"Galatasaray Spor Kulübü başvuru hattı, buyrun efendim. Nasıl yardımcı olabiliriz?" Gelen soruyla derin bir nefes aldım. "Merhaba, ben kulüp içi sağlıkçı başvurusu için aramıştım."
Mert Hakan'la ayrılalı tam olarak bir ay oluyordu. O gün eşyalarımı almak için evime geldiğinde, ne zaman geleceğini tam kestiremediğim için o gelmeden evden çıkamamıştım ve karşılaşmıştık.
Beni gördüğünde yüzünde oluşan ifade belli belirsizdi. "Konuşabilir miyiz?" Getirdiği valizleri doldurmuş ve salona, yanıma gelmişti. L koltuğun diğer ucunu göstererek oturmasını söyledim. İlk önce konuşmadı, elleri dizlerinde beni izledi.
"Ayla, ben gerçekten -" Hızla kalkıp yanıma geldi ve ellerimi tuttu. Ellerimi çekeceğim sırada daha sıkı kavradı. Kahretsin ki hala ona karşı koyamıyordum, seviyordum hala onu.
"Güzelim, bu görüntüyü nereden buldun bilmiyorum ama sana yemin ederim bunların hepsi senden önceydi. Seninleyken asla kimseyle böyle bir yakınlık kurmadım. Lütfen inan bana Ayla'm." Kafamı kaldırıp gözlerine baktım, ona inanmak için birşeyler aradım gözlerinde. "Sana inanmak istiyorum Mert Hakan, bana bunu yapmış olamazsın." Kafasını salladı, bir elini yanağıma götürdü. Ellerinin buz gibi olması içimi titretmişti. "Yapmadım güzelim."
"Ama, ama sana o üstündeki kazağı ben almıştım." Dediğimle beraber Mert donakalmıştı. Ellerimi çekip kapıyı açmak için ayaklandım. "Işin bittiyse gider misin artık?" Mert Hakan hiç bir şey demeden valizlerini alıp çıkmıştı.
Kendime ayırdığım ve toparlanmaya çalıştığım süre zarfında bir kaç spor kulübüne cv'mi göndermiştim. İlk kabul maili Galatasaray'dan gelmişti, arkadaşım Serdar'da orada Barış Alper'in menajerliğini yaptığı için beni o ikna etmişti. Şimdide beni evimden alıp Florya'ya götürecekti.
Serdar geldiğinde hiç vakit kaybetmeden tesislere gelmiştik. Beni ilk önce diğer sağlıkçıların yanına götürdü ve onlarla tanıştırdı. Ben A takımın sağlıkçısı Mehmet ve Veysel abi ile çalışacaktım. Buradaki işimiz bittikten sonra Serdar beni Okan hocanın odasının kapısında bırakıp gitti. Kapıyı tıklattım ve içeriden gelen gel komutuyla kapıyı yavaşça araladım.
"Buyur kızım?" Okan hoca masasında oturmuş gülümseyerek bana bakıyordu, önündeki karalanmış kağıtlara bakılırsa şuan bir nevi işini bölmüştüm. "Müsait miydiniz hocam?" Okan hoca yüzündeki ifade hiç silinmeden kafasını salladı ve eliyle karşındaki tekli koltuğu gösterdi. Ben otururken masasının üzerindeki kağıtları toplayıp düzenledi.
"Takımınız için sağlıkçı başvurusu yapmıştım-" Okan hoca ufak kahkahası ile eliyle durmamı işaret etti. "Öncelikle, bende memnun oldum kızım... Sakin ol ve rahatla, bu kadar aceleye gerek yok. Adın ne senin?" Utangaç bakışlarımla kafamı aşağı eğdim ve gülümsedim. "Buse efendim, Buse Ayla Yaylacı... Memnun oldum." Okan hoca kafasını salladı ve masanın üzerinden elini uzatıp elimi sıktı. "Evet, şimdi anlat bakalım derdini güzel kızım."
"A takımının yeni sağlıkçısıyım hocam, takımın antrenmanına sizinle gideceğimi söylediler." Okan hoca onaylar mırıldanma ile masasından kalkıp askılıktaki hırkasını aldı ve eliyle gelmem için işaret etti.
"Millet gelin böyle!" Herkes Okan hocanın etrafına toplandı ve pür dikkat ona odaklandılar. Okan hoca anlatırken bir yandanda çevirmen bir kadın dediklerini çeviriyordu. "Takımımızın yeni sağlıkçısı, Buse Ayla Yaylacı. Hazır antrenman yeni başlamışken bugün sizinle sağlık ekibimizden o ilgilenecek. Kendisi ile kaynaşın, antrenman sonunda, rahatsızlığı olan Buse Ayla ile iletişime geçsin." Herkes yaptığı işe geri döndüğünde Okan hoca tekrar bana döndü. Elini omzuma attı ve yedek kulübesine doğru yürüdük. "Herhangi bir sorun olursa..." Ceketinin ceplerini karıştırıp bana bir kağıt uzattı. "... Bu benim şahsi numaram beni hemen ara kızım. Hadi kolay gelsin sana." Başımı, gülümseyerek aşağı yukarı salladım. Okan hoca gittiğinde birbirleri ile şakalaşan takıma döndüm, hepsi çok mutluydu. Fakat gözüm sahanın diğer tarafına kaldığında bana bakarak birşeyler konuşan ve suratlarına yerleşmiş iğneleyici bakışlarıyla; Kerem, Barış ve Yunus tamamen huzurumu kaçırmıştı. Antrenman boyunca üçüde bana garip garip bakıp birbirleriyle fısıldaşmıştı, bunun nedenin Mert Hakan ile olan ilişkim olduğunu biliyordum. Hele Kerem, eminim en çok o nefret ediyordur Mert Hakan'dan.
Antrenman bittiğinde herkes yedek kulübesine gelip çimlere oturmuştu. Kimi su içiyor kimide birbiriyle sohbet ediyordu. Ileriden gelen ve topallayan Kerem hemen ayaklanmama neden olurken Veysel abi ve Mehmet abi çoktan onun yanındaydı. Kerem kendini yere atıp ayak bileğini tutuyordu. Takım arkadaşlarıda endişeli gözlerle onu izliyordu. "Ayla kızım, Kerem'i içeri alıver, tedavisi ile ilgilen. Bende Okan hocaya haber vereyim." Kafamı salladım ve Kerem'in koluna girip onu kaldırdım.
"Mehmet abi, niye çömez birine emanet ediyon çikomu? Veysel abide halledebilirdi. Hem malumun kendisi febemin nikahlı eşi sayılır, ajanda olabilir. Pek güvenmemek lazım yani."
_________________________________________
@magazinblog: Galatasaray oyuncusu Barış Alper'in menajeri; Serdar Barlas'ın, dün sabah Florya'daki tesislere, Fenerbahçe oyuncusu Mert Hakan Yandaş ile uzun zamandır ilişkisi olan ayrıca bu süre boyunca da Fenerbahçe A takımının sağlıkçısı olarak çalışan, yakın arkadaşı; Buse Ayla Yaylacı ile giriş yaptığı görüldü.
Mert Hakan ve Buse Ayla ilişkisi sonlandı mı?
Buse Ayla, Galatasaray tesislerinde ne yapıyordu?
Barış Alper ve Buse Ayla arasında birşeyler mi var?
Gelişmelerden haberdar olmak için takipte kalın.
mhykarim: birileri kariyi kaptirmis galiba WISJDJJFJDISND
selinhas5: Barış Alper'in fenerle bağlantısı olan biriyle ilgileneceğini düşünmüyorum kız ondan bir iki yaş büyük hem.
↪️gs1905xya: Seninle mi ilgilensin kanka, bal gibi kız, yaşınıda belli etmiyor. Babarış severrr.barisalpermerthakanakoymus: nickim nasil kankiler 🤟🏻👍🏻
↪️torreirasteams: ksjddjsjsivydimdzekomhy: Magazin blog yine bildiğiniz gibi sallıyor 🤣
Babarış severrr:)
BAY'ların hatrına oy ve yorum dileniyorum, lütfen 🥺🥺💌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akrep Yelkovan | Barış Alper Yılmaz | 08.10.24
Fanficgözler gizler niyetleri belki gördüm seni canın beni çekti yok öyle uzaktan çapkın inatçı gülüşler yerse benle kuytuya gel :)