Okula geç kalmam dolayısıyla evden aceleyle çıkmam dolayısıyla babama şubemi soemayı unutmuştum.Müdüre gidip şubemi sorsam ilk günden geç kaldığım için azar işitirim.En iyisi Demet'e mesaj atıp sınıfımı sormak nede olsa babamın müdürle konuşması üzerine aynı sınıftayız.Çantamdan telefonu çıkartıp mesaj yazmaya başladım.
Kime; Demet ♡
Kanka ben okulun bahçesindeyim.Müdürün yanına gidip sınıfımı sorarsam geç kaldığım için ilk günden azar işitirim.Bizim sınıfın şubesi ne?
Gönser tuşuna basıp arkadaki boş banka oturup beklemeye başladım.Bir süre sonra mesaj sesi geldiğinde mesajı açıp okumaya başladım.
Kimden; Demet ♡
Tam karşında beşinci kattaki pencerelere bak ben el sallıycam o sınıfa gel.Besinci kat mı dedi? Yoksa ben mi yanlış okudum.Lütfen ben yanlış duymuş oluyum.Kontrol etmek için ilk olarak mesaja daha sonra beşinci kattaki pencerelere baktım.Ne yazıkki yanlış okumamışım.Pencerelerden birinde bana gel demek istercesine el sallayan Demet'i görmemle şansıma lanet ettim.Okula girip hızla merdivenleri çıkmamla nefes nefese kalmıştım.Sınıfın kapısını tıklatıp 'gir' sesini duyduğumda nefes nefese içeri girdim.Hocanın sinirli olduğunu delici bakışlarından anladım.İlk günden ne bu şanssızlık ya?
"Ben Azra.Bu okula yeni geldim.Geç kaldığım için özür dilerim" diyip nefesimi düzene sokmaya çalıştım.
"Hiç gelmeseydin kızım." hocanın bunu demesiyle sınıftakilerin çoğu kahkaha atmaya başladı.İlk günden alay konusu oldum oldu mu şimdi?Gülmeyi biraz fazla abartmış olacaklarki hoca elindeki cetvelle masaya vurup onları susturduktan sonra bana dönüp konuşmaya başladı "Geç yerine.Teneffüste yanıma gel cezanı belirleyelim." der demez hızla boş bulduğum bir yere oturdum.Hayatımdaki en korktuğum hoca olarak aklıma geçti artık onu unutamam.Yanımda oturan kişinin kolumu dürtmesiyle ona döndümama dönmez olaydım.Bu sabahki manyağın burda ne işi var? Allahım neydi günahım? Onu görmemle önüme dönüp birkaç saniye sonra yeniden ona baktım.Hayal görüyorum sandım ama işte canlı kanlı karşımda.Pis pis sırıtıyo bide.Ne var dercesine hareket yaptığımda elindeki kağıdı çaktırmadan bana uzattı.
"Sen beni mi takip ediyosun? Hayır yani beni seviyosan söyleyebilirsin sonuçta benim gibi yakışıklı birini sevmemek mümkün değil" yazıyodu kağıtta.Sinirle soluyup önündeki kalemi aldım ve kağıda cevap olarak "Evet ya benim başka işim yok senin gibi manyak,psikopat,odun birini takip edip,seni sevicem.Hahaha NO! Ha bu arada egomanyağın tekisin" yazıp ona uzattım.O kağıdı okurken birden elinden çekildi.Kim olduğunu anlamak zor değildi bizim manyak hocacığımız.Bize süper öldürücü bir bakış atıp kağıdı çantasına koyduğu sırada zil çaldı.Hoca "Tuğra ve Azra hariç herkes sınıftan çıksın" dediğinde sınıf boşaldı.Hocanın yanımıza gelip "Dersimde yazışıyosunuz öyle mi? Bugün ikinizde cezaya kalıyosunuz.17;00'da okula yenidem gelip kantini temizleyeceksiniz" demesiyle kalbimden vurulmuşa döndüm.Cezaya kalmam yetmiyomuş gibi birde yanımda bu psikopat,odun,egomanyak olucak.Yarabbim ben sana naptımda beni bunlarla cezalandırıyosun? Hoca sınıftan çıkınca benimde çıkacağım sırada Tuğra bilegimden tutup kendine çevirdi.Dudağını yaladıktan sonra konuşmaya başladı
"Bugün çok güzel olucak" ve ardından dudağımda hissettiğim sıcak ve yumuşak bir baskı...