5

137 12 1
                                    

"Serdar! İnanmıyorum, çok güzelll!" Serdar benim için arkasında "BAY" yazan 29 numaralı bir forma hazırlamıştı. Ayağa kalktım ve ona sıkıca sarıldım. Gerçekten beni tedirgin eden bir güne böyle başlamak iyi olmuştu ve umarım böylede devam ederdi. Şom ağız online gardaşş.

"Nasıl? Beğendin mi?" Hızlıca kafamı salladım ve elimle sırtını sıvazladım. Saniyeler içinde kafama dank eden şeyle aniden durup kocaman açılmış gözlerimle Serdar'a döndüm. "SERDAR!" Yüksek çıkan sesim onu da telaşlandırmıştı. Yüzüme bakıp ne var dercesine kafasını salladı. "Serdar sen iyi misin? Ahanda at nalı gibi BAY yazıyor formada nasıl giyeyim ben bunu? Hem de Fenerbahçe derbisinde. Saçmalık!"

"Niye kızım? Senin adın Buse Ayla Yaylacı değil mi?..." Formayı tuttu ve arkasında ki yazıyı inceledi. "...Yanlışta yazdırmamışım?" Gözlerimi devirdim ve formayı kutuya geri kattım.

"Allah'ın adını veriyorum, "BAY" sana neyi anımsatıyor?" Düşünür gibi kafasını yukarı kaldırıp, bir sağa bir sola baktı. "Hassiktir! Haklısın lan. Valla Barış'ın sebebi olucaktım." Çokta umurumda sanki gebersin.

"Mert Hakan ağabey adam toplayıp döver artık Barış'ı, e malum teke tek götü yemez. Anca uzaktan parmağını sallayıp Barış'ı gaza getirir..." Konuşmayı bir anda bırakıp omzumu tuttu ve gözlerini kocaman açtı. "...Ve Barış çok çabuk gaza gelir."

Omzumda ki elini itekleyip kutuyla beraber içeri girdim. "Asla arkasında durmak istediğim bir konu değil ama Mert Hakan döver Barış'ı." Serdar dediğim ile ellerini kafasına götürüp inanamıyorum der gibi bana bakmıştı. "Sus lütfen, sus. Bunu kimse duymasın, hele Barış." 

Sohbet ederken bir anda ağzımdan kaçan soru ile Serdar kahkaha atmıştı. "Sen nasıl katlanıyorsun buna?" 

"Valla gül gibi geçinip gidiyoruz, sonuçta benim eski sevgilim Mert Hakan değil." Sinirden alev topuna dönen gözlerimle etrafta Serdar'ın kafasına geçirmek için bir şeyler aradım ve koltuktaki yastığı alıp fırlattım. "Serdar yemin ederim boğarım seni!" 

Attığı kahkaha ile beraber çalan telefonunu eline aldı. "Arıyor seninki." Dediğinde tekrar kahkaha atmıştı. "Bak Serdar! Nereden benimki oluyormuş ya?" Ağlamaklı çıkan sesimle lavaboya elimi yüzümü yıkamak için girdim.

"Anladım kardeşim, yalnız Buse Ayla'da benimle. Beraber geçecektik de tesislere."  Serdar telefonla konuşmaya devam ederken banyoda üstümü değiştirdim ve makyajımı yaptım. Hazır olduğumda Serdar'ın konuşması bitmişti.

"Ne diyor efendin?" Yüzünü buruşturdu ve ayağa kalkıp kapıya yöneldi. "Kahvaltı yapalım, sonrada tesislere geçelim dedi." Kafamı salladım ve arkasından hazırladığım spor çantasını alıp çıktım. İçinde yedek tişört, eşofman ve takım hırkası vardı.

 İçinde yedek tişört, eşofman ve takım hırkası vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akrep Yelkovan | Barış Alper Yılmaz | 08.10.24Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin