Gece boyunca çalan kapının sesi giderek daha şiddetli bir hal alıyordu. Kalbim küt küt atarken, kim olabileceğini az çok tahmin ediyordum. İlhan... O kadar belli ki. Bu kadar ısrarcı, bu kadar inatçı bir kapı çalma şekli başka kime ait olabilir ki?
Sabahlığımın kuşağını sıkarak koridora ilerledim. Kapıya yaklaştığımda onun nefesini duyar gibi oldum. Hatta bir şeyler söylüyordu.
"Bahaaaaar! Kapıyı aç kızım! Beni delirtme! Sana zarar vermem, korkma... Aç şu kapıyı!"
Gözlerimi devirerek derin bir nefes aldım.
"Sabah sabah ne saçmalıyor bu adam?" diye kendi kendime söylenip kapıyı açmaya karar verdim. Daha fazla mahalleyi ayağa kaldırmasına izin veremezdim.Kapıyı araladığım an burnuma ağır bir alkol kokusu çarptı. İlhan'ın üzeri dağınık, gömleği yarı açık ve ayakta zor duran hali beni hem sinirlendirdi hem de ürküttü.
"İlhan, burada ne işin var? Sen ciddi misin?" dedim sert bir sesle.
O ise bir an duraksadı, sonra sendeleyerek kapıya yaslandı. Gözleri kızarmıştı, ama bakışlarındaki yoğun kıskançlık ve öfke her zamanki gibiydi.
"Kim o, Bahar? İçeride mi o herif? Kim ulan, söyle!"Şok olmuştum.
"Ne diyorsun sen, İlhan? Burada kimse yok!" dedim sinirle.Ama o sözlerime inanmıyormuş gibi bir adım daha attı. Beni kenara itip eve girmeye çalıştı.
"Bahar, sakın bana yalan söyleme! Bak, içeride kim varsa çıkartırım! Vallahi burayı birbirine katarım!"Onun bu haline hem öfkeleniyor hem de üzülüyordum. Ama kontrolü kaybetmesine izin veremezdim. İki elimle göğsüne bastırarak onu durdurdum.
"İlhan, yeter artık! Saçmalıyorsun. Kimse yok dedim! Kendine gel!"
O ise bir an durdu, gözlerini bana dikti. Yüzüme dikkatle bakarken derin bir nefes aldı. Ardından o her zamanki İlhan kibriyle konuştu:
"Kimse olamaz zaten... Çünkü bu evde benim kadınımdan başkasına yer yok."Bu cümleyle sabrım tamamen tükenmişti.
"İlhan, ben senin hiçbir şeyin değilim artık! Bunu kafana sok! Seni buraya ne getirdiyse, dönüp onunla uğraş. Ama benim hayatımdan çık artık!"Bu sözlerim onu daha da çıldırttı. Kaşları çatıldı, bir adım daha yaklaşıp alçak ama tehditkâr bir sesle konuştu:
"Beni hayatından çıkaramazsın, Bahar. Beni seviyorsun. Beni unutamazsın."Gözlerim doldu. Sesim titremeden cevap vermeye çalıştım.
"Unutuyorum, İlhan. Sana rağmen, her gün biraz daha unutuyorum. Şimdi git ve bir daha da sakın kapıma gelme."Ama o bana bakmaya devam etti. Sarhoştu, ama bir o kadar da ciddi. Dudaklarından şu kelimeler döküldü:
"Unutamazsın, Bahar. Ben unutmana izin vermem."Kapıyı hızla kapatıp sürgüyü çektim. Onun dışarıdan gelen yumrukları ve inlemeleri yüreğimi burkuyordu ama bu böyle devam edemezdi. Kendime karşı güçlü olmalıydım. Çünkü İlhan Kaya gibi bir adamın hayatımda yer edinmesine izin veremezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahar
RomanceBahar: Ben seni bo-şa-dım! İlhan: Ben senden boşanmadım ama. İlhan: Bizde evlilik bir kez olur, ömür boyu sürer. İlhan: Öyle boşandık, ayrıldık bize ters. Bahar: Hah, başladı yine!