22: Pes Etme Tekniği

815 63 17
                                    

22: Pes Etme Tekniği 

Eğer bir grup zorba tarafından kenara sıkıştırıldıysanız ve kaçacak bir yeriniz yoksa çığlık atın. Evet, şu anda yapmam gereken tam olarak buydu fakat içimden çığlık atmak gelmiyordu. Çığlık atacak olmam pes ettiğimin bir göstergesi olacaktı ve ben henüz bu alfa grubuna karşı pes etmek istemiyordum. 

Bu işten bir şekilde sıyrılırsam ciddi bir ceza alacağımı biliyordum. Kanunlara göre birine saldırmak ve fiziksel zarar vermek kesinlikle yasaktı fakat ben bu kanunu çiğnemiştim. Ayrıyetten yumruk attığım kişi bir alfa olduğu için cezam iki kat daha ağır olacaktı. İşte yine demokrasiyle yönetildiğimizin bir göstergesi. 

Alec yumruklarını sıkmıştı ve doğrudan bana bakıyordu. Jessica korkmuş bir halde köşede Laura ve diğerlerinin yanına gitmişti. Bu daha iyiydi. Alec'a karşı ben, demek bire bir savaşmayı tercih ediyordu fakat savaşabilmemiz için bileklerimin serbest kalması lazımdı aslında buna da gerek yoktu. 

Zeta sınıfından olmamın avantajları boş yere spor yapmamam olmuştu. Alec, Ryan, Laura ve Jessica gibileri sırf güzel görünmek ve dikkat çekmek için spor yaparlardı. Spor salonlarındaki koşu bantlarında hayatlarının yarısını harcarlardı fakat ben dövüş sanatları konusunda eğitilmiştim. Küçüklüğümden beri her tür Uzak Doğu sporunu öğreniyordum. Bu nedenle bu savaşta yumruklar konuşmak zorunda değildi.

Bir kavgayı kazanmanın yolu her zaman güçten ve çeviklikten geçmezdi. Ara sıra zeka ve hile de önemli çözüm yolu olabiliyordu. Şimdi tek yapmam gereken bileklerimi tutan adamı kandırmamdı. Adam olduğuna bileklerimi tuttuğu andan beri karar vermiştim. Ben bile birisinin bileklerini bu kadar sert tutamazdım. Bu kişinin iri yarı bir adam olduğuna kesinlik getirmiştim. 

Aslında bir kişiyi kandırmanın birçok yolu vardı. Bunlardan biri pes etme tekniğiydi. Şu an için en hızlı ve en kolay teknik bu olduğundan pes etme tekniğini deneyecektim. Aslında bu teknik o kadar ünlüydü ki çoğu kişi buna kanmazdı fakat benim zamanım daralıyordu. Hızlıca bileklerimi oynatmaya başladım ve kurtulma imajını daha gerçekçi bir hale getirmek için arada sırada yardım edin ve bırak beni diye haykırıyordum. 

Bileğimdeki eller gitgide bileklerimi sıkıyordu ve Alec sanki ben bir fırsat yaratmışım gibi bana yaklaşıyordu. Eski dünyada olsak bir erkek bir kızı incitmekten utanabilirdi fakat bu dünyada sınıflar dışında hepimiz eşittik. 

Alec eğleniyormuş gibi bir ifadeyle bana bakıyordu. Dudaklarının kenarı hafifçe kıvrılmıştı. Arkasından gelen tezahüratlar gittikçe artıyordu. Alfalar Alec ilerledikçe onun arkasından yarım çember oluşturuyor ve yumruklarını havaya sallayarak çığlık atıyorlardı. Beni köşeye sıkıştırdıklarını sanmışlardı. İşte aradığım tepki buydu. Bu rolümü gitgide daha gerçekçi kılıyordu. Teşekkür ederim beyinsiz alfalar diye içimden geçirdim.

Fakat risk alıp daha ileriye gitmeliydim. Dudağımı sertçe ısırdım ve gözlerimden birkaç damla yaş gelince rolümü oynamaya devam ettim. 

''Alec lü...t...fen. Özü...r dilerim.'' dedim. Sesim kısıktı ve ben bile söylediklerimi zar zor duyuyordum. Alec'in gözleri bir anlığına yumuşadı fakat sonra vahşi bir kızgınlıkla bakmaya başladı. İşte aradığım tepkiler ardı ardına gelmeye devam ediyordu. Jessica'nın uzaktan gelen kahkahasını duyuyordum. Planım raylarında tıkır tıkır ilerliyordu. 

''Ryan'ın faresi ağlıyormuş. Ne kadar da dramatik. Ne oldu yoksa seni kurtaracak Ryan'cığın burada değil mi? Yazık sana.'' dedi Alec ve yanıma yaklaşmaya devam etti. Onun gibilerini tanırdım ve onun gibiler duygularını hiç çekinmeden gösterirlerdi. Onun gibiler benim gibilerin de duygularını hiç çekinmeden göstermesini isterlerdi. 

Zombi Okulu 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin