Cipsiyi kaseye doldururken aklıma gelen şeyle telefonuyla oynayan Taerae'ye baktım. "Soobin geçen gün tiktok hesabımı stalklamış." "Of dünyanın en gerizekalı çocuğu yemin ederim, ne amaçla yapıyor bunu?" Diğer odadan bizi duyabildiğini bilmediğim Gunwook da sohbetimize katılmıştı. "Güya kendini unutturmayacak ya işte, ben hâlâ burdayım ayarı vermeye çalışıyor." Omuzlarımı kırgınlıkla düşürdüm. Zaten onu atlatmam benim için yeterince zordu, ama o tam bir orospu çocukluğu yapıp bunu benim için daha da zorlaştırmaya yeminli gibiydi.
Taerae ortamın kasvetine dayanamamış ve elindeki cips kasesiyle oturma odasına dönmüştü, bende arkasından gitmiştim. Cuma akşamıydı ve her cuma olduğu gibi Taerae ile Kızılcık Şerbeti izlemek için sözleşmiştik. Gunwook'u ise sanıyorum ki pek sarmıyordu çünkü 2 saattin 1 saatini tiktok, yarım saatini tuvalet ve diğer yarım saatini uyuyarak geçirmekle meşgul oluyordu. Bazı insanların dizi zevki yoktur mesela.
Kıvılcımın sahnesi geldiğinde biraz telefon molası vermem gerektiğini anlamıştım. Bu kadının karakterinin içini boşalttıkları için senaristlere aşırı sinirliydim cidden. O sırada birkaç gündür aklımda olan ama bizimkilere söyleyip söylememek arasında gidip geldiğim bir düşünce tekrardan beynimi meşgul etmeye başlamıştı. Hanbin ile aynı okul ve aynı bölümde olduğumuzu öğrendiğimden beri bu konu bir daha açılmamıştı. Ama ben çoktan kendimi bu tesadüfün bir kader olduğuna inandırmış ve heyecanlanmaya başlamıştım bile. Ve bu sonu büyük ihtimalle hüsranla bitecek olan süreci tek başıma düzgün bir şekilde yönetmem de imkansızdı.
"Hanbin'in instagramını buldum." İkisinin de ilgisini üzerime çektikten sonra devam ettim. "İstek atsam mı?" Taerae aramızdaki az olan mesafeyi de kapatarak beni kollarımdan sarsmaya başlamıştı. "YA OĞLUM SEN APTAL MISIN ŞİMDİ Mİ SÖYLENİR LAN BU?" Gunwook da kapanmak üzere olan gözlerini fal taşı gibi açıp yargılarcasına bana bakmaya başlamıştı. "Cidden hyung okula başladığın hafta söyleseydin bize istersen çok erken oldu bu." Bu çocukların harbiden her şeyi çok ciddiye alıp, abartmakta üstlerine yoktu. "Ya of tamam kesin drama queenliği şimdi aklıma geldi. Atıyorum bakın isteği kabul eder mi sizce?" "Of tabi ki edecek kızım taş gibi çocuksun." Konuşan Taerae ile kafasına bir tane patlatmıştım. "Saçma salak konuşma arkadaş olarak atıcam ARKADAŞ. kimseyi tanımıyorum okuldan bari birilerine tanıdık geleyim diye." Gunwook ağzına bir avuç dolu cipsi atarken bir yandan da ellerini aynen aynen dermişcesine sallıyordu.
Dikkatimi tekrardan telefonuma verdiğimde zaten halihazırda aratmış olduğum kullanıcıyı bulup hesabına girdim. "Hesabı gizli bu arada da 400 kişiyi takip ediyor bir 400'e yakın da takipçisi var." Taerae şaşırmış olduğu her halinden belli olan bir ifade ile konuşmaya başladı. "Az bu arada kanka be." "Ben 60 kişiyi takip ediyorum Taerae." Söylediğimde ikisi birden kahkaha krizine girerken onlara karşı gözlerimi devirip istek gönder tuşuna basmıştım. Ne olacaksa olsun amına koyayım ne olacaksa olsun.
Yaklaşık 30 dakikalık bir süreç sonunda isteğimin kabul olduğuna dair bir bildirim almıştım. "Lan geri istek de atmış." "Biyografinde üniversitenin adı yazıyor ya ondan atmıştır." Canım arkadaşlarım sağolsun midemdeki herhangi bir kelebeğin uçmasını bırakın canlanmasına bile izin vermiyorlardı. Hoş bizim işimiz kelebeklerle falan değildi de daha çok dostane bir beyaz güvercinleydi. Direkt takipçilerine girip takip ettiklerine bakmaya başlamıştım.
1 kız, 2 sarışın bir kız, 3 esmer ama renkli gözlü kız... 287 kıvırcık gözlüklü hafif gotik kız... 325 beyaz tenli olduğunu sanan ama sadece fondöteni kendi tenine açık gelmiş siyah saçlı kız... ve 400 Fenerbahçe. Gördüğüm görüntü beni şaşırtmasa da hafiften bir bozguna uğratmıştı. Ne bekliyordum bir fikrim yoktu ama bunu beklemediğim kesindi. Arkadaşlık Hao, arkadaşlar takipçilere takılmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗦𝗮𝗺𝘀𝗮𝗿𝗮 | Haobin
FanficEğer bir gün, ruhunuzun en derinliklerinde bir ihtiyacın yankı bulduğu anda, biri belirirse hayatınızda bu sadece bir tesadüfler silsilesidir. Fakat aynı yüz, ikinci kez, aynı yankının alevine denk gelirse işte o zaman bilirsiniz ki bu kaderin yaptı...