Doğum Günü...

67 9 4
                                    

Gözlerimi hafif hafif açmaya başladım ve güçlükle ayağa kalkmayı başardım. Tuğba yanımda değildi.

Kendime iyice gelip kapıyı açmayı denedim, kilitli değildi? Herkez uyanmıştı kesin. Telefonu elime alıp saate baktım. Saat daha sabahın 11'iydi.

Merdivenleri inmeye başladım. Salonda kimse yoktu? Mutfağa baktım birde, orasıda boştu. Herkez neredeydi?

Kapının sesi kulağıma çarptı. Tuğba koridorun kapısında belirdi. Elimden tutup birşey demeden beni evden çıkardı ve biryere doğru götürmeye başladı.

-Nereye gidiyoruz Tuğba?

-Süpriz.

Ne süpriziydiki lan bu? Yoksa beni öldürmeye götürüyor olabilirmiydi?! Yok lan o kadarda olamazdı. Hem beni severdi Tuğba. Ama geçmişte canını giderek baya bir yakmıştım, bunun için intikam istiyor olabilirmiydi? Neler düşünüyorum lan ben böyle?

Birden telefonum titreşmeye başladı. Çıkardım mesaj gelmişti. Rüzgar'dandı;

İyiki doğdun kardo. Hakikattende iyiki doğdunda girdin hayatımıza. Şuan uzaklardasın ama hala burdaymışsın gibi hissettiriyorsun bize kardeşim. Hayatımda bir sana birde Cemre'ye canım pahasına değer veriyorum. Umarım orda mutlusundur. Yengeye selam. Doğum günün kutlu olsun özel günün özel çocuğu :)

Ulan normalde hayatta duygulanmazdım. Bu sefer fena duygulandırmıştı bu gavat. O değilde yenge falan, bu nerden öğrendi lan?

-Kendi kendinle konuşman bittiyse devam edebilirmiyiz?

-Ha? Pardon, hemen geliyorum.

Telefonu cebime atıp Tuğba'nın ardından yürümeye devam ettim. Acaba beni nereye götürüyordu?

Bir süre yürüdükten sonra küçük bir kulübeye vardık. Saat 15 e geliyordu. Epey bir yürümüş olmalıydık. Tuğba cebinden bir anahtar çıkarıp kapıyı açtı. İçeri girip arkasını dönerek;

-Gelmiyormusun romeo?

Bu sözünü çok seviyordum. Bunu bana her söyleyişinde beni ona biraz daha bağlıyordu.

-Hemen arkadayım.

Tuğba'nın ardından içeri girdim. Tuğba kapıyı kiletleyip "ben duşa gireceğim" diyerek içeri girdi. Bu sözü ağzımı açık bırakmaya yetmiştide artmıştı bile. Benimle aynı yerde üstünü değiştirmeye utanan Tuğba şimdi hiç kızarmadan duş almaya gitmişti.

Kendime asla engel olamazdım. Bunu bildiğimden kendimi hiç zorlamayıp kısa bir süre sonra bende peşinden banyoya gittim.

UYARI!:
BU KISIMDAN SONRASI +18! BU GİBİ ŞEYLERE HASSAS OLAN VARSA YADA İĞRENEN VARSA BU KISMI ATLAYABİLİR AMA BENCE BAYA BİR ŞEY KAÇIRMIŞ OLUR.

Tuğba çoktan üstünü çıkarmış duşa girmişti bile. Duşakabin hafif sisli olduğundan vicudu pek belli olmuyordu. Duşakabinin paravanını gözle görebilecek kadar hafif açık bırakmıştı. Bilerekmi yapmış yoksa unutmuşmu bilmiyorum ama bu benim çok işime gelir.

Bakmamam gerektiğini biliyorum ama bakmazsam hayatım boyunca bu fırsatı kaçırdığım için pişman olabilirdim. Hafif hafif duşakabine yaklaştım. Az sonra göreceklerim hayatımı tam anlamıyla değiştirebilirdi. Herşeye rağmen iyice yaklaşıp bir gözümü paravanın açık kısmına dayadım.

Sadece sırt kısmını görebiliyordum ama bu bile bana 2000 yıl yeterdi. Tam geri çekilecekken arkasını döndü. İşte şimdi hayatım ciddi ciddi değişmişti. Bende oda dona kaldık. Ondan sert bir yumruk ve bir dizi küfür bekliyordum ama o bunun aksine sadece gülmekle yetindi. Yanıma yaklaşıp tam karşıma dikildi. Utancımdan öyle bi kızardımki en olgun domateslere bile taş çıkarırdım. Elini yaklaştırıp saçlarıma götürdü ve dudaklarıma yapıştı, bir eliylede belimden tutup beni kendine çekerek duvara dayadı. Hiçbirşey değilde beni en çok zorlayan göğüs kafesime temas eden göğüsleriydi. Boyu neredeyse benle aynı olduğundan tam ğögüs kafesime denk geliyorlardı. Daha ne kadar dayanabilirdim hiçbir fikrim yoktu.

-Beni istiyormusun Romeo?

Evet desem fena şeyler olabilirdi ama hayır dersem hayatım boyunca pişman olurdum ve ayrıca Egemen beni eve sokmazdı. Usulca kısık sesle konuşmaya başladım.

-Evet, hemde çok istiyorum.

-Ne bekliyorsun? İstediğini al öyleyse.

Burda ringe giren bir boxsor gibi olmalıydım; acımasız ve kaplan gibi sert olmam gerekliydi. İlk defa yapacağım için fazlasıyla acemiydim ama izlediğim bir kaç video ve Elizabeth sağolsun az biraz bildiklerim vardı.

Tuğba'yı kucağıma alıp içeriye götürdüm ve koltuğa oturtum.







DAHA FAZLA DEVAM EDEMİYECEĞİM KUSURA BAKMAYIN :D  HEM GEÇ YAZMAYA BAŞLADIĞIM İÇİN UYKUM  GELDİ HEMDE HEPİMİZİN PSİKOLOJİK SAĞLIĞI İÇİN BURDA KESMEM EN İYİSİ :D BÖLÜMÜN ÇOK KISA OLDUĞUNUN FARKINDAYIM KUSURA BAKMAYIN  EN YAKIN ZAMANDA BÖLÜMÜN DEVAMI GELECEK BUNU SAĞLIKLI KAFAYLA YAZMAM GEREK. UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.
İYİ OKUMALAR....

KIR ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin