Giriş

166 14 24
                                    

_______Giriş ______

  Her zamanki gibi çalan alarm sesiyle uyandım. Genelde sabahları uykulu ve mutsuz olurdum. Fakat bugün öyle değildi. Gayet mutlu ve huzurluydum. Sebebini merak ettiğim bu güzel şeyin gün sonunda ortaya çıkmasını bekliyordum. Ayrılmak istemediğim yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Aynadaki yansımam oldukça korkutucuydu. Neden mi, çünkü ben geceleri geç saatlere kadar ağlayan gündüz ise o herkesin taktığı mutluluk maskesini takanlardanım. Yine neden dediğini duyar gibiyim. Bunu ilerleyen zamanlarda öğreneceksin. Neyse yine çok konuştum. Sanırım hazırlamam gerekiyor.

    Dolabı açıp karşımdaki kıyafetlerime öylece baktım. Marka delisi ikoncan kızlardan olmadım hiç. Evet doğru duydunuz. Babamın büyük bir şirketi olmasına rağmen ben gayette sıradan olduğumuzu düşünüyorum. Dolaptan kot pantolonumu ve gömleğimi aldım. Saçları açık bırakma taraftarıyım. Rüzgar onlarla dans etmeyi bekliyor. Makyaj yapmayı hiç sevmem bu yüzden doğal güzellik der susarım. En son saçıma bir düzen verip çıktım odamdan.

   Aşağıda beni biricik (!) annem ve babam bekliyordu. Bakalım bugün nereye gidiyorlardı. Sürekli iş gezisine gider, beni ihmal ederlerdi. Evet rahat söylüyorum çünkü buna alıştım. İlgisiz ve sevgisiz büyümeye... Ve konuşmaya biricik (!) babam başladı:

- Günaydın Kumru nasılsın iyi misin birtanem?

- Sağol baba. İyiyim hayırdır hal hatır sormalar falan yine nereye yolculuk.

- Aaa aşk olsun kızım. Benim seni ne kadar sevdiğimi sende biliyorsun. Söyle bakalım İtalya 'dan ne istersin ? ( hayır ben diyorum yapmacıklar diye şuna bak birde seviyorum diyor sorsan en yakın arkadaşlarımı sayamaz ne biliyim sevmediğim yemeği bilmez ama seviyor. Sağol baba bende seni çok seviyorum. Tıpkı senin sevgin gibi..)

- Hiçbir şey istemiyorum sağol babacım. ( sahte gülümseme modu – on)

Evet sıra biricik(!) annemde :

- Canım kendine iyi bak. Üzme Melek tey-

- Anne ! Teyze ne öyle anne diyorum ona. Senden daha ilgili bir anne olduğuna emin olabilirsin. Neyse size iyi yolculuklar. Ben çıkıyorum Melek anne hadi görüşürüz.

   Tamda içinizden geçtiği gibi kapıyı çarptım ve çıktım. Bu kadar yapmacık olmak zorunda değildiler. Anne demek her şey demek. Sevgi, şefkat, merhamet demek... Ben küçükken korktuğumda o yoktu yanımda Melek annem vardı. O hep hayatımın önemli anlarını videolardan izledi. Aferin kızıma dedi. Ama hiç bir şey ifade etmedi benim için. Yabancıydık sanki. Üvey olduğumu bile düşünüyorum kimi zaman. Kim bilirdi ki beklide üveydim. Ama insan neden ilgi göstermeyeceği bir kızı evlat edinir ki? Çok mantıksız geliyordu. Bu yüzden bu düşünceleri dağıttım kafamdan ve kulaklığımdan yükselen o güzel melodiye kaptırdım kendimi...

" ... Her şey çok sevmekten

Hepsi çok özlemekten.

Umutla beklemekten

Sevilmek istemekten.."

( Cem Adrian- Her şey çok sevmekten)

  Evet tam olarak buydu. Sevilmek istediğimiz için belki de sevilmiyordur. Kim bilebilir ki..

  Bu derin düşüncelerdeyken okula geldiğimi fark ettim. Sınıfa doğru çıkan merdivenleri bir bir çıkmaya başladım. Etraf zengin ve egosu kendinden büyük insanlarla doluydu. Hepsi bence çok itici. O itici insan topluluğundan sıyrılıp sınıfa girdim. İçeride her türden insan vardı. Hepsi birbirinden yalaka insanlar işte. Bunlardan en nadide (!) olanı Ekin yine sıramda oturmuş bana aval aval bakıyordu. Suratına bir tane vuracağım görecek dünya kaç bucak. Hemen konuşmaya girdi yılışık :

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KUMRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin