şimdi düşününce benden baya nefret ediyormuşsun amına koyayım. son konuşmalara falan bakınca, neyse.
hasta oldum yine. yanımda olsan bana baya kızardın. 'ben sana dikkatli ol demiyor muyum?', 'git sıcak bir şeyler iç.', 'yatağına geç, yorulma.', 'geleyim sana çorba yapayım.', 'çocuk gibisin.', 'hepsi yağmur yüzünden.' bla bla. buna bile razıyım şuan. burnum sikildi bu iki günde ya. hatta bir günde. dün bu kadar akmıyordu.
bugün yağmur yağdı. ve evet tahmin edeceğin üzere dışarı çıktım. bekle kahvemi alıp geleceğim. geldiim. ama merak etme iyi bakıyorum kendime. zorunluluktan çıktım yağmura. gerçi zorunda olmasam yine bahane bulurdum da neyse.
sonunda sonbahar gelebildi şu şehre. bir an atlayıp kışa geçicez diye çok korkmuştum. bu sonbaharda da yanımda olsaydın çok güzel olurdu. geçen sonbaharı hatırlıyor musun? sizin oraları sel almıştı, ben sahile gidiyorum diye bana kızmıştın. o azarın bile aklımda.
aklıma diyecek bir şey gelmiyor şuan. geçen kadar takmadım seni aklıma. bu bir gelişme bence? belki saatin daha erken olmasından kaynaklıdır.
bunları başkaları okusun diye yazmıyorum. onun için herhangi bir oy amacım yok. tek amacım sana içimi dökmek. tabi görmüyorsun ama olsun. buraya ne yazarsam yazayım asla kendimi istediğim gibi veya içimden geldiği gibi anlatamam. anlatsam bile çoğu kişinin anlamayacağına eminim. çünkü genel olarak duyduğum şey 'sana davranışlarının farkında değil misin?', 'yazman hata.', 'daha iyileri var.', 'niye bu kız?' ama işte. bu yani. bir arkadaşım vardı, o da hemen hemen bu durumdaydı ama o sevdiğiyle iletişim halindeydi. bana dedi ki 'halimi anlamıyorsun' gece gece kahkaha atmıştım. neyse.
kahvem bitti. neyse bugünlük bu kadar galiba bababyyy.