3

144 7 0
                                    

"Şuraya uzanır mısınız?" Kerem bana tutunarak gösterdiğim sedyeye uzandı, ayağını kaldırmasını söyleyip altına kalın bir havlu yerleştirdim. Ben tedavi için malzemelerimi hazırlarken içeriye Barış, Yunus ve Icardi girmişti. "Tam olarak neresi Kerem bey?" Soruyu Kerem'e yönelttiğimde Barış ağzında birşeyler gevelemişti, eminim ki banaydı. Kerem suratına vuran acıyla bana baktı sonrada elini havada salladı. "Aşilim koptu galiba tam emin değilim." Kafamı salladım ve topuğundan baldırına doğru spreyi sıkıp, sıkı bir bandaj yaptım. "Acil bir röntgen almamız lazım, arkadaşlara haber vereyim size yardımcı olsunlar ve hastane katına götürsünler. Ben daha sonra sizinle ilgileneceğim, maç ve idman yok." Kerem başını salladı ve gözlerini kapatıp derin nefesler almaya devam etti. Ben eşyaları toplarken Diğerleri Kerem'in yanında onu teselli edecek cümleler kurup, onu güldürmeye çalışıyodu.

Omzumda hissettiğim elle arkamı döndüm, Icardi gülerek bana bakıyordu, bende ona gülümsedim. "Kerem için teşekkürler, Puze Ayla." Ismimi komik telaffuz etmesi bana küçük bir kahkaha attırmıştı. Başımı salladım ve gülümsemeye devam ettim. "No problem Mauro, it's my job. I here for this." O da kafasını salladı sonra birşey düşünür gibi aşağı baktı ve tekrar bana bakarak gülümsedi. "You? Mert Hakan's girlfriend? I saw you in the match. He send to you the kiss in the match. Okey, i remember you." Yüzümün düştüğünü fark ettiğinde şaşırarak ellerini havaya kaldırdı. "Did I say something bad?" Kafamı iki yana salladım ve elimdeki eldivenleri çıkarıp İcardi'ye gülümsedikten sonra Kerem'i almaya gelen doktorlarla beraber hastaneye gittik.

Diğerleri hastane girişinde Kerem'e geçmiş olsunlarını söyleyip ayrılmıştı, Barış Alper hariç. Kerem sakatlandığından beri, çikom çikom, diye geziyordu baş ucunda. Çikom ne ya? Tabi arada bana attığı 'çöpsün' bakışlarıda gözümden kaçmamıştı.

Kerem'i röntgen için cihaza aldıklarında kapıda Barış'la bekliyorduk. İmalı bakışları hala üzerimde gezinirken dayanamamıştım. "Yeter artık. " Ne dediğimi tam kestiremediği için kaşlarını kaldırıp bana bakmaya devam ediyordu. "Kim olduğumu madem bu kadar iyi biliyorsunuz, hani ajan falanmışım ya güya, yüzüme bakıp bakıp durmayın." Sırıtıp ellerini göğsünde birleştirdi ve yanıma doğru adımladı. "Bak sende kabul ediyorsun, zaten Ali Koç'un gözbebeği, top oynayamasa da kulübün avukatlığını yapan; Mert Hakan Yandaş'ın güzeller güzeli sevgilisi bizim kulüpte ne arar, olsa olsa sevgilisine laf taşır. Bak sana ilk gün bombası oldu bu, Kerem sakatlandı, uzun bir süre oynayamaz herhalde. Hadi hemen ara, yetiştir o piçe ..." Yüzüme doğru eğildi ve iyice yakınıma geldi. "... seni gece ödüllendirir belki." Dediği ile geri çekilirken bende ayağa kalkıp hiç vakit kaybetmeden yüzüne tokadı patlatmıştım. O ana koridorun başındaki Veysel abi, Mehmet abi ve Okan hoca da şahit olmuştu.

Sinirden dolan gözlerim Okan hocayı bulduğunda, kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Ne yapıyorsun lan sen!" Barış üstüme doğru yürüdüğünde Veysel abi kolundan tutup onu benden uzaklaştırdı. "Ayla, bu da ne demek kızım? Nasıl böyle bir şey yapıyorsun, hem de ilk günden!?" Kafamı aşağı eğip akan yaşlarımı saklamaya çalıştım. "İkinizde gidin buradan, daha sonra ayrı ayrı konuşacağım sizinle!" Okan hoca ikimizi de kovduğunda hiçbir şey demeden hızlıca oradan uzaklaştım, Barış'ın da arkamdan geldiğine emindim.

"İstifanı ver çıkarken, Okan hocayı ve beni uğraştırma." Barış'a döndüğümde gözümden akan yaşlar onu düşündürmüş olacak ki çatık kaşları şaşkınlıkla havalandı. "Haddini aşan ve boş boş konuşan sizsiniz, neden ben cezalandırılayım ki?" Tekrar çatılan kaşlarıyla aramızdaki mesafeyi kapatarak öne adımladı. "Bir de ağlıyorsun, sen baştan kaybettin zaten. Okan hoca büyük hata yapmış. Sağlıkçıların sadece başarılarına bakıldığı belli oluyor, yoksa seni neden işe alsınlar ki?" Tekrar aynı şeyleri konuşacağını anladığımda oflayarak arkamı döndüm ve çıkışa ilerledim yoksa bu sohbet bitmeyecekti ve ben katil olacaktım.

"B"use "A"yla "Y"aylacı

"B"use "A"yla "Y"aylacı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akrep Yelkovan | Barış Alper Yılmaz | 08.10.24Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin