1. Bölüm

303 28 2
                                    

Sabah olduğunu belli eden güneş, pencereden yer bulduğu kadarıyla yüzüme vuruyordu. Baş ucumdaki telefonu alarak saate baktım, 06.30. Doğru ya, bugün okul vardı. Yeni okul, yeni arkadaşlar. Aslında eski okulumdan gitmek istemiyordum, alışmıştım. Fakat şartlar bunu gerektiriyordu. Maddi durumumuz eskiden iyiydi. Babam aniden iflas etmeseydi hala iyi olacaktı. Şuan pek de iyi sayılmaz.

Annemin sesi, evde yankılandı.
"Liva, hadi kızım gel. Geç kalacaksın ilk günden."

Banyoda rutin işleri yaptıktan sonra üzerimi giyindim ve yanlarına gittim.

"Anne ben bir şey yemek istemiyorum, direkt okula gitsem? Hem buraları az da olsa öğrenmiş olurum."

"Biraz kahvaltı yap, sonra gidersin."

Babam da her zamanki tartışmaya dahil oldu.

"Tamam zorlama kızı, sen git kızım. Istersen seninle geleyim?"

"Yok yok, sonra görüşürüz."

Sonunda evden kendimi atabildim. Otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Ara sokaktan bağırış sesleri geliyordu, merakıma yenik düşüp baktığımda, iki kişi bir çocuğun kollarını tutuyor, diğeri dövüyordu. Biraz ürperdim. Bir adım attığımda pet şişeye bastım. Bu şey filmlerde olmuyor muydu?!

Hızla koştum ve başka bir evin arkasına saklandım. Sanırım farketmemişlerdi. Yoluma devam edip yürümeye başladığım sırada koluma bir şey değdi.

Sanırım yakalanmıştım. Arkamı döndüğümde o adamlar olmadığını tahmin ettim. Yüzlerini tam hatırlamasam da o adamlar olmamasını umuyordum.

"Buyrun?"

"Şey, merhaba. Bir adres soracaktım. Yeniyim buralarda, köşede bir market varmış. Ama hangi köşe bir türlü bulamadım."

Neyse, onlardan değilmiş. Rahatladım.

"Sen ne kadar bilmiyorsan ben de o kadar bilmiyorum. Bende yeniyim." Hafif gülümsedim.

"Ah, şansa bak. Bir sürü insan arasında seni buldum."

"Öyle oldu biraz. Neyse, iyi günler."

Yürümeye devam ettim. Durağa geldim sonunda. Bir beş dakika da orada bekledikten sonra gelen otobüse bindim.

Otobüsten sonra birkaç adım atmam gerekiyordu. Okulun önüne geldiğimde bu hayatıma hemen alışmam gerektiğini anladım. Çünkü eski okulumla bu okulun arasında dağlar kadar fark vardı. Eh, orası kolejdi, burası devlet okulu. Umarım her şey güzel olur.

Okula girdiğimde bazıları tuhaf tuhaf bakıyordu, okulda yeni olduğum için. Binaya girip müdürün odasına bakındım. Zaten ilk kattaydı, bulmam kolay olmuştu.
Kapıya vurup içeri girdim.

"Merhaba, ben sınıfımı size soracaktım. Yeni geldim, Liva Ayaz."

"Ben de seni bekliyordum Liva. Sınıfın 11-B."

"Teşekkürler."

Odadan çıkarak sınıfı aramaya başladım. 2. kattaydı sınıf. Girdiğimde yine bazıları bakmaya başladı. Hadi ama, bakmayı bırakın. Tuhaf bir şey yapmadım.

Boş yer ararken gözüm birine takıldı. O da bana bakıyordu zaten. Kaşında ve dudağında yeni olduğunu belli eden yaralar vardı. O çocuk olabilir miydi?

Of, sadece o çocuk mu dövüldü sanki? Saçma düşüncelerden kurtulup en arkadaki boş sıraya geçtim.


BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin