Bir gün gözlerimi açtığımda milyonlarca iğrenç sabahtan birine uyanmıştım .yatağımın şefkatli kolları beni sımsıkı sarmış bırakmamakta direniyordu.odamla banyo arasındaki mesafe gözümde gittikce büyüyordu. yatağımdan doğrulmamla çığlığı basmam bir oldu o an kafamdan aşağı kaynar sular döküldüğünü hissettim. Hemen gözlerimi ovuşturdum acaba gerçekmi diye.bir hafta önce berbat bi şekilde ayrıldığım sevgilim seçkin elinde bir kutuyla karşımda duruyodu.yüzünde yine ukala bir gülümseme bakislarinda alayclık vardı . Neden geldin diye sormama fırsat vermeden kutuyu yere fırlattı. Yanıma yaklaştı yanağıma bir öpücük kondurup güle güle çirkin prenses dedi ve gitti. Merakla kutuya yaklaştım. Tam açacağım sırada elinde kahveyle Defne girdi.Ne olduğundan haberi olmadığı yüzündeki gülümsemeden belliydi.o sırada bir kez daha kendime lanet ettim. Aptal kafam seçkine evin yedek anahtarını verdiğimi unutmuştu. Defne yere çöktü kutuyu görmemişti. Hızla kutuyu yatağımın altına ittim. Kahveyi kaptığım gibi banyoya koştum.