Vivienne Westwood 'taekook

3

Medyada koyduğum banu = geçen ki bölümde ki taehyung

bolüm yazmak için çok üşengecim çünkü yazım kurallarını sevmiyorum (gizli Dadaist'im) -S

Bende... Bende.. (Kesinlikle yanlışlarını düzeltmem için beni zorlamıyor) -D

-----------------------------------------------------------

"Kucağıma gel"

Jungkook duyduğu kelimelerle şok olmuştu. Zaten son günlerde olan olayları atlatamamışken bir anda tanımadığı biri tarafından köle pazarında satılıp, bir incubus tarafından cariye olarak alınıp, haremine katılmasının şokundaydı.

"Ne, noluyor burada!? Sen kimsin? Neden beni buraya getirdiniz?! Beni bırakın yoksa polisi arayacağım!"

Her ne kadar boyut değiştirme ailesine göre normal kabul edilsede kesinlikle boyut değiştirdiği yerde köle olarak satılmayı normal karşılamıyorlardı.
Karşısında tahta oturmuş kırmızı saçlı adam kahkaha atarak jungkook'a doğru yürümeye başladı.

"Burada polisler bile benim için çalışır, istediğin kişiyi arayabilirsin küçüğüm. Şimdi kucağıma gelmesende olur. Birgün kendi isteğinle geleceksin."

Jungkook böyle bir şeyin asla olmayacağını biliyordu bir an önce kendi boyutuna dönmesi gerekiyordu. Kırmızı saçlı adam hizmetlilerine dönüp "Güzel çocuğa odasını gösterin." dedikten sonra tahtına oturup kızlardan birini kucağına oturttu . Hizmetliler Jungkook'u odaya kadar götürüp eline bir telefon tutuşturdular.

"Bir şeye ihtiyacın olursa burdan 2 numaraya tıklayarak bizi arayabilirsin Taehyung efendinin kesin emri var senin rahat etmen her şeyden daha önemliymiş."

"Demek adı Taehyung"diye düşündü Jungkook.

Hizmetliler kapıyı kapatıp çıktılar. Onlar odadan çıkınca Jungkook odaya göz gezdirmeye başladı, gayet büyük ve ferah bir odaydı. Duvarlar açık gri ve pastel tonlara boyanmış , odanın ortasında beyaz nevresimler ve yastıkla döşenmiş, hasır dokulu, sade bir başlığı olan yatağın karşısında bej rengi aynalı bir dolap ve odanın köşesinde tüm bahçeyi görecek şekilde konumlanmış büyük bir pencere vardı çeşitli çiçeklerle süslenmiş güzel bir odaydı. Jungkook'un çok hoşuna gitmişti.

Karnı çok acıkmıştı ,en son buraya gelmeden önce yaşlı adamın evinde kahvaltı yapmıştı eğer biraz daha yemek yemezse ölecekmiş gibiydi. Odadan çıkıp mutfağa inmek istesede burasının kendi evi olmadığını hatırladı ve hizmetlilerin verdiği telefondan odasına yemek getirmelerini rica etti. Tahmini 5 dakika sonra odasına çeşit çeşit yemek getiren hizmetliler yemekler bittikten sonra tabaklarla odadan çıktılar. Jungkook çok yorgun olduğu için yumuşak yatağa girip uykuya dalmaya çalıştı.

_______________________

Jungkook sabah uyandığında yan odadan inleme sesleri geliyordu, merakına yenik düşüp yan odanın kapısına yaslanıp dinlemeye çalıştı. ''Sabah sabah ne oluyordu bu aşağılık yerde? Sabah sabah niye kuduruyorsunuz ya?''  diye düşünen Jungkook'un düşünceleri, dün ismini öğrendiği adamın inleme sesini duymasıyla durdu. Kapıya doğru yaklaşıyordu, bir anda kapı açıldı ve karşısında çırılçıplak olan kırmızı saçlı adamı ve yatağının içinde olan 2 çıplak kız gördü. Onları görmesiyle yere düşmesi bir oldu. Taehyung sırıttı.

"Jungkook kararını mı değiştirdin? Yoksa bize mi katılmak istiyorsun?"

Jungkook sinirle bakarak "Ne saçmalıyorsun ya?! Ayrıca kararımıda değiştirmedim. Sadece sabah uyandığımda ilk duyduğum sesin inleme olmasına alışık değilim.''