epilogue , 'bikinisinde astronomi'

145 32 83
                                    

hazır mıyız?
Ben değilim




altı yıl sonra

"Oturabilir miyim?"

Yağmurun bastırdığı bir akşamüstü bilmediğim bir apartmanın altında müzik dinleyerek oturuyordum. Arkadaşımla ayarladığımız buluşma iptal olmuştu ve şimdi de öylesine, tek başıma oturuyordum.

Saliha'dan sonra pek bir şeyin değiştiğini idrak edememiştim ilk başlarda, bana aynısı geliyordu. Fakat şu an anladım ona ne kadar ihtiyacımın olduğunu. Belki ilk başlarda her şeyi mahvetmeseydim, bilemiyorum...

"Hande, beni duyuyor musun?"

Düşüncelerimden ayrıldığımda kahverengi saçlara sahip bir kadının beni omuzumdan dürttüğünü fark edebilmiştim. Adımı bilmesi garibime gitmişti, sesi bana oldukça tanıdık geliyordu.

"Hande, unuttun mu beni?"

"Kardelen?" Hafifçe kıkırdayarak yanıma oturan kahverengi saçlı kadın yüzüme düşen saçları kulağımın arkasına koyup konuşmaya devam etmişti.

"Hiç değişmemişsin, hala aynı Hande'sin."

"Benden nefret etmiyor musun?"

Direk konuya girdiğimden dolayı biraz şaşırmış gibi duruyordu. Bir kaç saniye duraksadıktan sonra aynı ses tonunda devam etmişti: "Senden asla nefret etmedim Hande, sadece... Nasıl desem, çok bencildin. Kalp kırıyordun, bir şeyi istediğin zaman ise sadece kendini düşünüp duruyordun. Asla değişmeyeceğini düşünüyordum o zamanlar."

"Değişebildim mi sence?"

"Bilemem, altı yıldır sokakta bile karşılaşmadık Hande. Nasıl biri olduğun hakkında konuşamam. Fakat iş sesim pek mutlu olduğunu söylemiyor."

"İç sesine güvenmelisin."

"Noldu, konu Saliha mı?"

"O ve onun bedduaları." Hafifçe kıkırdayıp yanağımdan nazikçe bir makas almıştı. Saliha ile ayrılmadan önce gayet iyi arkadaşlardık, ben onu Saliha ile tanıştırmıştım. Fakat ben onu kaybetmiştim.

"Saliha hala o adamla mı?"

"Aynen, Ege ile devam ediyor. Yakında evlenirler herhalde. Pek Ege'ci olduğum söylenmez ama sana bin basardı orası kesin."

"Bu kadar açık sözlü olduğunu bilmiyordum."

"Bilinen bir gercegi söylemese miydim? Sende kabul et Hande. Rezalet birisydin, ayrıca çekilmezdin de."

"Evet, evet haklısın ama değiştiğime inanmıştım." Hafif bir iç çekip sokağı izlemeye devam ederken önden bir çiftin dans ederek geldiğini fark etmiştik. Tahmin ettiğim kişiler olsa gerekti.

"Saliha ve Ege geldi." Yağmur sesinden başka bir şey duyulmayan sokakta birden kahkahalar gelmeye başlamıştı. İstemsizce eski anılar aklımda dolanıyordu; gülüşlerimiz, danslarımız...

"Bi ara sizde böyleydiniz, hatırlıyor musun?"

"Aklımı okuduğunu düşünmeye başladım."

"Biliyor musun Hande, Saliha bi ara sana tekrardan geri dönmeye düşünmüştü. Değiştiğine inanmıştı."

"Ya sonra?"

"Vazgeçti. Sana olan nefret duyguları bi anda artmaya başlamıştı herhalde, bilemiyorum. Sen ne yaptın peki? Hala böyle başıboş bir şekilde oturdum deme sakın bana." Gözlerimle ona evet anlamında baktığımda kafama küçük bir tokat yapıştırmıştı.

"Heyy!"

"Hakediyorsun, kusura bakma. Hayat böyle geçmez. Geçmiş geçmişte kalmış. Önemli olan hatalarından ders çıkarmandır. Ben inanmıyorum ki sen bunu yapmışsındır."

"Istesem su an da herkesle cıkmış olabilirdim Kardelen, Bilerek yapmadım. Tek bir sebebi vardı: hala onu unutamamış olmam. Saliha'yla da olduğum zaman aynı şeyleri yapmıştım. Sonra noldu görmedin mi? En iyisi bu işleri bırakmak."

Kardelen boşta olan elimi tutup kafasını boynuma yaslamıştı. Elleri benimkisine göre sıcaktı. "Biliyor musun Hande, şu anda o Ege denen elemanı seninle birlikte aşağı atmak isterdim."

"Öyle mi dersin?"

"Hmmmm, bence seninle daha çok yakışıyordu. Bak yanlis anlama mutlu olman için demiyorum, gerçekten."

"Böyle düşünmene sevindim."

Bir sure boyunca hiç hareket etmeden, konuşmadan önümüzdeki çift izlemiştik. Içimde ilk günlerdeki gibi bir kıskançlık barındırmıyordum. Aksine mutluydum, onun için seviniyordum. Belki de bizim ilişkimiz kavgalarla dolu toksik bir şey olucaktı. Bu onu için daha iyidi.

"Ben kalkayım artık, daha fazla beklemesinler."

"Böyle iyidim ben ya."

"Arada yanıma gelirsin, tabi istersen. Buraya taşındım, haberin olsun. O zaman görüşürüz, kendine iyi bak Hande."

Kardelen arkasını dönüp gidecekken ağızımdan istemsizce onu adı çıkıvermişti: "Kardelen!"

"Efendim?"

"Mutluluklar dinlediğimi söyle onlara."

"Sen ne istersen."






"Nerde kaldın Kardelen? Keşke erken gelseydin, her şeyi kaçırdın. Ege'yle dans ederken bir yere yapıştık varya güle güle ölürsün."

"Bir arkadaşımla karşılaştım da, onunla sohbete dalmışım."

"Kim o arkadaşın acaba?" Kardelen arkasına dönüp yağmurun altında yavaş adımlarla yürüyen kadına baktıktan sonra cevap verebilmişti.

"Öylesine biri."



























Bence oldu ya
Oldu dimi
Bence çok tatlu oldu yaa

Sevmedim diyeni taşlarım valla
hiçbir zaman onları tekrardan yapmak istememiştim

Neyse aşklarım sizleri coooook öpüyorum
Kara cumanızı kutluyorum shhshshshsh

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 28, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

pretty when you cry, hansal ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin