Yeni Bir Hayat
Sümeyra, otobüsten indiğinde güneş yavaş yavaş batıyordu. Ufukta beliren kızıllık, yeni hayatının başlangıcını simgeliyordu adeta. Üniversite çantasını sırtına taktı, valizini sıkıca kavradı ve kampüse doğru yürümeye başladı. Burası, ailesinden uzakta geçireceği ilk deneyimdi ve içindeki heyecanla karışık korku, her adımda biraz daha artıyordu.
Etrafında bir sürü farklı yüz, başka başka hayatlar vardı. Kimi telefonuna bakıyor, kimi valizini çekiştiriyordu. Sümeyra, derin bir nefes aldı ve kendini toparladı. Burası onun için sadece bir okul değil; hayallerini gerçekleştireceği, kendini yeniden keşfedeceği bir yerdir.
Kampüsün girişine ulaştığında büyük taş binanın ihtişamı gözünü kamaştırdı. Rüzgâr hafifçe yüzüne vuruyor, etrafta dolaşan öğrencilerin kahkahaları ve konuşmaları yankılanıyordu. O an, bu kalabalığın içinde ne kadar yalnız olduğunu hissetti. Ama hemen ardından içindeki kararlılığı hatırladı: burası onun için yeni bir başlangıçtı, korkmaya ya da geri adım atmaya hakkı yoktu.Kayıt işlemlerini halledip yurduna geçtiğinde oda arkadaşıyla tanıştı. Adı Ayşe olan bu kız, sevecen tavırlarıyla Sümeyra’nın ilk arkadaşlık bağı oldu. Ayşe, odasına girer girmez sohbet etmeye başladı:
“Bu şehirde yenisin, değil mi? Herkesin ilk günlerde biraz zorlandığını duydum ama buraya alıştığında çok seveceksin.”Sümeyra gülümsedi. “Evet, biraz zor ama heyecanlıyım da. Bu fırsat, hayal ettiğim bir şeydi.”
Ayşe’nin enerjisi, Sümeyra’nın içindeki tedirginliği bir nebze olsun azaltmıştı. O gece yurt odasında yapılan sohbetler, üniversite anılarının ilk sayfasını yazmaya başlamıştı.
Emre'den
O sırada kampüsün yakınlarında siyah bir arabada oturan Emre, Sümeyra’nın kaldığı yurda bakıyordu. Arabasının içindeki loş ışık, yüzündeki karanlık ifadeyi ortaya çıkarıyordu. Sümeyra’nın bu yeni hayata adım atmasını yıllardır beklemişti. Onun mutluluğu, Emre’nin uzaktan da olsa huzur bulduğu bir şeydi. Ama kendi karanlık dünyasıyla onun masum hayatı arasındaki uçurum, bu huzurun bir yük gibi hissetmesine neden oluyordu.
“Burada kalacak, değil mi?” diye sordu yanındaki adam, Emre’nin sağ kolu olan Kerem.
Emre sessizce başını salladı. Gözlerini yurdun pencerelerinden ayırmadan, derin bir nefes aldı. “Evet. Ama ona yaklaşmayacağız. O sadece burada, uzaktan izlenmesi gereken bir yıldız gibi.”
Kerem, Emre’nin bu takıntısını anlamıyordu ama saygı duymaktan başka çaresi yoktu.
Ertesi gün Sümeyra, erkenden kalkıp kampüse gitti. İlk dersine girecekti. Sınıfa adım attığında herkesin dikkatini çekecek kadar zarif ama bir o kadar da mütevazı bir duruşu vardı. Yanında oturan birkaç kişiyle tanışmaya çalıştı, fakat şehrin yabancısı olduğu her halinden belliydi.
Dersten sonra kampüs bahçesinde dolaşmaya çıktığında, hafif esen rüzgâr eşliğinde bir bankta oturdu. Kitabını açıp okumaya başladı. O sırada, birinin onu uzaktan izlediğini fark etti. Başını kaldırıp etrafa baktığında kimseyi göremedi. Ama bu his, o gün boyunca aklından çıkmadı.
Oysa Emre, kampüsün dışında, uzaktan bir noktadan onu dikkatle izliyordu. Kalbinde büyüyen sevgi, her geçen gün daha da derinleşiyordu. Ama aynı zamanda, bu hislerin bir gün kontrol edilemez bir hale gelebileceğini biliyordu.
“Şimdilik yeter,” diye mırıldandı kendi kendine ve arabasına binip uzaklaştı. Sümeyra’nın farkında olmadığı bu gölgelerdeki aşk, hayatını beklenmedik bir şekilde değiştirecekti.
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum
![](https://img.wattpad.com/cover/384962116-288-k671169.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGELERDEKİ AŞK
ChickLitGölgelerdeki Aşk -_Tanıtım 19 yaşındaki Sümeyra, hayallerini gerçekleştirmek için üniversiteye başlar ve ailesinden uzakta, yeni bir şehre yerleşir. Masumiyeti, inançları ve cesaretiyle kendi yolunu çizmeye çalışırken, hayatından habersiz olduğu bir...