blonde girl | chaennie

fifteen

selaam bebelleriim🙆🏻‍♀️ cok kisa bisey demek istiyorum 5 bolum sonra 20. bolum oluyor ve duygulandim biraz zfn salaklik cokmus bugun uzerime tm mi sorgulamayin lutfen
bu arada kendimi sizofren gibi hisediyorum cunku bu fici hic kimse okumuyor dogru duzgun
bebelerim faaln derken garip oluyor ama neyse☹ belki bu ficte unlenir dimi az once baktim chaennie kategorisinde #4 olmusuz ama okunmuyor iste napalim🤷🏻‍♀️
neyse artik 15. bolume geldigimize gore kiskancliklar, kaos baslasin dimii

jennie

okula adımlarımı atmama son 1 saat kalmıştı. peki ben ne mi yapıyorum? uyuyamadım tabii ki, ne olacak! bazen düşünmekten nefret ediyordum, bazen de tek sığınabileceğim limanım düşünmekti. ne zavallıyım ama değil mi? ben de buydum işte.

aile sorunları olan, arkadaşları da olmasa hiç kimsesiz kalacak zavallı kızın tekiydim. insanların bana acımasından nefret ediyorum. onların ne haddine ki? gerçi umursayıp umursamadığım sorgulanırdı.

kollarımı, bacaklarımın etrafına sarmış, daha aydınlanmayan gökyüzünü izliyordum. en sevdiğim görüntülerden biri olabilirdi. ne ses var, ne de rahatsız edici. odamın terası denize baktığı için, sahilden gelen hafif rüzgar saçlarımı her iki yana savuruyordu. yüzüme çarpan havayla gözlerimi kapatıp derinden nefes aldım. nedenini bilmediğim gülümseme oluştu yüzümde. bozmadım ama, gülümsemeye devam ettim.

cebime koyduğum sigara paketini çıkarıp içinden bir tanesini çıkardım. sol elimdeki çakmağı sağ elimle siper ettiğim sigaranın ucuna yaklaştırdım. sigaramı yaktıktan sonra iki dudağımın arasına alıp
ilk dumanı içime çektim.

sigaramı içerken bir yandan da halime gülüyordum. asla aşık olmam dediğim kıza, şimdi neler hissettiğimden emin değildim. bu eminsizlik beni mahvediyordu işte. düşüncelerimi değiştiren şey neydi ki? beni ona çeken şey neydi?

bir sürü cevapsız sorular vardı kafamın içinde. ama onlar arasında en çok kendini belli eden soruları çözmüşsünüzdür. çok mu belli ediyorum? evet, o değerlerinden farklı olan sorular, chaeyoung'la ilgiliydi. onu ilk gördüğümden beri ilgi odağım kendisiydi zaten, ama kendime yedirebilmiyordım bir türlü.

dün arkadaşlarımın dedikleri şeyleri, artı olarak chaeyoung'un iddiasını düşündüğümde kafam karışıyordu. ne istediğime ben bile karar veremiyordım. geç tez cevabını alacaktım elbet, ama beni korkutan şeyler de vardı.

ya gerçekten chaeyoung'a aşık olursam? diyelim ki, kalbime söz geçiremedim ve aşık oldum. ama korktuğum şey aşık olmak değildi. korktuğum şey, aklım yerine geldiği zaman her şey için geç olacağı ihtimaliydi. ya geç kalırsam, ya çoktan başkasına kaptırırsam onu? şimdi ekran başından bana, git çıkma teklifi et o zamam amına koyayım dediğinizi duyar gibiyim. ama her şey o kadar kolay ddğil işte. ekran başından konuşmak rahat, ama gerçek hayatta öyle değil maalesef.

arkadaşlarım chaeyoung'a farklı baktığımı söylüyor. eğer öyleyse bile, farketmemişim. ama hak verdiğim bir konu var, chaeyoung diğer tanıştığım, takıldığım iki günlük kızlatan tamamen farklıydı. onu farklı yapan bir şey vardı. belki de ismini bilmediğim bu şey, beni ona çekiyordu.

chaeyoung'un beni öpmesini asla beklemiyordum. ilk saniyeler şok olduğum için karşılık verememiştim zaten. daha sonrasında arkadaşlarımın da dediği gibi, normalde asla hoşlanmadığım bu haraketi yapan chaeyoung'a karşılık vermiştim. bir diğer komik yanı ise, daha çok arzulamamdı onu. sadece bir öpücükle kalmasını istemememdi. delirmiş olmalıyım.
delirtti çünkü beni sarı saçlı kız'ım.

arkadaşlarıma, ona karşı bir şey hissetmediğimi her defasında söylesem de, emin olamıyordum işte. kendimi mi kandırıyordum yoksa onları mı? kalbiniz ve aklınız farklı düşünürse olacağı bu zaten. peki benimkiler farklı mı düşünüyor sahiden? deneyimleyip görelim.