47.

141 60 173
                                    

Arkadaşlar ne finali ya final gibi bomba bir bölüm babında demek istedim. Hep yanlış anlaşılıyorum🙄

Şu sıralar içimde yazma isteği hiç yok. Hiçbir ficim için. O yüzden lütfen beni zorlamayın. Umb yine yazarım da diğerleri... genel olarak çöktüm.

1k yorum sınırı. Önceki bölümü geçmeden attım ama bu sefer dolmadan yb atmayacağım iyi hissetmiyorum.

Ama bu bölüm sizi doyuracak.

İyi okumalar. ✎.. 

☼☼☼

☼☼☼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☼☼☼

O Gözler Kaldı Aklımızda|

-

Taehyung, Jungkook ile arabaya bindiğinde sinirli görünüyordu ancak onun nasıl sinirlerinin yıprandığını görebiliyordu. Kızmayacaksın. Onu incitmeye dayanamazdı.

Sadece, öylece biraz beklediler. Nefes sesleri duyuluyordu. Arabanın içi sıcak olduğundan Jungkook çoktan boğulmaya başlamıştı bile. Başı eğik bir halde bacaklarını izliyordu. Hatıralarında yavaş yavaş kendini belli eden o kalın sesi duydu yine."Söz dinlesen şaşırırım. Sana gitme dedim. Saatlerce kaldın içeride."

"Üzgünüm bitiririm sandım."

"Bitti mi bari?"

"Bitti..." Herhalde diye içinden geçirdi Jungkook. Aklına geldikçe, dediklerini düşündükçe deli oluyordu. Gözlerini kapattı ve düzgün bir nefes almaya çalıştı. Sakinleşmeliydi. Montunu üzerinden çıkardı ve kucağında şişme montu top haline getirdi. Tüm bu hışırtı sesinden adam bakışlarını oraya çevirdi, aslında o monta bile sinir oluyordu şu an. Taehyung onun rahat takılması için montu tek eliyle aldı ve arkaya attı. Sonra arabayı sürmeye başladı.

"Ters bir şey yaptı mı sana?" Anlaşılan o kadar kolay olmayacaktı çünkü Taehyung bu gece ondan kesin bir hesap soracağa benziyordu. E sinirliydi elbet, sözünün hiç değeri yok muydu hala?

Ona bunu söyleyip söylememe konusunda arada kaldı Jungkook. Şimdi sinirli lakin susmaya çalışıyormuş gibi görünüyordu. Bu öğretmenin daha çekingen kalmasına sebep oluyordu. Ne kadar mantığıyla düşünüp plana sadık kalsa da böyle bir durumda, arabayı geri sürüp Namjoon'u parçalama potansiyeline sahipti. Öğretmen olan başını iki yana salladı. Şimdi tatsızlık çıksın istemiyordu.

Ancak adam hislerine güveniyordu. Açık ve netti. "Bir şey olduğu belli, söyle. O kadar bırak diye bağırdın."

Ancak onun bu inadı karşısında daha fazla direnemeyeceğini düşündü. Evet yorgundu. Bu yüzden en yumuşak şekilde bu işten sıyrılmaya çalıştı. "Bir şey yapmadı ama bir şeyler yaşayarak halledebileceğimizi düşündü."

Unuttun Mu Beni? |Taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin