Bölüm şarkıları:
"Leave Out All the Rest" - Linkin Park
"Running with the Wolves" - AURORA
"Safe & Sound" (feat. The Civil Wars) -Taylor Swift
"Mad World" - Gary Jules
" Shake It Out "- Florence + The Machine
★~~~~~~~~~~~~~¿?▪︎▪︎○○•••••••••••••○○▪︎▪︎¿?~~~~~~~~~~~~~★Irmak ve Leyal'in kaçışı Miray'ın tek başına başarabileceği bir şey değildi. Bunun farkında olan Miray, tehlike altında olmalarına rağmen güvenebileceği tek kişiden yardım istemişti. Şimdi kızlar, hastaneden oldukça uzakta, karanlık bir sokağın loş bir köşesinde sessizce bekliyorlardı. Sokak lambasından gelen soluk ışık, onları güven vermekten ziyade gölgeler arasında daha da ürkütücü hale getiriyordu. Gölgeler, tıpkı zihinlerinde dönüp duran belirsizlikler gibi, etraflarında hareketsiz ama varlıklarıyla baskı kuruyordu.
Leyal, Miray'ın ona kaçış öncesi aceleyle verdiği notu cebinden titreyen parmaklarla çıkardı. Kalbi öylesine hızlı atıyordu ki, notu okurken sesi çatallandı, ama Irmak'ın da duyabilmesi için derin bir nefes alarak okumaya başladı:
"Kızlar, hastanedeyken size her şeyi açıklamam mümkün değildi. Çok dikkat çekerdim, bu yüzden fazla konuşamadım. Şu an içinizde korku varsa, bunu telafi edemeyeceğimi bilerek üzülüyorum, affedin. Kağıdın altına sizi alacak kişinin adıyla araba plakasını yazdım. Siyah saçlı, uzun boylu bir adam sizi alacak. Lütfen plakayı iyice kontrol edin. Başınıza kötü bir şey gelsin istemem. Adamın adı Alaz, ve plakası '34 DLH 13.' Buralarda halletmem gereken yarım kalmış bir iş var, o yüzden birkaç gün size annem göz kulak olacak. Alaz sizi ona götürecek. Merak etmeyin; annem her şeyi biliyor. Ondan çekinmeyin, korkmayın. En kısa sürede yanınızda olacağım. Size güveniyorum."
Leyal'in sesi giderek yavaşladı. Notu okudukça içlerindeki tedirginlik büyüyor, aynı zamanda Miray'ın içten sözleri, umutlarını da yeşertiyordu. Ancak yine de kalplerinde bir gölge gibi duran kaygı geçmek bilmiyordu. Göz göze geldiklerinde, birbirlerinin bakışlarında aynı korkuyu ve çaresizliği gördüler. Bu anın zorluğunda, birbirlerinin ellerini sıkarak güç bulmaya çalıştılar.
Ansızın sokağın ucundan bir motor sesi duyuldu. Bu tanıdık olmayan ses, ikisinin de irkilmesine yetmişti. Hızla sesin geldiği yöne döndüler ve karanlıkta yavaşça ilerleyen bir siyah araba fark ettiler. O an korku tüm benliklerini sardı, içgüdüsel olarak el ele tutuşarak birbirlerine daha sıkı sarıldılar. Ama gözleri plakanın üzerine odaklandığında, Miray'ın notunda yazan plakayı gördüler ve içlerinde titreyen bir güven hissi belirdi.
Arabanın kapısı yavaşça açıldı. İçlerinden biri sessizce "Alaz mı?" diye fısıldarken, karanlıkta arabadan inen adam belirdi. Uzun boylu, siyah saçları kısaydı ve üzerine siyah, sade bir boğazlı kazak giymişti. Yüzünde, fazla tanımadıkları bir ciddiyet ve kararlılık okunuyordu. Adımlarını ağır ama kararlı bir şekilde atarak onlara doğru yaklaştı ve derin, tok bir sesle konuşmaya başladı:
"Ben Alaz Çağlar. Miray'ın bahsettiği kişiler siz olmalısınız; Leyal ve Irmak." Gözlerini sokakta hızla gezdirdikten sonra temkinli bir şekilde konuşmasına devam etti: "Hadi, bir an önce buradan uzaklaşmalıyız."
Arabanın arka kapısını açarak onlara içeri geçmelerini işaret etti. "İkiniz de arkaya geçin. Şüpheli bir durumda saklanmanız daha kolay olur."
Kızlar, söyleneni itirazsız yerine getirerek arka koltuğa geçip sessizce oturdular. İçlerinde hâlâ korku vardı; bu sefer Miray'ın güvenine olan inanç, onları biraz olsun yatıştırıyordu. Alaz, direksiyonun başına geçip arabayı hareket ettirdiğinde sokaktaki sessizlik, araba içindeki sessizliğe taşınmıştı. Yol boyunca kimse konuşmuyordu; sadece motorun hafif uğultusu duyuluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
Mystery / ThrillerKim daha temiz? Üstü başı parlayan mı? Yalan konuşmayıp yüreği ışıldayan mı? Kim dost? Yara bandı yapıştıran mı? Yaralarını öğrenmeye çalışan mı? Hangisi gerçek? Ölüm mü? Yaşam mı? dilhun. Kalbi yaralı, içi kan ağlayan, büyük üzüntü içinde olan.