlıca odadan çıktım.O arada Odaya yönelen Mia ağlamıştı ve yanakları ıslaktı."Ma-"diyecekken onu susturdum ve acil odasının yolunu tuttum.İlerlerken nefret,sinir ve üzüntüyle"Mia!!söyle o piçe 24saat uyanık kalcakmış.Aksi takdirde gebereceğini söylemeyi unutma!!"dedim.Sinirlendiğimde ona piç demeyi eksik etmezdim ama sadece Juliana söylerdim.
PANSUMAN SONRASI
Üstümdeki kabana iyice sarılmış.Hastane kapısının 9nünde içime çektiğim nefesi üflerken çıkan bihar sonrası soğuk havaya karışmasını izledim.Hala Julian'ı düşünüyodum.Uyudumu?açmı?bana hala sinirlimi?uzgunmu?Mia ona soyledimi?her sey yoluna girecekmi?....Bu sorular beynimi fare gibi kemiriyodu.O arada sıcak kabanımın cebinde çalan telefonu kapmak için elimi uzattım.Arayan Mia'ydı.Aramalarını hep meşgule almıştım ama Mia sizi ard arda arıyosa bilinki iş ciddi.Telefonumu kulağıma götürdüm ve mianin 'alo'diyen sesine kulak verdim."Nerdesin ve niçin aramalarımı meşgule aldın?"tedirgince konuşan Mia'yı dinlerken altımda olan karda ayağımı sürterek şekiller çıkarıyodum."Hiç,hastanenin cıkışındayım,pansuman sonrası öküz Julian'nın nefret bakışlarıyla buluşmamak için soğuk havayı tercih ettim meşgul alma işinide bişver bir nedeni yok.Ne vardı?"
"Odaya çıkmalısın Julian uyudu ve onu kaldıramıyorum yaptığım etkilere tepkide vermiyo.Lütfen yanıma gel"
"Nas-"sözümü bitirmeden hattın kesildiğine dair klasik ses kulağımı doldurdu.Gerçekten bişeymi olduki??
SINIR KOYUYOM
2VOTE
1-0 COMMENTS
BU ARADA YAZIM HATALARINI GÖZE ALMAYIN BAZEN Ö YAZACAKKEN 9 YAZDIĞIN OLUYO ÇOK SORİ FAZLA KONUŞTUM.GEVEZELİK BAŞA BELA JSJJSJSJ
NEYSE
ÖPÜLDÜNÜZ :*
-BF

SECRET GAMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin