Bölüm 1

69 4 0
                                    

Sabah güneşin ışıklarının odamı doldurmasıyla açtım gözlerimi yine. Uyuyamıyordum son zamanlarda. Ya da uyusam da böyle erkenden açıyordum gözlerimi beni bekleyen yeni güne. Yatakta biraz oyalandıktan sonra kalkıp bir duşa girdim. Çıktığımda saat 6.54'dü. ahh..

Odama geçip üzerimi değiştirdim. En iyisi hazırlanıp çıkmaktı galiba. Hafif bir makyaj yapıp çantamı aldım. Merdivenlerden sessizce inip kapıya doğru yönelirken Fatma Sultan'ın sesini duymamla kafamı ona çevirdim.

'Günaydın kızım'

Günaydın Fatma Sultan dedim tebessüm ederek.

'Sana çoktan gün aymış baksana bu saatte hazırlanmış çıkıyorsun?

'Uyku tutmadı ne yapıyım dedim omuz silkerek.

'Hemen çıkmasan da kahvaltı yapsan önce ha kızım? Dedim yüzündeki tebessümü hiç soldurmadan.

Canım istemiyor dedim omuz silkerek. 'Görürüşürüz.' Deyip kapıya yöneldim.

Kapıdaki görevlilerle selamlaştıktan sonra otoparka doğru yürüyüp arabama bindim. Fazla uyumamıştım ama kendimi çok dinç hissediyordum. Sahilde biraz yürümeye karar verip arabayı park ettim. Dün yağmur yağmıştı ve yer yer ıslaklıklar ve su tabakaları hala duruyordu. Hava çok güzeldi. İyi ki erken çıkmışım diye düşünmeden edemedim içimden. Sahil boyunca yürüyordum. Ama hiçbir şey düşünmeden..

Yürürken ani bi arabanın hızla geçip su birikintilerinin üzerime sıçramasıyla çığlığı basmıştım.

'Noluyo yaaaa? '

Ah lanet olsun.. Her tarafım batmıştı.. Saçlarım elbisem..

Ben kendi elbisem üzerinde bakışlarımı gezdirirken bir ses duymamla başımı yukarı kaldırdım.

'Ben.. Ben çok özür dilerim. Farketmedim. '

Gözleri çok güzeldi. Mavi ve yeşilin sanki bir araya gelmiş haliydi. Sanki bir renk cümbüşüydü. Sanki içinde boğulmak istedim masmavi bir gökyüzüydü.

Hemen toparladım kendimi. Düşüncelerimden sıyrılıp

'Neyi farketmediniz? Beni mi? Yoksa kocaman biriken su birikintisini mi? Gözlerimi devirmeyi de ihmal etmemiştim. Sonra bakışlarımı ondan indirip çantamı açıp ıslak mendil var mı diye bakmaya başladım.

'Of lanet olsun. Yok' sonra başımı kaldırıp bana bakmakta olan bir çift gözle karşılaştım.

'Neyi bekliyorsunuz? Özrünüzü dilediniz şimdi gidebilirsiniz.'

'Elbisenizi mahvettim. Şurada bir butik var. Gelin hemen..

Sözünü bitirmeden hemen sinirlenerek'Ne münasebet. Kendim halledebilirim. Lütfen rahat bırakır mısınız artık?

Arkamı dönüp yürümeye hazırlanırken kolumdan tutarak beni kendine çevirdi birden. Ne olduğunu anlamazken bana

'Kendimi kötü hissediyorum. Lütfen sizin için bir şey yapmama izin verin.'

'Benim için bir şey mi yapmak istiyorsunuz? O zaman bir daha araba kullanmayın.

Sert çıkışımın nedenini ben de bilmiyordum. Ama kelimeler ağzımdan bir anda çıkıyor ve ben buna mani olamıyordum. Sahi o kadar sert çıkmama sebep olan şey neydi ki?

Çocuk güzelce özrünü dilemiş yardım etmek istediğini söylemişti. Birden sinirlenip parlamıştım.

Düşünceler içinde geldiğim yolda ilerlerken birkaç adım atmıştım ki karşıma Selim çıktı birden.

'Yaprak.. N'oldu sana bu ne hal? Dedi istemsizce gülerek.

Ben de önce elbiseme sonra hala arkamda mı bekliyor diye arkama baktım. Ordaydı. Tam orda bana bakıyordu.

'Küçük bir kaza.. 'dedim sonra önüme dönerek. Duymuş olmalıydı arkamda bekleyen yakışıklı.

Cidden uzaktan bakınca bir tuhaf gelmişti gözüme. Düşüncelerimden Selim'in sesiyle irkildim.

'Gel arabam şurada. Seni eve bırakayım. Ya da bir mağazaya falan gidelim'dedi.

'Gerek yok. Arabam şurada. Eve gitsem iyi olacak. İyi günler, deyip yanından ayrılırken kolumdan tuttu birden. Noluyordu bugün ya tutan tutana. Ya sabıır..

'Ne zaman vazgeçeceksin benden kaçmaktan?

'Selim lütfen bırak kolumu. Halimi görüyorsun. Eve gitmem lazım.

'ondan bahsetmediğimi biliyosun. Sana her adım attığımda benden koşarak uzaklaşmandan bahsediyorum.

'Selim,lütfen. Konuşmak istemiyorum. Saygı göster ve bırak kolumu.

İşte şimdi sinirlenmiştim. Sabah sabah sinirlenmem için her şeyi yapmışlardı.

Saate baktım. 9' a geliyordu. Eve gidip üstümü değiştirmek geçse de içimden sonrasında hemen vazgeçtim. Canım istemedi. Arabama binip önce en yakındaki kuaföre gidip saçlarımı daha sonrasında da hemen yanındaki butikten elbisemi halledince işte hazırdım.

Arabama doğru yürürken telefonuma mesaj geldi

Gönderen:Ezgi

'Tatlım evden çıktım. Kızlar kahvaltı edelim diyolar geliyorsun değil mi?

Hızla mesaj yazıp 'Konum at, geliyorum J ' gönderdim.

Arabaya binip cafeye gitmek için yola koyuldum. Üniversiteye yakındı zaten. Oradan da hemen okula geçer derse yetişiriz diye düşündüm. Cafeye gelince arabayı park edip içeriye girince kızları gördüm. Yanlarına gidip selamlaştık. 4 kişilik masada boş yerimi alıp oturdum. Garson menüyü uzattı. Bakmadan 'Ben.. 'dedim

Garsonla aynı anda 'Her zamankinden' deyince kızlarla gülmeye başladık. Garson da bize eşlik etti. Sahi ya bu çocuk bu kadar dikkat mi ediyordu. Sonra dönüp tekrar

'Evet her zamankinden 'dedim gülerek.

Sonra garsonun arkasında bana bakan bir çift gözle karşılaştım. Donup kaldım. Onun burada ne işi vardı? beni mi takip ediyordu yoksa?

Eveeeeet ilk bölüm olduğu için biraz acemice olabilir. Ama yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen beni bu konuda yardımsız bırakmayııın.

Sizce gelen kiiiim ? :) :)

Üniversite AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin