Bölum 2

38 1 0
                                    

Tebessüm etti onu gormemle. Beni takip mi ediyordu bu şimdi. Böyle düşüncelere dalmışken Irem'in
'Hey Yaprak daldın gittin demesiyle irkildim. Kızlara doğru dönüp gülümseyerek 'ya evet dalmışım diye mırıldandım . Belki de sadece tesadüftür ha olamaz mı? Sürekli iç sesimle konuşuyordum.

Bir ara kızlarla öyle koyu bi muhabbete daldık ki unutup gitmişim varlığını.
Çağla nin' hadi kızlar dersi kaçırmayalım ' demesiyle hep beraber kalktık. Saat 10. 15 geçiyordu.

Nasıl da hızlı geçmiş zaman. Çıkışa doğru ilerlerken onun (ah ismini bile bilmiyorum) yanından geçtik.

Gözlerimin ta içine bakıyordu sanki. Ruhumu görürcesine. Kalbime dokunurcasına.
Böyle bikaç saniye dalıp gitmişken yine garsonun seslenmesiyle başımı ona çevirdim. Ve kızları takip ettim

Eveeet tesadüftü ve bitti dedim kendi kendime. Çağla benim arabama, İrem de Ezginin arabasına bindi. Bu 3 kızı çok seviyordum.

Aslında sadece onlara degil arkadaş grubuna bayılıyordum. Hepsi şahane insanlardı. Doruk, Çağla, Kerem , Mert, Burak , Savaş Ezgi Irem ..

Hepsini çok seviyordum. Bi kısmı ilkokuldan bi kısmı liseden arkadaşımdı ve şimdi aynı üniversite de şahane bir arkadaşlık ortamı kurmuştuk.

Birbirimize karşı çok korumacıydik. Özellikle erkekler bizi çok kıskanırdı. Ama kendi aramızda kardeş gibiydik. Tabi ki birbirlerinden hoşlananlar vardı. Ama öyle işte.
Ve ben. Ben kim miyim ben Yaprak Serez. 21 yaşındayım. İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi 3.sinif öğrencisiyim.

....

Konuşa konuşa okul otoparkına giriş yaptık. Arabayı park edip kantine doğru yürüyorduk ki okul panosunda bulunan ilan dikkatimi çekti. Dönüp panoyu incelemeye başladım. Bir şiir yarışması vardı. Aslında bizim kulüple alakalı olan bu ilanı kik astı kestiremedim.

Panoyu incelerken hemen yanımda durmuş benimle aynı ilanı inceleyen bi gölge dikkatimi çekti. Sanki bu koku..

Tanıdık geldi ve kafamı cevirmemle yine onunla karşılaştım. Bu 3 olmuştu. Şimdi gel de buna tesadüf de. Düpedüz beni takip ediyordu işte.

Başka açıklaması var mıydı bunun ?
Benim ona bakmamla o da kafasını bana cevirdi . Ve yine göz göze geldik.

'Siz.. Beni mi takip ediyorsunuz?

-'Yo.. hayır. . Sadece tesaduf .. dedi o da şaşırmıştı belliydi yüzünden.
-Tesadüf mu ? Yok artık bu kadarı biraz fazla değil mi? Hani cafe tesadüftü okul da mı tesadüf ?

-evet olamaz mı ? Belki burda okuyorumdur.

-burda okusaydınız sizi tanırdım.
-Herkesi tanımanız mümkün degil.
Nasıl olsun?
-işte burda okusaydın bunun cevabını da bilirdin. Ahh. Her neyse. Derdiniz ne bilmiyorum ama beni rahat bırakın. Takip etmeyi de kesin. Deyip arkamı dönüp yürümeye başladım.

Arkamda öylece bakakaldigini animsayabiliyorum.

Çağla ve diğer kızlar ne olduğunu anlayamadan yüzüme bakıyorlardı.

'Anlatacağım deyip sorgulamaları kesmeye çalıştım. Ama koridoru döner dönmez kahkahalarla ne olduğunu sordular.

Sabahtan beri olanları bir bir anlattım onlara.
'Ah ama yakışıklı çocukmuş'
'Yapma Ezgiiiiii'
'Ne var ya hem bak buraya kadar takip etmis'
'Cidden ya.. ne cesaret..
'Arkandan bakakaldi öylece yazık çocuğuma. .
'Oooof neyse hadi kapatın konuyu kantine gidip bizimkilere bakalimm.

Beraberce gülerek kantine girdik. Bizimkiler yine her zamanki yerlerine kurulmuş kahve içiyorlardi. Yanlarına gidip selamlaştık.

Ayarlanmış bir şey değildi ama herkesin bir yeri vardı bu masada.

Doruk hemen bize de kahve almak için ayaklaninca onu durdurduk. Kahvaltıya gittiğimizi duyunca yine her zaman ki gibi sitem etselerde şakayla karıştı gitti :)

Ezgi Doruk Kerem ve benim çoğu dersimiz aynıydı. Beraberce kalkıp anfiye doğru yürüdük.

Ders çağdaş mimarlık.
Hangi hocanın gireceğini bilmiyorduk. Kemal hoca geçen dönem rahatsizlandigi için emekli olmuş yerine başka bir öğretim görevlisinin gireceği söylenmişti.

Kemal hocanın gideceğine çok üzülüyordum. O benim hocamdan çok abim gibiydi. Yaşı 50 küsür ama ici ruhu dipdiri.

Kulüpler düzenlenip ben de onun kulübünde başkan olunca görüşmeye başlamıştık. Her konuda fikrini alıyordum çünkü tecrübesine ve bilgisine hayrandım.

Kendimi kötü hissedince benimle dertleşir benim seviyeme kadar inerdi.

Bu sene ne olacak gerçekten bilmiyorum. Anfiye girip yerlerimize yerleştik. Doruk sağımda Ezgi solumda Kerem de onun solundaydi.

Muhabbete dalmışken birden kapı açıldı. İçeriye gireni gormemle gözlerimi devirdim. Ah yine miii

Çantasını masaya bırakıp anının arasındaki merdivenlerden yürümeye basladi

'Merhaba arkadaşlar. . Ismim Levent Tüylüzade. Bu dönem ki Çağdaş Mimarlık derslerinde beraber olacağız.'

Son cümleyi bana evet evet tam da bana bakarak söylemişti ve ben yetin içine girmiştim. .

Üniversite AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin